AK PARTİ ADAYLARININ KAFASI KARIŞIK
Ak Parti aday adaylarında kafalar fena halde karışık.
Bugüne kadar alışılagelmiş Ak Parti aday belirleme yöntemi son derece netti.
Komisyonlar kuruluyor, bu komisyonlar bir çalışma yapıyordu. Aslında bu, bir nevi ön eleme çalışması gibiydi.
Sonra geri kalan aday adayları verilen değerlendirme notlarıyla birlikte üst komisyona gönderiliyordu.
Üst komisyon Sayın Erdoğan’ın A Takımı diye tanımlayabileceğimiz bir kadrodan oluşuyordu. Bu komisyonun görevi ise hem ikinci elemeyi gerçekleştirmek hem de hangi adayın neden aday yapılması gerektiği sorusunun yanıtını vermekti.
En son karar mercii tabi ki Sayın Erdoğan’dı.
Hatta Sayın Erdoğan tek belirleyiciydi. Listelerin YSK’ya verileceği son güne girmeden, bütün gece çalışır, listeyi şekillendirir ve hatta sabahta bir göz atarak YSK’ya gönderirdi.
Peki, bugün ne olacak?
İşte adayların kafasını karıştıran soru da bu…
Milletvekili aday listesi muhakkak yapılacak. Ancak Sayın Erdoğan bu listeye ne kadar müdahil olabilir?
Bu sorunun yanıtını arayalım…
Sayın Erdoğan’ın kafasında bir yönetim sistemi var. Buna yönelik olarak birlikte çalışmak isteyeceği bir ekip mutlaka olacaktır.
Özellikle çözüm süreci ve başkanlık sistemine dair yapılacak çalışmalar için bir ekip kurabileceğini düşünüyorum.
Bu yüzden listenin bir kısmında kendisinin milletvekili olarak görmek isteyeceği isimlerin olması muhakkak...
Fakat bir çıkarım daha yapmalıyım burada.
Bakın Ak Parti şu anda il kongrelerini yapıyor. Bu kongrelerde il başkanları seçiliyor. Burada inisiyatif tamamen Sayın Başbakan’da.
Listeler yapılırken de ben inisiyatifin Sayın Davutoğlu’nda olacağına inanıyorum.
Recep Tayyip Erdoğan adeta bir halk kahramanı... Efsaneleşmiş bir lider. İlk Cumhurbaşkanlığı krizinde hatırlayınız lütfen, “kardeşim Abdullah Gül!” diyerek Sayın Gül’ün elini kaldırdı. Böylelikle Sayın Gül cumhurbaşkanı koltuğuna oturdu.
Sayın Gül’ün Cumhurbaşkanlığı döneminde sürekli bir kriz yaygarası koparttı rahatsız medya. Ancak gördüğümüz kadarıyla ciddi bir kriz hiçbir zaman çıkmadı.
Aynı Erdoğan bu sefer Başbakanlık ve Genel Başkanlık için “Kardeşim” diyerek Sayın Davutoğlu’nun elini kaldırdı.
Aynı kriz senaryoları bugün Sayın Erdoğan ve Sayın Davutoğlu için yeniden dillendiriliyor. Her ne kadar ortada bir sorun yoksa da varmış gibi gösterilerek bir sorun çıkması planlanırken asıl amacın Erdoğan’sız bir Türkiye için gerekli şartların oluşturulması olduğunu düşünüyorum.
Fakat her şeye rağmen ben bu iki dostun arasına liste ya da başka bir şey gireceğine asla inanmıyorum.
Adayların kafa karışıklığına gelince...
Adaylık için destek aranacak yer bellidir. Bu adres tabi ki Ak Parti Genel Merkezidir.
Genel Merkezin kriterlerine gelince…
Elbette pek çok kriter vardır. Ancak ben bu sefer Ak Parti kurmaylarının yoğurdu üflenerek yiyeceklerini düşünüyorum.
Özellikle teşkilattan gelen sağlam kişilerle yola çıkılacağı kanaatindeyim.
Bunun yanında yine güvenilir bürokratların şanslı olduğunu düşünüyorum.
Ak Parti yapılacak bir anayasa oylamasında fire vermek istemeyecektir. Bu yüzden yenileşecek. Bu yenileşmenin ise teşkilat tabanlı olacağı hissiyatı bende güç kazanıyor.
ADAY ADAYIYSANIZ BUNLARI YAPMAYIN
Facebook’tan günde bin beş yüz paylaşım yapmayın.
Facebook ve Twitter paylaşımlarına “biz” diyerek başlamayın.
Baskılara dayanamadım aday oldum, demeyin.
Aday olmam için yoğun bir talep var, demeyin.
Amacım Konya’ya hizmet, her şey Konya için gibi kalıplanmış sloganlar kullanmayın.
Milletvekili olmam için teklif geldi, demeyin…
Patronla görüştüm hayırlı olsun dedi, gibi iddialı laflar kullanmayın.