Beyşehir, Derbent ve Derebucak birlikte güçlü…

Dostlar, Seçim Gündemi Programında çarşamba akşamı da Beyşehir, Derbent ve Derebucak AK Parti Belediye Başkan Adaylarımızı konuk aldık. 3 aday da aynı zaman da mevcut başkanlar... Beyşehir’den Adil Bayındır Başkan, Derbent’ten Hüseyin Ayten Başkan, Derebucak’tan ise Ahmet Kısa Başkan AK Parti adına, Cumhur İttifakı adına yarışıyorlar. Beyşehir, Derbent ve Derebucak aslında bir havzadır biliyorsunuz… Benim de çocukluğumun geçtiği topraklar…

ÖNCE BEYŞEHİR…

Beyşehir diğer ilçelere göre nüfus yönünden oldukça büyük bir ilçemiz. Konya’da "çok büyük ilçeler" sınıfına giriyor ve toplamda nüfusu da 80 bini bulmuş durumda.

Beyşehir’deki adaylar şöyle: AK Parti Adil Bayındır, Cumhuriyet Halk Partisi Rıdvan Şenyurt, İYİ Parti İzzet Taşçı, Saadet Partisi Muhammed Ali Can, Yeniden Refah Partisi Hüseyin Muşmal, Demokrat Parti Âdem Dinlaz, Hür Dava Partisi Mehmet Nuri Yılmaz, Bağımsız Türkiye Partisi Mertcan Güçlü, Halkın Kurtuluş Partisi Birol Alp, Millet Partisi Orhan Polat, Demokrasi ve Atılım Partisi Ali İhsan Karataş, Zafer Partisi Mustafa Karakaya, Bağımsız Kemal Kiriş.

Beyşehir’de güçlü iki aday var, biri Adil Bayındır Başkan, diğeri de AK Parti'nin de aday adayı olan ama aday gösterilmeyince bir başka partiye atlayıp oradan aday ilan edilen Hüseyin Muşmal… AK Parti'den daha önce başkan olmuş İzzet Taşçı da diğer adaylara göre etkili görünüyor ama genel anlamda Adil Başkan'ın gücünü koruduğu görülüyor.

Biliyorsunuz çok tuhaf bir şekilde bazı ilçelerde AK Parti’nin aday göstermediği bazı isimler, gittiler başka partilerden aday oldular. AK Parti’den aday adayı oluyor, teşkilat başka adayı açıklarsa hop başka bir partiye geçip adaylığını ilan ediveriyorlar. Bu adaylar hiç kusura bakmasın, ben Derbentliyim, Beyşehir’de büyüdüm, yani özelliğimi bilenler bilir, yanlışa cesaretle yanlış derim. Açıkça da yazıyorum; bir partiden aday adayı olup sonra parti tarafından aday gösterilmeyince başka partiye geçip aday olmak hem şık değil, hem siyasete yakışmıyor, hem de etik açıdan da mahzurlar taşıyor. Aday olacaktınız öyle ise AK Parti’den niye aday adayı oldunuz? Yiğitçe çıkıp adaylığınızı ilan etseydiniz, işte o zaman saygı duyulacak noktada olmuş olurdunuz. Ama şimdi AK Parti teşkilatı başka isim üzerinde karar kıldı diye, parti, dava, bağlılık, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a sadakat… Hepsini ayaklarınızın altına alıp AK Parti’nin rakibi olmak yakışmıyor. Siz böyle yaptığınızda teşkilatın sizi aday göstermeme kararının doğru olduğu ortaya çıkmış olmuyor mu?

Neyse biz konumuza geçelim, Adil Bayındır Başkan zaten tam bir Beyşehir aşığıdır, yıllardır Beyşehir için mücadele eder, bir dönem daha aday ve Beyşehir Belediyesinin gücü, Konya Büyükşehir Belediyesinin gücü, buna bir de devletimizin, Ankara’nın gücünü katarak Beyşehir’e 5 yıl daha hizmet etmek istiyor. Beyşehir’in müthiş doğasının korunması, gelişmiş sanayiyi Beyşehir'e kazandırma, doğalgazın nerede ise Beyşehir’in her noktasına ulaşması… Adil Başkan bunları başarmış mı? Başardı, bilenler zaten bilir. Şimdi de biraz yorucu geçiyor, mücadeleci geçiyor görüyoruz ama ben yine Adil Bayındır Başkanımızın ipi göğüsleyeceğine inanıyorum, çünkü görebiliyorum Beyşehir’in halkı ile Adil Başkan müthiş bir ünsiyet kurmuş durumda.

Gembos Tünelini çok önemsiyor Adil Başkan. Haklı elbette. Gembos Tüneli Projesi, Akyokuş'tan başlayıp, Derebucak’ı da içine alan, Derbent, Beyşehir yolundaki bütün havzanın kalkınmasına çok ciddi katkı yapacak, Konya - Antalya yolunun enerjisi, dinamizmi bölgeye canlılık getirecek, Adil Başkanın tabiri ile bu bölgenin çıkmaz sokaklığını bitirecek bir proje. Adil Başkan ayrıca, yapılacak olan Millet Bahçesini, göl ile ilgili çalışmaları bize ayrıntıları ile anlattı. Yaptıkları da zaten ortada, Adil Başkana birinin başarısız demesi, sadece haksızlık olmaz, aynı zamanda büyük bir de vefasızlık olur, bunun da altını çizmiş olalım. Başkanımıza muvaffakiyet diliyorum, Allah birini bin etsin, ömrüne bereket versin.

