Tahir Akyürek konusu…
John Emerich Edward Dalberg-Acton (10 January 1834 – 19 June 1902) “Güç yozlaştırır; mutlak güç, mutlaka yozlaştırır. Büyük insanlar, her zaman kötü insanlardır.” diyor ya…
Doğru mu söylüyor bilmiyorum, zira hiç güçlü bir insan olmadım.
Başkasını da yargılamayı pek sevmiyorum.
Şöyle, bazen şahit olduğum konu şöyle oluyor, çevresindeki insanlar bir başkanı mesela çok kötü sanıyor ama aslında başkan o duruma mecburi gelmiş oluyor.
Telefonu herkese açık bir başkanın belirli bir süre sonra mecburi olarak telefonunu Whatsapp’a kapattığına ben şahit olmuştum.
O kadar çok arayan vardı ki, iş arayanlar, bünyesinde çalışanların şikâyetleri, istekleri…
Bitmek tükenmek bilmeyen bir süreç sizin anlayacağınız.
Onun için de güçlü insanları yargılamamak da gerektiğini düşünüyorum, hatta bazen onlara acımak bile gerekiyor, zira hayat onların o kadar dar bir alanda yaşamalarına müsaade ediyor ki, normal insanların tadını aldığı birçok lezzet onlar için sadece hayal olarak kalıyor.
Neyse niye bunları yazıyorum?
Açık konuşmak gerekirse son birkaç gündür Tahir Akyürek üzerinden yapılan eleştiriler üzerine bunları yazdım.
Tahir Başkan niye bu kadar eleştiriliyor? Bu konu Konya’nın bir paradoksu mu? Hem çok eleştiriyorlar, hem de ne olursa olsun oy mu veriyorlar? Bunu da bilmiyorum.
Kendimce olayı anlamaya ve yorumlamaya çalıştım, Tahir Başkanın biraz fazla halkla iç içe olması gerektiği kanaatindeyim.
Konya tam bir siyasetçi dehlizi gibi…
Atılanlar içinde kaybolup gidiyorlar.
Kaybolmayan Tahir Başkan oldu, ne diyebilirim, bunu hak ettiğini ben şahsen biliyorum, şaibeli hiçbir işe karışmadı, çok güçlü bir ekibi var, adamlarına sahip çıkıyor, onları harcatmıyor, hepsinin belirli yerlerde makamda, mevkide olmalarını sağlıyor ve onlar da Tahir Başkana, saygı duyuyor, sadakat gösteriyor.
Sanırım birçok siyasetçinin ciddiye almadığı ama Tahir Başkanın ciddiye alarak sürdürdüğü bu hasletten dolayı Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, yine Tahir Başkanı birinci sıraya almış oldu.
Siyasete gireceklere de, siyasetle uğraşanlara da aslında Tahir Başkanın bu çizgisi bir yol göstermeli diye düşünüyorum, siyaset bir kadro işidir, bir ekip işidir.
Leyla Hanım, benim bildiğim 3 noktada net tavır koymasına rağmen netice alamamıştı, sonuç olarak Ankara’ya çekildi, şimdi tekrar Tahir Başkan gelmiş oldu.
Konya’ya hayırlı olsun, sandığınız kadar oy kaybı olmaz onu da belirteyim.
Şimdiden sonra Tahir Başkandan şehrin beklentisi, kuşatıcı olmasıdır.
Hayırlı mübarek olsun.
Dünyanın ilk SİHA gemisi Türk Silahlı Kuvvetleri envanterine girdi
Dünyanın ilk silahlı insansız hava aracı (SİHA) gemisi, Türkiye'nin de en büyük askeri gemisi TCG Anadolu donanmanın hizmetine girdi.
Hava aracı taşıma yeteneği kapsamında icra edilecek harekâta bağlı olarak 12 insanlı veya insansız muharip uçak, farklı tipte 21 helikopter ve SİHA’lar konuşlandırabilecek gemi, tam anlamıyla yüzen bir savaş platformudur diyebiliriz.
TCG Anadolu, kara aracı olarak 13 tank, 27 amfibi hücum aracı, 6 zırhlı personel taşıyıcı ve zırhlı muharebe aracı, 33 muhtelif araç, 15 römork, hafif ve ağır araç güvertesinde taşıyabiliyor.
Havuz güvertesinde 4 mekanize çıkarma gemisi ve 2 personel çıkarma botu bulunan gemi, 400 personeline ilave olarak toplamda 1400 personel kapasitesine sahip ve söz konusu personeli sahile bağlı olmadan 90 gün boyunca destekleme imkânına sahip.
Türkün denizlerdeki gücüne güç katacak bir gelişme bu. Türkiye nerelerden nerelere geldi. Bir zamanlar ABD bize firkateyn verecek diye bekleyen ülke, şimdi dünyanın en büyük deniz platformlarından birini hem de kendi imkânları ile yapıp, envanterine dâhil edebiliyor. Bu büyük değişimi ve dönüşümü görmeliyiz, buna mecburuz, ya da Allah muhafaza vatanımızın özgürlüğünü ıskalamış oluruz.
Bu ülkenin denizlerdeki başarısı, Deniz Vatan’ın özgürlüğü anlamına geliyor, Akdeniz’in, Karadeniz’in güvenliği anlamına geliyor, Ege’nin özgürlüğü anlamına geliyor.
Buna sevinin, sıradan görmeyin, konu siyasi değil, bundan da emin olun. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a ve emeği geçen herkese bu büyük hizmetler için teşekkür ediyorum. Milletimize hizmet eden her insan başımızın tacıdır.