Boşnak Lider Aliya İzzetbegoviç’e "Ne yaparsanız yapın ama soykırımı unutmayın. Çünkü unutulan soykırım tekrarlanır." sözünü söyleten büyük katliamın üzerinden 29 yıl geçti.

Tıpkı bugün Filistin'de olduğu gibi, 11 Temmuz 1995'te, Bosnalı Müslümanlara yönelik katliam başladı ve tüm dünya yalnızca izlemekle yetindi.

Bosna Hersek'in doğusundaki Srebrenitsa'da 1995'te, Sırp güçler tarafından otobüs ve kamyonlara bindirilen Boşnaklardan 8 bin 372'si götürüldükleri ormanlık alanlar, fabrikalar ve depolarda hunharca katledildi. Katledilenlerin cesetleri, ülkedeki çeşitli toplu mezarlara gömüldü.

Bu katliamda:

-35 bini çocuk 312 bin kişi öldü

-50 bin kadın tecavüze ugradı

-2 milyon kişi evini terk etti

-18 bin kişi kayıp

-300 den fazka toplu mezar bulundu.

Katliamın baş sorumlularından 'Sırp Kasabı' Radko Miladic ise, Srebrenitca Katliamından sonra şu sözleri söyledi; "Türker’den nihayet yüzlerce yıllık intikamımızı aldık.."

Peki bu Boşnaklar kim ki; yok edilmesiyle Türklerden intikam alınıyor?

Boşnaklar, anayurt olarak Bosna Hersek'te ve Sancak'ta yaşayan Doğu-Slaven kökenli insanlardır. Ortaçağ'da Bosna'da Slaven kökenli insanlara "Boşnyani" adı verilmiş.

Osmanlıların gelişi ile topluca İslam'a geçiş yapmışlar. Yani Ruslarla aynı ırk olan, Türk ırkı ile hiçbir alakası olmayan Boşnaklar, İslamı kabul ettikleri ve Türkleri çok sevdikleri için kendilerini Türk olarak görmüşlerdir.

Bilge Kral Aliya İzzet Begoviç: "Sırplar bize Türk derdi. Müslüman olduğumuz için. Bosna'da kim Müslümansa Türk'tü" diyor bir açıklamasında.

Dört yüz yıldan fazla Osmanlı yönetiminde kalan, kendini Türk olarak tanımlayan bu millet bizim bir parçamızdır. Kendi istekleri ile İslam'ı seçmiş, kendi istekleri ile milletimize gönülden bağlanmışlardır.

Avrupa'nın göbeğinde, BM'nin oluşturduğu güvenli bölgede gerçekleşen bu katliam yakın tarihin en büyük soykırımlarından ve utanç sayfalarından biridir. Bugün de olduğu gibi medeni görünen Avrupa'nın nasıl barbar olduğunun en büyük kanıtlarındandır. Aliya İzzet Begoviç'in dediği gibi; batı hiçbir zaman uygar olmamıştır ve bugünkü refahı, devam edegelen sömürgeciliği; döktüğü kan, akıttığı gözyaşı ve çektirdiği acılar üzerine kuruludur.

Unutmamalı, unutturmamalı...