Basın müşavirleri işini yapmıyor!
Daha önce defalarca kez yazmıştık. Ama uyarılarımızı dikkate alan olmuyor işte.
Yazsan olmuyor, yazmasan gönül razı değil. Ama kimsenin de bu konuda bir şey yaptığı yok!
Konya’daki bazı kurumların basın müşavirleri sıkıntılı.
Bu arkadaşlarımın bazıları ya işi bilmiyor ya işini sevmiyor ya da işinin hakkını vermiyor.
Bu arkadaşların bazısı bir kere konuya bile hakim değil. Muhatabını tanımıyor, hangi basın kurumunda kim çalışıyor bilmiyor.
Yıllar önce basına veda etmiş arkadaşlarımıza bile hala davetiye gönderen resmi kurumlar var. İsim-soyisim konusunda hata yapan kurumlar var.
Adımı doğru yazmış ama soyadımı Koyuncuoğlu olarak yazmış.
Genel Yayın Yönetmenimiz Lokman Koyuncuoğlu ile karıştırmış beni.
Benim soyadım Koyuncu ve Lokman beyle herhangi bir akrabalığımız yok!
Hangi kurumda kime davetiye gönderdiklerinden haberleri bile yok!
Daha o kadar çok ofsaytları var ki.
Kurumuyla ilgili haber gönderiyor ama haberin fotoğrafı 20 senelik. Her habere aynı arşiv fotoğrafını gönderiyor.
Bir fotoğraf güncellemek bu kadar zor olmasa gerek!
Hatta mail göndermeyi bilmeyenler bile var.
One Drive diye bir uygulama var, o kadar yavaş ve kullanışsız ki anlatamam. Israrla o aracı kullanarak mail göndermek bize yapılan bir eziyetten başka bir şey değil.
Herkesin kullandığı popüler ve kullanımı basit mail araçlarını kullanmayı öğrenin artık!
Dahası da var. Haberle ilgili bütün içeriği bir zip dosyasına tıkıştırıp göndermek bana yapılan bir saygısızlıktır mesela. Senin vaktin kıymetliyse benim vaktim daha kıymetli.
Bütün meslektaşlarım bu konudan muzdarip, onlar adına uyarıyorum: One Drive ve zip kullanmayın!
Haber konusuna hiç gelmiyorum zaten. Haber yazmayı bilen basın danışmanı-personeli çok az. Başı sonu belli olmayan çorba gibi metin gönderiyorlar.
Haber diline hakim değiller.
Seçilen fotoğraflar 12 kilobayt, o kadar kalitesiz ki; sanki fotoğraf makinesiyle değil de adeta tost makinesiyle çekilmiş. Konuyla hiç alakası olmayan fotoğraflar servis ediliyor.
Ya kocaman kolonu fotoğraf karesinin tam ortasına denkgetirmeyi nasıl başarıyorlar merak ediyorum mesela.
Hiç mi mantık yok anlamıyorum!
Zamanlama desek o da berbat. Birinci sayfayı yaptığımız esnada haber geliyor. Alsan bir dert, almasan başka dert.
Düzenleyecekleri bir programla ilgili davetiyeyi, programın başlamasına 1 saat kala atan kurumlar var. Apar topar davetiye olmaz!
Konya’daki resmi kurumların internet sitelerini açın bir bakın.
En son 2 yıl önce güncellenmiş web siteleri var.
Kurumun müdürü değişmiş ama web sitesinde hala eski müdürün adı ve özgeçmişi var.
Teknoloji çağında bu kadar da aciz olunmaz ki kardeşim.
Kurumsallıktan bu kadar da uzak olunmaz, daha söyleyecek çok şey var.
İş bilmeyen adamları oralara alırsanız normal tabi böyle şeyler.
Hatta basınla alakası olmayan kurumlar bile var. Haberden hiç anlamayan memurlara iki satır karala gönder diyorlar herhalde. Onlara zaten söyleyecek pek bir şey yok.
Bu resmi kurumların yöneticilerine sormak lazım.
İşinin hakkını veren, emeğini harcayan arkadaşlarımıza haksızlık değil mi bu yaptığınız?
İş bilmeyen adamları bizim çocuk diye oralara koymayın. Ya da bir şey beklemeyin.
Ne iş yaparsanız yapın, işinizin hakkını verin…