Gökhan Kırlangıç
Gökhan Kırlangıç Demişler

Demişler

İnsan kendini beğenmese çatlar ölür” demişler. Doğrudur. Yaşamak için eser miktarda kendini beğenme hali lazımdır hepimize. Aksi halde ne konuşmaya ne sevilmeye hatta ne yemek yemeye ne de nefes almaya layık görürdük kendimizi. Fakat çoğumuz yaşayacak kadar değil aleme hükümran olacak kadar severiz kendimizi de, bilmeyiz... Hatalarımızdan ziyade güzel yönlerimize odaklanmamızın sebebi de bu esasında.

Kusurlarımızla yüzleşmek kendimize olan sevgimizi zedeler. Bu yüzden kendimize gerçekçi bir ayna tutmak, eksik taraflarımızı görmek, özeleştiri yapmak çoğu zaman hayli zordur. Ancak ne kadar güç olsa da bunu başarabilen kişiler kendilerine dair daha doğru yargılara varabilirler.Ama ben özeleştirinin evlilik boyutunu bugün yazmak istedim .

Zor da olsa evlilikte özeleştiri yapmak mecburiyetindeyiz. Çünkü karşımızdaki kişinin önemli bir ruhsal problemi olmadıkça yaşadığımız sorunların tek taraflı olmasından bahsedemeyiz. Zaten ruhsal bir problem evlilikle ilgili değil o kişinin direkt kendiyle ilgilidir ki bunun için ciddi destek alınması gerekir. Ancak böylesi uç vakalar haricinde yaşanan her sorunda kendi payımızın olup olmadığına bakmak durumundayız. Problemden bütünüyle karşı tarafı mesul tutmak bizi sorumluluktan azat etmediği gibi meselenin çözümüne de hizmet etmez, sadece anlaşmazlığın büyümesine neden olur.

Söz gelimi karısının dırdırından şikayetçi olan bir erkek onu neyin bu hale getirmiş olduğuna bakmalıdır. İhmal ettiği bir şey, gözden kaçırdığı bir hatası var mıdır? Yahut eşinin içine kapanıklığından yakınan bir kadın onu kabuğuna çekilmeye zorlayanın kendi tavırları olup olmadığını düşünmelidir. Memnuniyetsizliğin kökenine inilmedikçe ve orada karşımıza çıkan hatalarımızla yüzleşmedikçe şikayetler bitmeyecektir çünkü.

Şikayet eden taraf olarak özeleştiri yapmak ise şikayet edilen olduğumuz durumlardan daha kolaydır aslında. Çünkü bizden şikayetçi olunduğunda bir suçla itham ediliriz ve bu da savunma mekanizmamızı harekete geçirir. Özellikle tartışmanın yüksek perdede seyrettiği durumlarda savunmayı bırakıp meselenin özüne nüfuz etmek hayli zordur. Çiftlere bu yüzden yıkıcı noktalara varmadan tartışmayı bitirmeleri ve daha sakin kafayla olayı değerlendirmeleri istenir ama bunu ne derece gerçekleştirilir bu da hep tartışılır.Kalın efendim sağlıcakla

Önceki ve Sonraki Yazılar
Gökhan Kırlangıç Arşivi