Dijital hizmet vergisi mükerrer vergilemenin yolunu mu açıyor?
Küresel firmalar dijital ortamda geliştirdikleri uygulama ve web hizmetleri karşılığında büyük tutarlarda işlem hacmine ulaşırken; mevcut uluslararası ve yerel vergi kanunlarının fiziki işyerine dayalı olması nedeniyle ilgili ülkelerde elde edilen gelirlere vergi uygulanamamakta, ilgili ülkelerde vergileme yeterince yapılamamaktadır.
G7, G20, Avrupa Konseyi ve OECD 129 ülke ile işbirliği yaparak küresel bir dijital vergi çerçevesi oluşturmaya çalışmaktadır. Nihai taslağın 2020 yılında yayınlanması planlanmaktadır. Ülkelerin ortak bir noktada buluşamamaları her ülkenin kendi başına hareket etmesine, kendi vergisel düzenlemelerini yürürlüğe koymasına neden olmaktadır.
24.10.2019 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisine verilen “Dijital Hizmet Vergisi Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve 375 sayılı KHK Değişiklik Yapılması hakkında kanun teklifinde dijital hizmetlere yeni vergi getirilmesi öngörülmektedir.
İlgi kanun teklifinin bu haliyle yasalaşması halinde;
- Dijital ortamda sunulan her türlü reklam hizmetleri
- Sesli, görsel veya dijital herhangi bir içeriğin dijital ortamda satışı ile bu içeriklerin dijital ortamda dinlenmesine, izlenmesine, oynanmasına veya elektronik cihazlara kaydedilmesine veya bu cihazlarda kullanılmasına yönelik dijital ortamda sunulan hizmetler
- Kullanıcıların birbirleriyle etkileşime geçebilecekleri dijital ortamların sağlanması ve işletilmesi hizmetleri
- Yukarıda sayılan hizmetlere yönelik dijital ortamda verilen aracılık hizmetleri,
% 7,5 oranında Dijital hizmet vergisine tabi olacaktır.
Dijital hizmet vergisi ile Facebook, Twitter, Instagram, Google, Netflix, Amazon ve Apple gibi global ölçekli şirketlerin ücretli uygulama ve içerik satışları ile reklam hizmetlerinde dijital hizmet vergisi alınması amaçlanmaktadır.
Dijital hizmet vergisinin mükellefi, dijital hizmet sağlayıcıları olup, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu ile 5520 sayılı Kurumlar Vergi Kanunu bakımından tam mükellef olup olmaması, dar mükellefiyette söz konusu faaliyetleri Türkiye’de bulunan işyeri veya daimi temsilcileri vasıtasıyla gerçekleştirip gerçekleştirmemesi dijital hizmet vergisi mükellefiyetine tesir etmeyecektir.
Türkiye’de elde edilen hasılat 20 Milyon TL’den veya dünya genelinde elde edilen hasılatı 750 Milyon Euro’dan veya muadili yabancı para karşılığı Türk Lirasından az olanlar dijital hizmet vergisinden muaf olacaktır. Bu haddi aşanlar ilgili vergilendirme dönemini takip eden dördüncü vergilendirme döneminden itibaren dijital hizmet vergisine tabi olacaklar.
Dijital hizmet vergisinin matrahı, ilgili vergilendirme döneminde verginin konusuna giren hizmetler nedeniyle elde edilen hasılattır. Dijital hizmet vergisinin oranı % 7,5 olup, Cumhurbaşkanı bu oranı % 1’e kadar indirmeye, 2 katına kadar artırmaya yetkili olduğu kanun teklifinde belirtilmiş olup;
Dijital hizmet vergisi ile ilgili olarak Avrupa Birliği Konseyinde yapılan çalışmalarda;
Dünya genelinde yıllık 750 Milyon Euro hasılat, AB’de yıllık 50 Milyon Euro hasılatı aşanların vergilendirilmesi, vergilendirme hasılat üzerinden % 3 oranında yapılması planlanmaktadır.
Türkiye’de 51 milyon Facebook kullanıcısı, 33 milyon İnstagram kullanıcısı bulunmakta olduğu düşünülürse, bu dijital ortamların kullanım yoğunluğu ve elde edilen gelirlerin tutarı bakımından büyük miktarda vergileme potansiyeli bulunmaktadır.
Kanun teklifinin bu şekilde yasalaşması halinde karşılaşılacak sorunlar;
Türkiye’deki girişimciler tarafından geliştirilip daha sonra yabancı sermaye kapsamında yurtdışındaki şirketlerce satın alınmış veya ortaklık yapılmış veya yurtdışından Türkiye’ye doğrudan yatırım yapmak suretiyle kurulmuş şirketler bulunmakta olup, bu şirketler kanun teklifinde yer alan hadleri aştığı düşünülürse dijital hizmet vergisi kapsamına girebilir. Böylece bu şirketler hem yüzde 22 Kurumlar vergisi ödeyecek hem de yüzde 7,5 oranında dijital hizmet vergisi ödeyerek tek kazançtan iki kez vergi alınmasına neden olacak. Uluslararası vergi anlaşmalarından Çifte vergilendirmeyi önleme anlaşmaları ile tek kazançtan iki ayrı vergilemeyi önleme kuralı çiğnenmiş olacak.
Yine 01.01.2019 tarihinden sonrası için Cumhurbaşkanı Kararı ile uygulamaya geçen internette verilen reklam hizmetlerinin stopaj kapsamına alınarak dar mükelleflere yapılan ödemelerde yüzde 15 oranında stopaj uygulaması; her türlü reklam hizmetinin ek olarak yüzde 7,5 oranında dijital hizmet vergisine tabi olması mükerrer vergilemeye neden olacaktır.
Dünya Ticaret Örgütünce benimsenen yükümlülükler, serbest ticaret ve çifte vergileme anlaşmalarının gereği olarak yüzde 22 oranında uygulanan Kurumlar vergisine ilave yüzde 15 oranında stopaj uygulaması ile, yüzde 7,5 oranında dijital hizmet vergisi uygulaması her ne kadar çifte vergileme anlaşmasına aykırı görünse de; G7, G20, Avrupa Konseyi ve OECD’den 129 ülkenin yaptığı çalışmalar neticelendiğinde küresel anlamda dijital vergi çerçevesi oluşturularak konuya açıklık getirilecektir.
Yapılan teklifin kanunlaşması halinde ülkemize ve milletimize hayırlı olmasını diliyor, vergide adaletin sağlanması için yapılan düzenlemelerin yeterli olmadığını lakin vergilemede dünya standartlarının yakalanması için gerekli yasal değişikliklerinin mevcut durumu daha iyiye götüreceğini düşünüyorum.