Necmettin Şimşek
Necmettin Şimşek Tarımdan Teknolojiye, Teknolojiden Tarıma

Tarımdan Teknolojiye, Teknolojiden Tarıma

* Her yılın bu zamanı, Konya için fuar zamanı, şehrimizin gururu tarım fuarı, tarım başkentinde bir coşku yaşatır. Atatürk, “istikbal göklerdedir” diyerek geleceği ve teknolojiyi hedef gösterirken, “köylü milletin efendisidir” diyerek ise tarıma ne kadar önem verdiğini ve bir ayağımızın toprağa basması gerektiğini vurgulamıştır. TOGG satış rakamı ve ön satış zamanı belli oldu. Yerli traktörümüz 2023 yılında 1200 adet üretim gerçekleşecek. 2024 yılına geldiğimizde ise 10 binin üzerinde yerli üretimini tamamlanmış olacak. Uzay için ise astronot seçmeleri bitti sadece adının açıklanması kaldı. Hollanda, tarımda ufak bir alanda yaptıklarıyla Güney Kore ise 1950 yıllardaki kararlarıyla teknolojide yaptıklarıyla her ülkeye örnektir. İhtiyaçları üretmek mi, teknolojik olarak hızlanmak mı bize kalıyor.

** İnsanların 3 temel ihtiyacı vardır. Beslenme yani tarım, barınma yani inşaat, giyinme yani tekstil. Çok eski zamanlardan bu yana barınma ve giyinme ihtiyacı daha kolaylıkla ve fertler için genellikle uzun vadeli olarak giderilebilmiştir. Buna karşılık beslenme ihtiyacı her gün karşılanması gereken bir ihtiyaçtır ve bu ihtiyacı gidermek için durmaksızın çaba gösterilmesi gerekmektedir. Söz konusu çaba ise, tarih boyunca küçük veya büyük çatışmalara ve özellikle yerleşik düzene geçildikten sonra tarımsal açıdan verimli bölgelere yerleşmek amacıyla göçlere ve nihayet söz konusu bölgeleri ele geçirmek için de çatışmalara, savaşlara neden olmuştur. Bu durum gıda güvenliğinin önemini açıkça gösteriyor. Ülkemiz açısından baktığımızda, Türkiye’nin günümüzde, barınma sorununu bazı eksiklere ve yanlışlara rağmen çözdüğü veya hiç değilse çözme kapasitesine sahip olduğu söylenebilir. Temel siyasi tercihleri gözden geçirilerek, başta deprem olgusu olmak üzere, sosyal gereklerin, şehirlerin en uygun nüfus büyüklüğünü aşmaması, çevre ve tarım arazilerinin feda edilmemesi gibi temel hususların önemle göz önünde tutulması, arsa ve bina rantının engellenmesi, inşaat sektörünün adil vergilendirilmesi gibi sorunların yeterince dikkate alınmadığı gibi konuları bir yana bırakacak olursak, sektörün yeterli birikim ve teknolojiye sahip olduğu ve ülkenin tüm ihtiyacını kolaylıkla karşılayabileceği görülüyor. Tekstil sektörümüzün ise, giyinmede yeterli üretim kapasitesine sahip olduğunu hepimiz biliyoruz. Beslenme konusunda ise, geleceğe ümitle bakmak oldukça zor gözüküyor. Gerek dünyada, gerek ülkemizde doğal koşullar giderek olumsuz hale geliyor, tarımsal alanlar giderek daralıyor, iklim değişikliği ve kuraklık ciddi bir tehlike olarak beliriyor, çölleşme artıyor, ekilebilir arazi alanları daralıyor. Bütün bunlara karşın, dünya nüfusunun artmaya devam ettiğine, tarımda çalışan nüfusun genel nüfus içindeki oranının azaldığını, milyarlarca insanın yeterli düzeyde beslenemediğine ve ayrıca, belki de yakın bir gelecekte, içme suyu ve tarımsal sulama konularında da büyük sorunlarla karşılaşılması olasılığının giderek arttığını görmekteyiz. Bu durumda, yüzyıllar önce bir iktisatçının belirttiği gıda ürünlerinin aritmetik, nüfusun ise geometrik oranlarda arttığı teorisinin doğrulanması ve bu hususun yarattığı tehlikenin gündeme gelmesi gibi bir durumla karşılaşılması mümkündür.

*** Nüfus artışı bugünkü gibi devamı ettiği takdirde, 2050 yıllarında daha büyük ekilebilir araziye ihtiyaç olduğu aşikar. Buna karşılık, her yıl, başta şehirleşme, tarım arazilerin tarım dışı amaçlarla kullanılmasının artması, iklim değişikliği, kuraklık, kötü tarım uygulamaları ve tuzlanma gibi nedenlerle, büyük miktarda ekilebilir arazinin yok olduğunu, verimliliğin azaldığını ve ayrıca, ormanların yandığını, meraların daraldığını ve insanların doğaya hoyratça davrandıkları gerçek.

Ekilebilir arazilerin kıtalar ve başlıca ülkeler itibariyle dağılımı, Asya %38; Amerika %24, Avrupa %18 ve Afrika %18, Hindistan 156 milyon hektar, ABD 152, Rusya 123, Çin 118, Brezilya 81, Avustralya 46, Ukrayna 32, Fransa 18,3, Almanya 11,7, Hollanda 1,02, Türkiye 20,3 ile dünyada 15. sırada. Değer olarak en fazla tarımsal üretim yapan ülkeler ise Çin 830, Hindistan 308, ABD 177, Endonezya 122, Brezilya 100, Nijerya 86; Japonya 69; Rusya 67; TÜRKİYE 62 milyar$.

****Sonuç olarak; Tarım alanında günlük ve belli bir temele oturan uygulamaların olumlu sonuç vereceğini her ülke bilir. Büyüme yerine kalkınma öncelik olmalıydı. Ya teknolojiyle gelişmeliyiz, olmuyorsa tarıma odaklanmalıyız. 3. Bir yol yok.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Necmettin Şimşek Arşivi