Macit Uluçamlıbel
Macit Uluçamlıbel Biz neyledik o koskoca elleri?

Biz neyledik o koskoca elleri?

Ferman çıkar, dal kılıçlar takınır,

Meydanlarda Rabbe dua okunur,

Gölgemizden bütün cihan sakınır,

Andırırdık coşkun akan selleri,

Biz neyledik o koskoca elleri?

Diyor dizelerinde Osman Yüksel Serdengeçti…

Osmanlıdan sonra batının güya özgürleştirdiği coğrafyalara baktığımızda görüyoruz ki bağımsızlık diyerek kendilerine sunulan şey bağımsız olduklarını düşündükleri günden bu yana süregelen yıkım ve esaretten başka bir şey değil…

Birinci dünya savaşına günümüzden baktığımızda asli sebeplerinden birisinin İsrail devletini kurmak olduğunu anlayabiliriz. İkinci dünya savaşı da Yahudilerin İsrail’e göçünü hızlandırmak ve İsrail’in Filistinlilere karşı sosyolojik baskısını nüfusla artırmalarına yardımcı olmak için müthiş bir plan gibi görünüyor, yine günümüzden baktığımızda…

İkinci dünya savaşı sonrasında çekilen Yahudilere zulüm yapıldığına dair filmlerde dünya kamuoyunu İsrail halkının hiç bitmeyecek mağduriyetine (!) hazırladı senelerce…Ve senelerce süren İsrail zulmü hep perdelendi…

Görünüyor ki üçüncü dünya savaşı da yine İsrail yüzünden çıkacak.

Tarihe baktığımızda Ortadoğu’da savaşın hiç eksik olmadığını görebiliriz. Ama Ortadoğu’da masumlara zulüm sadece dünün ve bugünün haçlıları ve İsrail tarafından yapılmıştır.

İktidar mücadelesini, fetih hareketleri ordular arasında olur. Askerler çarpışır çatışır. Çocukları, kadınları, ihtiyarları katletmek sadece yaratan tarafından lanetlenen kavimlere has bir meziyettir.

Bugün yerleşim yerlerine, hastanelere bombalar yağdıran İsrail’in bu eylemlerine şaşıranları gördükçe hayret ediyorum. Kurulduğu günden bu yana masumlara füze yağdıran, evlerine, tarlalarına tabiri caizse çöken bir haydut oluşumun bugün yaptıkları yıllarca gözümüze soktuğu fragmanın devamından başka bir şey değil.

İsrail kurulduğu günden beri zulmetmeye biz Müslümanlarda ona beddua etmeye devam ediyoruz. Kınaya kınaya Mescidi Aksa’yı özgürleştireceğiz.

Rabbim hepimizi affetsin…

Çocuklarının kollarına, bacaklarına isimlerini yazan anne babaların yerine kendinizi koymadıkça, o isimleri yazarken nasıl bir teslimiyetle hareket ettiklerini anlayamayız. Anlayamadıkça da uzaktan zulmü kınamaya devam ederiz…

İstesek de istemesek de geçmişimizin bize biçtiği bir görev var. Bu görev mazlumların hamiliği…

Batı dünyasının üslerle etrafımızı neden sardığını neden etrafımıza silah yığınağı yaptığını neden terör örgütlerine kol kanat gerdiğini bir türlü anlayamayanlar var aramızda…

Türkiye 783.562 km² de kimseye karışmadan, batının ürettiklerini alarak, onlara borçlanarak, üretmeden, geliştirmeden yaşasa kimsenin umurunda olur mu? Türkiye’nin 783.562 km² den ibaret olmadığını Amerika, Avrupa gayet iyi biliyor da bir bizim içimizdekiler öğrenemediler.

Ben hep söylüyorum; Çanakkale şehitliğine gidin bakın mezar taşlarında yazan her ülke, her şehir, her kasaba, her köy bizimdir…

Yazımı Serdengeçti üstadın ağıtıyla bitireyim;

Rodopların ak başları yaslıdır,

Serdengeçti gönül, artık usludur,

Rüzgarları bile matem seslidir,

Zafer, zafer der, eserdi yelleri,

Biz neyledik o koskoca elleri?

Önceki ve Sonraki Yazılar
Macit Uluçamlıbel Arşivi