Balon
*Adamın biri, kır koşusu yaparken havada uçan bir balon alçalarak yanına yaklaşmış, yere vurup birkaç kez zıpladıktan sonra tekrar havalanmış. İçinde birkaç adam, dehşet içinde balonun sepetine sıkı sıkı tutunmuşlar. Balkondaki biri, koşu yapana seslenmiş, “Beyefendi, rüzgâr nedeniyle yolumuzu kaybettik, bize nerede olduğumuzu söyler misiniz?” Koşucu, balondakilere bakmış, “Yerden 20 metre yükseklikte, bir balonun sepetinin içindesiniz” demiş. Balondaki bozulmuş biraz ve “Beyefendi siz gazeteci olmalısınız” diye seslenmiş bu kez. “Evet” demiş adam, “Gazeteciyim de nasıl anladınız?” Balondakilerden biri, “Verdiğiniz bilgiler kesinlikle doğru ancak bir işe yaramıyor” deyince, koşucu “Sizler de siyasetçi olmalısınız” diye karşılık vermiş. “Evet, öyle” demiş balondaki adam, “Siz nasıl anladınız?” Yoldaki gülmüş; “Yola çıkarken hava koşullarını bilmiyorsunuz, balonu uçurmayı bilmiyorsunuz, nereye geldiğinizi bilmiyorsunuz, nereye gideceğinizi bilmiyorsunuz.
Üstelik içinde bulunduğunuz durumdan dolayı beni suçluyorsunuz.”. Meslek fıkraları gerçeğe yakın bir eleştiri tarzıdır. Eleştiri kaldırmayan meslek sahibi olmasın.
**Seçime bugün itibariyle 100 gün kaldı, Cumhuriyetimizin 100.yılına da denk geldi. Seçimler ile ilgili yazı olarak yazdığım son yazıda elektronik ortamın önemi ve amazon gibi otonom market örneği vermiştim. Sandık, seçim, parti, sadece masraf…. Siyaset için ise görüşüm siyasetin yakın dönemde biteceği sadece kahramanların olacağı bir dönem gelecek. Bu dönemde girişimcilik ile hayatı kolaylaştıran kahramanlar referans olacak. Parti ve dernekler neden bu kadar fazla.
*** Bu hafta eleştirileri kendimize, işimize yapmamız gerekiyor. Tüvtürk ve Konyaspor ile ilgili birkaç cümle yazmalıyım. Tüvtürk özellikle çip krizi ve salgın sonrasında göze batmaya başladı. Ücret konusunda hiçbir diyeceğim yok. Yaptığı işe de bir şey demiyorum. Sadece değineceğim konu şu: araçlarına bakım yaptıranlar ve yaptırmayanlar diye iki tip sürücü vardır. Peki, nasıl oluyor da trafikte eşit oluyorlar. Sınavdan bir gün önce ders çalışanlar gibi emanet yardım çantası arayanlar, yangın söndürücüyü geçici bulunduranlar hatta emanet lastik taktıranlar var. Sektör olmuş, saatlik emanetler ortalıkta. Çözüm için kim hangi aracı tamir ve bakım yapıyorsa sorumlu o firma olmalıdır. Geçici bakım olmaz. Konyaspor konusunda en son yazacak kişiyim dışardan gördüğüm şehrimizin kulübüdür, gurur duymalıyız. Alt yapısı en iyi beş şehirden biri olmamıza rağmen futbol sadece futbol değildir. Endüstri olmuştur. Marka değerimiz sadece etliekmek değildir. Uluslararası turnuvalar her zaman hedef olmalı hatta kıstasımız yurtdışı turnuvalarındaki puanlar olmalıdır. Geri kalan başarılar, kendi ligimizde şampiyon olmak bile yeterli değildir. Yeni sezon başlayınca herkes şampiyonu unutuyor.
****Sonuç olarak; Türkiye'de trafik ışığı kullanılmayan tek il olarak bilinen Sinop, merkeze yakın bir kavşakta ölümlü kazaların artması sonucu, 21 yıldır sahip olduğu unvanını kaybetti. Sinop şehir merkezinde 21 yıldır trafik ışığı kullanılmıyordu. Yalnız merkeze uzak olan Atatürk Devlet Hastanesi çevresinde ışıklar vardı. Karayolları Genel Müdürlüğü, Korucuk ile Ordu mahallelerine giden yola da trafik ışığı konulmasına karar verdi. Son zamanlarda ölümlü kazaların yaşandığı kavşakta artık 20 trafik ışığı var. Birbirimize saygıya örnek olan bu ilde, trafikte ışık hariç, tedes, kasis olan iller ne yapsın. Saygı zorunluluktur. Gazeteci olanlar herhangi bir konuda herhangi bir şey yazarken zaman, mekân düşünmeden sadece fayda sağlamalıdır. Yorum yapmayı, örnekler vermeyi çoğaltmalıyız. Siyasetçiler de plan ve programı net açıklamalıdır. Yeterince balon var etrafta.