Yazmak lazım…
Yeni Haber 4. Yılını dolduran bir gazete. Bu süre içinde önemli haberlere imza attı. Öyle ya da böyle yayıncılıkta Konya’da kabul gören bir yere geldi. İnternette ise Özellikle 15 Temmuz sonrası zirveye ulaştı. 1994 yılından beri hem temsilcilik hem idarecilik hemde gazetecilik bağlamında medyanın içinde yer alıyoruz. Bir süredir ara verdiğimiz haftalık yazılarımıza tekrar başlamaya karar verdik.
Aslında yazmak tek taraflı bir eylem ama okumak çok taraflıdır malumunuz. Bizde şimdi yazma konusu da biraz çok taraflı oldu. Yeni Haber’de hem yazı işleri hem idari işler arkadaşları “Yeni Haber sahibi ve yayın yönetmeni olarak yazmanız gerekir” serzenişleri son günlerde iyice arttı. Bunda hem Yeni Haber’in yayın politikasının 17/25 Aralık’tan bu yana gösterdiği tutarlılığın yorumlara da yansıması hem de gazete sahibi olarak yazılanların okur üzerinde etkisi ve vereceği güven duygusu olarak özetlediler. Tabi dostlarımızın da “neden hala yazmıyorsun” sitemlerini de göz ardı etmemek lazımdı.
Bu günlerden tam 13 yıl önce 10 Kasım 2003’te niye yazmaya başladığımı şöyle ifade etmişim;
“Konya bir medeniyet merkezi olarak önemini yüzyıllardır sürdürüyor.
Bu kadim medeniyet merkezi, çağın gerekliliklerini yerine getirmede Türkiye'nin diğer şehirlerinden hiç geri kalmadı.
Bu şehrin insanları, kültür ve medeniyetlerine bağlı kalarak sanayileşme ve teknolojiyi sonuna kadar kullanmada hiç teredüt etmediler.
Biz de bu şehir de yaşayan yeni nesil olarak, kendimizce bu medeniyete katkı sağlamak istedik.
İnternet artık, hayatın bir parçacı, ticaretin bir olmazsa olmazı.
Hayatı hızlı yaşayan insanlara, Konya'nın aktif gündemini sunmak,doğru haberleri anında ulaştırmakla kendimizi yükümlü hissettik. “
Aslında 13 yıl öncesinden değişen fazla bir şey olmamış. Belki Konya’nın Türkiye siyaseti ve ekonomisi üzerine etkisinin mecburiyeti daha çok hissedildi bu günlerde. Bunun gereğini yapmakta asli unsurların başında medya geliyor. Şehrinin ve ülkesinin gerçeklerini bilen buna göre hareket eden bir medya.
Özetle Türkiye önemli bir süreç yaşıyor. Burada; medyada sosyal medyada etkisi ve etkinlik alanı olan herkesin, Türkiye’nin şüphesiz dünyanın yeniden şekilleneceği bu dönemde susmaması lazım. Doğru bildikleri ve inandıklarını ulaşabileceği en geniş kitleyle paylaşması gerekiyor. Tabiki burada doğru bildiklerinden kastımız, adaleti vicdanı ve duruşu olan ve mazlumlara hakkını verme konusunda bir ses olabilmesi bir “ses” verebilmesi. “Dünya 5’ten büyüktür”ü global anlamda ve tabiî ki tüm köşe başlarını tutan “büyükler”in sorgulanması bağlamında bir duruştan bahsediyorum.
Biz, bize yakışan bir üslupla Yeni Haber Gazetesindeki ilk yazımız için “Bismillah” diyelim. Bu şehirdeki, Türkiye’deki ve ümmet coğrafyasındaki tüm garip, yetim, mazlumlar, haksızlığa maruz kalmışlar, derdini anlatamayanlar, güzel işlerini söyleyemeyenler, fedakar anneler, çalışkan babalar için “yazmak lazım” diyelim. Allah utandırmasın, Allah hepimizin yardımcısı olsun..
Cumhuriyet Gazetesi neymiş?
Gazetecilerin meslek örgütlerinden Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC), Cumhuriyet gazetesine dün yapılan operasyonu protesto ettiğini belirten bir mesaj yayınladı. Bu mesajı okurken maalesef Hakkari’den 3 şehit haberi geldi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca, "FETÖ ve PKK terör örgütlerine üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek" suçundan yürütülen soruşturma çerçevesinde, 13 şüpheli hakkında gözaltı kararı aldı.
Cumhuriyet gazetesinin uzun zamandır hem FETÖ’nün yayın organı gibi çalıştığı hem de PKK propagandası yaptığını bilmeyen yok. Anlaşılan bunu görmezden gelenlerin başında TGC geliyor. Sadece dün şehit olan 3 asker için ne diyor acaba TGC? Herhangi bir kaygısı, üzüntüsü var mı?
Öyle bir yerdeyiz ki şaşkınlık mı kızgınlık mı, yok yok nefret etmemiz gereken bir tutum bu. Ülkenin kurucu iradesinin gazetesi tamda Cumhuriyet Bayramı ertesinde ülkeyi bölmekle ilgili açıktan faaliyet gösteren iki terör örgütü PKK ve FETÖ’nün propagandasını yapıyor ve bunu yapan gazeteyi, hala normal bir gazete olarak görüp protesto mesajı yayınlayan bir meslek örgütü haklı olduğunu söylüyor. Bunlar gazeteci, Özgür basın susturuluyor falan diyor.Şaka gibi, dalga geçer gibi. Adamlar düpedüz ülkeyi bölmek parlaçalamak istiyor. Buna da basın özgürlüğü kılıfı tutturuyorlar.Bunu söylerken dün şehit olan 3 asker için ise ne diyorlar bilen yok.
TGC birde şöyle demiş; bu dönemde 170 gazete kapatıldı,105 gazeteci tutuklandı. Acı, gerçekten acı. Bu gazetelerin tümü katıksız terör propagandası yapan yayınlar, o gazeteci diye anılan kişiler ise inanın en yumuşak ifadeyle terör örgütü propaganda çığırtkanı. Yani terör örgütü üyesi veya sempatizanı..Başka bir şey değil.
Cumhuriyet Gazetesi, geldiği yer itibariyle de dramatik bir görüntü içinde. Düşünsenize yıllardır Fethullahçı ve PKK düşmanlığı yap son 2 yıldır ise bu örgütlerin yuvalandıkları yer Cumhuriyet olsun. İnsan arşive bakar ve kendi yüzüne tükürür. Yüzü varsa tabi..
Eski Türkiye alışkanlıkları bir bir bitiyor, bitecek. Medya ve meslek örgütleri de bu sondan kaçamayacak…