Prof. Dr. Erdal Arslan
Prof. Dr. Erdal Arslan AJAN BUNLAR

AJAN BUNLAR

Basın yayın organlarımızın tamamında, ister yandaş deyin, ister muhalefet medyası ortak bir yanlış var.

Ben, muhalefet diye tabir ettiğimiz medya kesiminin bunu yanlışlıkla değil, kasten yaptığına inanıyorum. Lakin, hem devletimizin, hem de devleti ve istikrarı destekleyici nitelikteki yayınlar yaptığına inandığımız medyamızın, bu yanlışı düzeltmesi, gerçekleri görmesi ve göstermesi gerektiğini düşünüyorum.

Nedir bu gerçek?

Birilerine göre; özgürlük savaşçıları, savaş turistleri, Marksist-Leninist örgüt üyeleri, gönüllüler vs.vs. diye tanımlanan yabancı asıllı PKK’lıları kast ediyorum. Bu tanımlamaların tamamı safsata ve aynı zamanda göz boyamak için kullanılan terimler.

Peki, ne o zaman bunlar? Tam olarak, hiçbir şüpheye mahal bırakmayacak şekilde ifade ediyorum: Özel eğitimli ve tam donanımlı AJAN BUNLAR AJAN. Evet, kesinlikle böyle.

YPG içinde hem stratejik hem de askeri yapılanmayı planlayan bu Ajanların, milliyeti de çok farklı. Aynı, YPG/PKK’nın silahları gibi; Amerika, Rusya, İngiltere, Almanya, Fransa, Hollanda, Kanada, Sırbistan, İsrail, Çin, Çek Cumhuriyeti’nden ve hatta Uzakdoğu’dan askerler bulunuyor. 

Sözde bu gönüllüler, YPG/PKK ile birlikte DEAŞ ile mücadele ediyormuş.

DEAŞ zaten, ABD ve AB’nin (NATO) desteği ile kurulan ve Ortadoğu başta olma üzere dünyada istedikleri bölgeleri yeniden şekillendirmek için kullandıkları bir araç değil mi? Bu gerçeği bilmeyen, duymayan mı kaldı artık?

DEAŞ, görevini istenilen coğrafyalarda yerine getirmeye devam ediyor.  Buna mukabil olarak, sözde DEAŞ ile mücadele adı altında Batılı ülkeler nezdinde “sempati” kazandırılmaya çalışılan PKK ve uzantısı olan Suriye deki yapılanması PYD/YPG, ABD ve AB’nin uluslararası medya ayakları vasıtası ile adeta kahramanlaştırılıyor. ABD ve AB medyasında "Rojava Aslanları" adıyla lanse edilen bu ajanların bir kısmı da, yine PKK’nın Suriye’deki kadın yapılanması olan YPJ’nin içinde karşımıza çıkıyor. 

Sözde bu gönüllüler; “Kendi devletleri olmayan Kürtlerin uzun zamandır ötekileştirildiği ve onlara yardım amacıyla bölgeye gelmişler” miş. Dünya’nın her yerinde milyonlarca insan öldürülürken sesi soluğu çıkmayanlar, buraya sözde ezilen kürtler için geliyorlarmış. Ufak atın da kim yerse o yesin. Ama artık biz yemeyiz, yedirmeyiz de. Açık seçik AJANSINIZ ve gereken cevabı alıyorsunuz ve de Allah’ımın izni ile alacaksınız da.

Zeytin Dalı Harekâtımız ile ülkelerinden gönderdikleri ve bizim ülkemizin KAHRAMANLARI tarafından imha edilen AJANLARININ sayısı, gizlenemeyecek kadar çok olmaya başladı. Şu an, bizim tespitlerimiz doğrultusunda, 1000’in üzerinde ajan Afrin başta olmak üzere bölgede görev yapıyorlar. Son 7 yıldır o bölgede ve sınır hattımızda imha edilen AJAN SAYISI ise yine 1000’e yakın elhamdülillah.

Ne yaparsanız yapın artık bu son çırpınışlarınız. Şeytani Sisteminiz ve içerisinde siz ve sizin yandaş ve destekçileriniz, yok olacaksınız. Yüzyıllardır akıttığınız kan ve gözyaşının hesabını, en ağır şekilde vereceksiniz.

“Keser döner, sap döner, gün gelir, hesap döner.”

Rabbimin, ayetinde de ifade ettiği gibi; “kâfirler istemeseler de Allah Nurunu tamamlayacaktır”.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Prof. Dr. Erdal Arslan Arşivi