Tahrik yürüyüşü
Fanatik Yahudilerin her yıl Kudüs’ün işgali münasebetiyle düzenledikleri “Bayrak Yürüyüşü” adlı tahrik eylemi bu yıl kentte Filistinliler ve işgalciler arasında yaşanan gerginlik ve çatışmalar sebebiyle yapılamıştı.
İsrailli aşırı sağcı partiler ve cemaatler her şeye rağmen yürüyüşü yapmakta kararlılar.
Özellikle işgal ordusunun Gazze Şeridi’ne açtığı savaşta hezimete uğramasının acısını Kudüs’te gövde gösterisi yaparak bastırmak istiyorlar.
İsrail bayraklarıyla gerçekleştirilecek söz konusu yürüyüşü 10 Haziran’da Eski Belde semtindeki Müslüman mahallelerinden geçecek şekilde düzenlemek istediler.
İsrail polisi gerek Kudüs’te yeniden gerginliğin yükselmesinden endişe duyduğu için ve gerekse Gazze Şeridi’ndeki Filistin direnişinin tehditlerinden korktuğu için o gün yürüyüşün yapılmasına izin vermedi.
Fakat koalisyon ortağı aşırı sağcı partilerin ve fanatik Yahudi cemaatlerinin baskılarına boyun eğmiş olacak ki tahrik yürüyüşünün 15 Haziran Salı günü yapılmasına yeşil ışık yaktı.
Kısacası son anda bir değişiklik olmazsa Kudüs bugün Yahudi yerleşimcilerin provokasyonuna sahne olacak.
Filistinliler Kudüs’te yapılması planlanan tahrike karşı koymakta kararlı.
Hamas sözcülerinden Muhammed Hammade, bugünün seferberlik ve Mescid-i Aksa’da nöbet günü ilan edilmesi çağrısında bulundu.
Kudüslülere seslenerek fanatik Yahudilerin planlarını boşa çıkarmak için Mescid-i Aksa’yı ve Eski Belde caddelerini doldurmalarını istedi.
Mescid-i Aksa Hatibi Şeyh İkrime Sabri de Mescid-i Aksa’yı savunmanın dini bir vecibe olduğunu açıkladı.
Yahudilerin ellerinde İsrail bayraklarıyla Eski Belde caddelerini dolaşmaları ve Ağlama Duvarı adını verdikleri Burak Duvarı’na kadar yürümeleri için işgal güçlerinin Kudüslülere göz açtırmaması gerekiyor.
Fakat Kudüslü gençler her türlü baskıya ve kısıtlamaya rağmen direnmekte ve kentlerini savunmakta kararlılar.
Bu da Kudüs’te şiddetli çatışmalar yaşanacağı anlamına geliyor.
Binyamin Netanyau’nun on iki yıllık iktidarına son veren koalisyon önceki gün parlamentodan güvenoyu aldı.
İsrail Başbakanı artık “Birçok Arap öldürdüm ve bunda herhangi bir problem görmüyorum” diyen Naftali Bennett.
Kudüs’teki tahrik yürüyüşü yeni hükümetin de ilk sınavı olacak.
Koalisyona destek veren Filistinli dört milletvekilinin Bayrak Yürüyüşü ve yaşanacak olaylar karşısında tavırlarının ne olacağı da merak konusu.
İsrail’de koalisyon dağılmazsa iki yıl hükümete başkanlık edecek olan Bennett’in liderlik vasıflarından yoksun olduğu ve tesadüfen başbakanlık koltuğuna oturduğu yorumları yapılıyor.
Bu yorumlar büyük oranda doğru olsa da Netanyahu’nun devrilmesinde Filistinlilerin direnişinin büyük payı var.
İsrail’in sabık başbakanı şimdi bir başka koltuk kavgasına girerek Likud Partisi’ndeki liderliğini korumaya çalışacak.
Şayet o koltuğu da kaybederse yolun sonuna gelmiş olacak.
Kim bilir; belki de Arap sokağında Netanyahu’yla alay etmek için dile getirilen “Birleşik Arap Emirlikleri’ne (BAE) kaçabilir” yorumu gerçeğe dönüşür.
Netanyahu’nun akibetinden ders almayan işgalciler Kudüs’te provokasyon peşinde koşarlarken kendilerini bekleyen kaostan habersizler.
Kudüs halkının direnişi İsrail’deki koalisyonun ömrünü başlamadan bitirirse hiç kimse şaşırmasın.