“Bende lâf bitti!”
Başlığımız hepimizin mâlumudur. Geçtiğimiz günlerde şahit olduğumuz bir incidir(!).
Birincide olacak bir inci(!) olmadığını söylemeye de gerek yok sanırım.
Birinciler, balkon balkon destan yazmaya devam ediyor ve bu millet vefâ yurdunun en kadim sâkinleri olduğunu bir kez daha göstermiştir.
Başlığımıza dönelim.
İnsanın çaresizliği sözünün bittiği yerde başlar.
Her bitişe belki yeni başlangıçlar, yeni çâreler bulunabilir. İnsanın dostu biter, yeni dostlar kazanabilir; parası biter, yeni paralar kazanabilir; sağlığı biter, yeniden sağlığına kavuşabilir; işinden olur, yeni bir işe girebilir.
Örneklerimizi hayatın her alanı için çoğaltabiliriz.
İnsanın sözü bitmişse, o çaresizliği anlatmaya kelimeler yetmez. En büyük tükeniştir sözün tükenişi.
Şunu söylemeye çalışıyoruz: Sözün bittiği yer, özün de bittiği yerdir.
Özü olmayan insanlara, bu milletin öz evlatları bu zamana kadar hiç sahip çıkmamışlardır. Özü olmayanlara söz vermemişlerdir, söz hakkı da vermemişlerdir, söz söyleme yetkisi de.
Söz, insanın en büyük sermayesidir. Tek bir kavgada sözünün tamamını bitiren bir insanın, bu millete tercüman olabilmesine imkân yoktur.
“Kalabalıkların önünden gidenler değil, kalabalıkları arkasından sürükleyebilen insanlar liderdir” sözü, sözü bitmeyecek insanlar için yapılmış en güzel tespitlerden ve iltifatlardan biridir.
Ferâsetin en güzel görüntülerinden biri, vaktinde söylenmiş ve söylenecek sözlere sahip olmaktır.
“Demir, tavında dövülür” diyen ak saçlılar, “taş yerinde ağırdır” demeyi de ihmal etmemişlerdir. Her iki düstur da, kanaatimce söz için önemli hikmetler saklamaktadır.
Sözü vaktinde söyle, sözü yerinde söyle, sözü muhatabına söyle ve sözünü idareli kullan anlamları da bu hikmetlerden bazılarıdır.
“Bende laf bitti” diyen bir insanın bu milletin önüne çıkarılmış olması, en hafif tabiri ile büyük bir talihsizliktir. Daha ötesi için tahayyüle sınır yok.
Kurşunsuz kalan bir asker misâli sözü biten bir siyasetçinin meydanlardan gâlip ayrılmasına imkân yoktur.
Sözü biten insanın özü bitince, özü olmayana söz hakkı verilmeyeceğini bazı büyüklerin(!) bilmesi gerekirdi.
“Mağlup da gâliptir bu yolda” sözü, siyâset için söylenebilecek bir söz değildir.
Milletin önüne söz sermayesini tek bir kavgada bitirecek insanları çıkarmak, bu millet için bir talihsizlik olduğu kadar, öne çıkarılan insanlar için de büyük bir mahcubiyet sebebidir.
“Bende laf bitti” diyenin söyleyebileceği tek laf yine “bende laf bitti” olur ve bu da oldu maalesef.
“Bende laf bitti” diyen için bende de laf bitti.
Allah sözümüzü bitirmesin.
Söz hazinesini tek bir kavgada bitiren insanlardan etmesin.
Bu satırlarda “sözün güzergâhı” diyerek bir değerlendirme yapmıştık geçmişte. O güzergâha dönmenin vaktidir.
Duânızı eksik etmeyin efendim.