DERBENT ÇOK DİNAMİK

Derbent Konya’nın küçük ilçelerinden, zaten nüfusu da en az olan iki ilçeden biri. 4 bin 160 nüfusu var, nüfusun düşüklüğüne bakmayın dinamik bir halkı var ve 10 tane belediye başkan adayı yarışıyor Derbent Belediye Başkanlığı için... Ama genel olarak Hüseyin Ayten Başkanı zorlayacak iki aday görünüyor adaylar arasında, bunlarda biri CHP adayı Hüseyin Karaçam, biri de bağımsız aday Hamdi Acar… Fakat ben yine de Hüseyin Ayten’in rahat kazanacağını düşünüyorum. Çünkü Hüseyin Başkan samimi bir insan, nerede ise bütün düğünlere katılıyor, bölge hastanesinin temeli atılıyor, zira yer tahsisi yapılmış, (devlet hastanesinin arazisini bedelsiz olarak Ramazan Biberci Ağabeyimiz hibe etmiş, ondan da tabi Allah razı olsun) bölge için her türlü çalışmayı yapmış, Aladağ için çok büyük projeler planlıyorlar, hatta haziran ayında Konya Büyükşehir Belediyesi ile birlikte planladıkları Aladağ’daki merkez tamamlanacakmış. Konyalılar artık gidip Aladağ’da rahat yemek yiyebilecekler, kahvaltı yapabilecekler. Şimdi bir de doğalgazın getirilmesi konusu var, onu da bu yıl başaracaklarına inanıyor Hüseyin Başkan, çünkü her türlü çalışmayı yapmış ve tek isteği de birlik ve beraberlik içinde şu seçim sürecinin tamamlanması.

Hüseyin Ayten Başkan’ın en büyük sıkıntısı muhtar adaylarının çok fazla olması… Şunu da yazayım, sadece Hüseyin Başkandan değil, nerede ise bütün ilçelerden aynı hususun şikayetini duyuyorum. Hep diyorum tekrar da ifade edeyim, ülkemizde artık muhtarlık müessesesi kaldırılmalıdır. Ülkemizde böyle bir müesseseye ihtiyaç kalmamıştır. Türkiye’de 50 binin üzerinde muhtar var ve devlet her ay bu muhtarlara maaş ödüyor. Oysaki muhtarlara ödenecek para emekliye yansıtılsaydı AK Parti şu anda meydanlarda yaşadığı birçok sorunu yaşamayacaktı. Devletin bir planlaması vardır elbette ama gidin köylere bakın, 200 hane yok, 70 seçmen yok, yaklaşık 10 muhtar adayı var… Peki bu kadar muhtar adayı varsa ne var? Ne olacak husumet var, düşmanlık var, ölümlerle sonuçlanan kavgalar var. Oysa belediye meclis üyelerini her mahalleden birer tane olacak şekilde seçersiniz, bu üyeler aynı zamanda belediyelerin de o mahallelerdeki temsilcisi olur ve sorun da ortadan kalkmış olur. Bu kadar basit bir konuyu bile ülkemiz niye çözemiyor bilmiyorum.

Konu buraya gelmişken şunu da çok açık yazıyorum, ilçelerdeki kaymakamlıkların da kaldırılması lazım. Bugün ülkemizde 922 kaymakam var. Bu kaymakamların tamamının şoförü, özel kalem müdürü ve güvenliği var. Peki bunun olmasına ne gerek var? Varsayalım terör yanlısı biri bir belediyeye başkan oldu. Buna zaten devletimiz müsaade etmiyor ki, elinden belediyeyi alıyor, kayyumu atıyor ve devlet o bölgenin güzelce yönetilmesini sağlamış oluyor. Bütün bu gerçeklikler çerçevesinde devletin kaynaklarının verimsiz, anlamsız makamlara mevkilere aktarılması ne kadar doğru? Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın ilgisine konuyu sunalım. Kazalarda var olan devlet kurumlarının tamamı belediye başkanlarınca yönetilmelidir. Belediye başkanı halkın seçtiği liderdir, devletin temsilcisidir. Halkın seçtiği Cumhurbaşkanının yanında bir de devletin atadığı Cumhurbaşkanı olsa bu doğru olur mu? Zaten biz Cumhurbaşkanını devleti yönetmesi için seçmiyor muyuz? Başkanı da ilçeyi yönetmesi için seçiyoruz. Bu iki başlılıkları Türkiye ne zaman kaldırabilecek bilmiyorum, bildiğim bu kaynak israfını yok edemezseniz emeklinize 10 bin lirayı reva görüyorsunuz ve hatta bunu da vatandaşın çok görmesini istersiniz, süreç sizi buraya getirmiş olur. Neyse seçimden sonra bir yazımızda da inşaAllah yerel yönetimde büyükşehirlerden başlayarak ne şekilde bir değişime ihtiyaç duyulduğunu yazalım, şimdilik Derebucak'a geçelim...

DEREBUCAK KONYA’NIN KİLİDİ SANKİ…

Derebucak 5 bin 790 nüfusu olan, doğası muhteşem, Konya’nın kilidi olan bir ilçemiz. Mevcut Başkan Ahmet Kısa, AK Parti’nin de adayı konumunda. Derebucak sevdalısı bir insan Ahmet Başkan. Derebucak’ta 10 tane de aday olduğunu belirtmiş olayım. Ama benim anketlerden görebildiğim kadarıyla Ahmet Başkan rahat kazanır. Elbette biz de kendisine başarı diliyoruz ve Derebucak’ımıza da seçimlerin hayırlar getirmesi en büyük temennimiz, onun da altını çizmiş olayım.

Evet dostlar bugün de bu kadar. Bugün Cuma… Yarın seçim yazmam, başka bir konuyla huzurlarınıza çıkmış oluruz. Cumanızın da mübarek olmasını diliyorum, hepinize sevgilerimi iletiyorum.