ZAVALLI
CHP Genel Başkanı K.K. başbakana hitaben “Öyle televizyon ekranlarına çıkıp çocuk gibi ağlayacaksın. Gururlu adam ülkesinin sorunlarına çözüm bulur. Çaresiz, zavallısın sen.” demiş
Hani ne derler,
Öz ağlamayınca göz ağlamazmış.
Hayatta hiç ağlamamış, her fırsatta milletin anasını ağlatmış bir geleneğin devamı olan partinin genel başkanından başka ne beklenir ki?
Yalancıktan da olsa birde siz ağlayın da görelim. Tabi eğer ağlayabiliyorsanız. Ağlamak merhamet işidir. Yürek işidir. Yüreği yetebilen ağlar ancak.
“Biz televizyona çıkıp öyle ağlamayız” demiş.
Ah keşke nerede ağlayıp nerede güleceğini bilseydin.
Nerede ne yapılacağını bilseydin keşke.
Hayır, hayır!
Yürüyen merdiveni, seçmen listesini falan hatırlatmayacağım.
Eğer sen nerede ne yapılacağını bilseydin:
- T.C. Dışişleri Bakanlığı’nın resmi uyarılarını dikkate alıp Irak’a gitmezdin.
- 4 günlük gezi programını 2 günde hayal kırıklığıyla apar topar bitirip geri dönmek zorunda kalmazdın.
- Kerkük Valisi Necmettin Kerim, Necef Valisi Adnan El Zorfi ve Şii Mollası Sistani tarafından reddedilmezdin
- Konuğunu ve hatta kendi mabadını korumaktan aciz Maliki’nin davetini ciddiye alıp ülkeni, partini ve kendini küçük düşürmezdin.
- Bir ağırlığın olurdu. Bir itibarın olurdu.
- Yalova kaymakamı muamelesi görmezdin.
- Eğer sen nerede nasıl davranılacağını bilseydin, Maliki’nin seni kullanıp, postalamasına müsaade etmezdin.
- Yanlış hesap yapıp, Bağdat’tan döndürmezdin.
Heyhat!
Atatürk’ün kurduğu parti kimlere kaldı.
Kendimi bildim bileli, tüm hücrelerimle, CHP zihniyetinden nefret etmeme rağmen, şu an partinin içinde düşürüldüğü durum bende acıma ve şefkat hissi uyandırıyor.
İster inanın, ister inanmayın.