Ali Kaya
Ali Kaya Ankara’da dayısı olmak

Ankara’da dayısı olmak

Değerli okurlarım eski bir deyim vardı  “Ankara da dayın var mı?” diye. Evet Ankara da dayımız değil dayılarımız varmış meğer. Evet onlar da tüm dünyanın tanıdığı ve takdir ettiği kişiler ve bizi hiç yüz üstü bırakmadılar  yetiş dedik mi hepsi imdadımıza yetişiyor. Evet Konyalı olmaktan hiç bu kadar gurur duymamıştım. Bu yazımızın sebebi hikmeti malumunuz İsveç’te bir Konyalı son ayların amansız diye tabir edilen bir hastalık olan Corona’ya yakalanmış ve medeniyetin beşiği sayılan Avrupa da tedavisi yapılmamış ve evde kalması istenmiş bir Konyalı hemşerimiz Ankara da bulunan ve akrabası olan dayılarından yardım istemiş. Bir Konyalı olarak bu elim olaya el atmaz mı bizim dayılar. Allah razı olsun Konya’nın özel Ambulans uçağı ile taaaaa İsveç’ten Konyalı hemşerimizi getirip tedavi etmeye başlanmış. Bu olaylar devam ederken Rusya da öğrenim gören Akciğer hastası bir başka Konyalı hemşerimiz yine Ambulans uçakla getirilip tedavisine başlanması hepimizi gururlandıran gelişmeler. Böyle bir olay karşısında  Konyalı olmaktan gurur duyarız ve iyi ki Konyalıyız diyoruz.
 
Bu kadar İroni yeter sanırım. Son zamanlar da sıkça telaffuz edilen  eski Türkiye veya Yeni Türkiye söylemlerinin tam da zamanı geldi. Eski Türkiye de ben köylümüz Hüseyin amcayı kalp krizi nedeniyle hastaneye zar zor yetiştirip doktorun elimize bir ilaç reçetesi uzatıp bunu mutlaka uygulamamız lazım sözünden sonra önce hastanenin eczanesinde bu ilacı almak istemiştim ve eczacının “benim BAĞ-KUR’lu, SSK’lı hastam gelirse ilaç yok diyemem” sözüne ben de senin BAĞ-KUR’lu SSK’lı hastan gelinceye kadar bu adam ölsün mü?  Serzenişini yaşamış biri olarak o günler de sağlık sistemimizin içinde bulunduğu çıkmazları yaşamıştık. Daha önceki yazılarımızda da terörle mücadele de yaralanan Mehmetçik için her ana bir Mehmetçik doğurur ama her ana bir Skorsky doğuramaz sözlerini hatırlayanlarınız vardır. Nerden nereye geldiğimizi özetleyen bir söz evet artık bu ülke de tedavi olmak için bu ülkenin vatandaşı olmayı bırakın insan olmanız yeterli. İnsana verilen değer ortada salgın hastalıkta hastane paran var mı diye sormuyor hasta isen tedavini devlet yapıyor ne büyük bir gelişme tabii anlayana.
 
Tüm dünya devletleri özellikle batılı büyük devletler Corona salgını karşısın da çok zorlu bir sınavdan geçerken Türkiye olarak en az kayıp ve şu ana kadar Corona salgını ile başarılı sayılan örnek bir mücadele sergilemektedir. Daha yolun başında olduğumuzu biliyoruz en azından bu salgını kontrol altında tutabildiğimizi gördük aşı geliştirilinceye kadar tedbirlere devam edileceğini unutmamamız gerekir. Evet İsveç’ten veya Rusya’dan ambulans uçakla getirilen ve tedavilerine başlanılan bu iki kişi bizim insanımız ve devletimiz “İnsanı yaşat ki devlet yaşasın” düsturu ile nerede bir feryat figan varsa devletimiz tüm imkanları ile orada olmaya başlaması hepimizin arzu ettiği gelişmelerdir. Van Depremi, Elazığ depremi veya son olarak Corona salgını tehdidi devletimizin gücünün kudretinin yerinde olduğunu göstermekte ve haklı bir gurur duymamıza sebep olmaktadır.
 
Sevgili Konyalı hemşerilerim Ankara da gerçekten dayılarımız var sadece Sağlık bakanımız Sayın Koca’dan tutun da devletimizin tüm bakanları Konyalı. Hele Cumhurbaşkanımız Sayın Erdoğan ben zaten Konyalıyım demedi mi dedi. Eee Konyalı olmak bir ayrıcalıktır. Ne mutlu Konyalıyım diyene. Evet bu toprakların her milimetresini vatan bilmiş ve insanına değer veren böyle bir devletin vatandaşı olmaktan bu aziz milletin bir ferdi olmaktan gurur duyabilirsiniz. Son günlerde İsveç’ten gelen hasta Konyalı ve Sağlık bakanının hemşerisi yalanını ortaya atanlara buradan söyleyecek bir sözümüz var Allah ıslah etsin. Saygılarımla….

Önceki ve Sonraki Yazılar
Ali Kaya Arşivi