TÜKETİCİLER ARTIK TOPLUMA KATKI İSTİYOR
Pazarlama kavramının her geçen gün yeniliklerle genişlediği, yeni medya kanallarının ortaya çıktığı, marka sadakati olgusunun hızla zayıfladığı, çoğu pazarlamacının sıkı sıkı bağlı kaldığı 4P’nin artık fantezi ürünü olduğu bir dönemde yaşıyoruz. Pazarlama değişiyor, şirketler değişiyor, insan kaynakları değişiyor, marka olarak algılanma ölçütleri değişiyor. Her şeyden önemlisi insanlar yani tüketiciler değişiyor. Eskinin önüne konanı alan tüketicisi yerine artık daha seçici daha irdeleyen ve toplumla ilgilenen bir tüketici kitlesinin varlığını hissediyoruz. Ürün ürettim, pazara sundum iki de reklam yaptım mı tamamdır bu iş dediğimiz dönemler çok gerilerde kaldı.
Tüketiciler artık sizin sadece ürettiğiniz ürünlerle ilgilenmiyor. Tamamen göz hapsinde ve takip edilir konumdasınız. İnsanlar artık markaların topluma olan katkılarını inceliyor, çevreye olan duyarlılığına dikkat ediyor, toplumsal sorunların neresinde kaldığınızı araştırıyor. Bilinci ve farkındalığı yüksek bir kitle var karşınızda. Sorunlara çözüm sunup sunmadığınıza, sunuyorsanız da nasıl sunduğunuza kadar irdeleyen bir kitle ile karşı karşıyasınız. Eskisi gibi marka olmak ve marka kalmak kolay değil. Her anında sizinle iletişimde olan bir kitle ile iletişim kurduğunuzu unutmayın. Kısaca artık tüketici “tamam kardeşim sen iyi ürün üretiyorsun ama topluma katkın ne, bu toplum için ne yapıyorsun, üretmekten başka faydan ne, toplumsal sorunlarla ne kadar ilgileniyorsun, cebini doldurmaya mı yoksa insanlığa katkı yapmak içini mi varsın” diye soruyor. Markanın toplumdaki varlık sebebini araştırıyor. Eğer kendinize toplum içerisinde bir misyon edinmediyseniz ve bunu faaliyete geçirecek bir şeyler yapmıyorsanız insanlar için alım nedeni olamıyorsunuz. Bu nedenle artık markalar da ürün üretmenin ötesinde toplumla daha fazla ilgilenmeye başladı. Tabi ki yaptıklarını kendi markalarına katma değer sağlayacak stratejilerle yapıyorlar fakat artık daha fazla hayatın içerisindeler. Sorunlarla daha çok ilgililer. Bu bilinç uzantısında yapılan en iyi örneklerden birisi de son zamanlarda Samsung markası tarafından gerçekleştirildi. Samsung “Güvenlik Kamyonu” projesi çok konuşuldu ve yerinde bir proje oldu. Samsung markası bir kamyon, bir kamera ve bir ekranı bir araya getirerek önemli bir toplumsal soruna çözüm üretti. Uzun yola gidenlerin en büyük sorunlardan birisi çift yönlü dar yollarda önlerinde bir kamyon varken ya da yavaş bir araç gidiyorken onu geçip geçmeme konusunda tereddüt etmeleridir. İşte Samsung bu önemli sorunu görmüş ve ürettiği Güvenlik Kamyonu ile çözüm bulmuş. Kamyonun önüne bir kamera yerleştirilmiş arka kısmında ise öndeki yol durumunu gösteren dev bir ekran var. Bu sayede aracı geçmek isteyenler kamyonun arkasındaki ekrandan öndeki yol durumunu izliyor ve daha güvenli bir geçiş sağlayabiliyor. Samsung yaptığı hamle ile hem pazardaki yerini sağlamlaştırdı hem de tüketici gözünde daha güvenilir bir marka algısını pekiştirdi. Darısı Türk markalarının başına diyelim. Umarım bizde de topluma duyarlı ve çözüm üretici fikirler üretilir.