Mert Aslan
Mert Aslan TABUTTAN OYLAR

TABUTTAN OYLAR

Bugün sizinle önceki gün ana muhalefetin bir yan teşkilatından Diyarbakır’da olup bitenlerle ilgili olarak cep telefonuma gelen bir mesajı paylaşmak istiyorum. Telefonumun ekranına bakarak aynen yazıyorum: “Bugün Diyarbakır’da şunları gördük. Terör örgütü bayrakları, liderinin posterleri, yani anlayacağınız 15.000 şehidin kanını çiğneye çiğneye Tayyip Güneydoğu’yu Kürdistan ilan ettirdi. Sizi korumak için hayatlarını veren komutanlar ise hapiste. Eee hangi yüzle aynaya bakacağız artık?”
Görüldüğü gibi, bunların suçüstü enselenmiş elit çeteleri içeriden kurtarmaktan başka bir projesi de, derdi de yok… Yatıyor kalkıyorlar, aynı şeyi söylüyorlar. Ülkede her iş halloldu, geriye bir tek hapisteki üç beş darbeciyi, çeteciyi kurtarmak kaldı. Onları da kurtardıkları zaman hepimizin başı göğe erecek…
Hiçbirimiz o zatlara “Ne olur gelin de vatanı kurtarın, bizi kurtarın ya da koruyun!” demedik. Anlaşılan, ikide bir Fenerbahçe’de falan toplanıyor, bir taraftan kafaları çekerken bir taraftan da birbirlerini “Vatan şöyle satılıyor, böyle elden gidiyor! Şeriat geldi ha, geliyor ha!” diye dolmuşa bindiriyor, sonra da kalkıp kendilerince milleti kurtarmak için cenge çıkıyorlarmış… Benim o kadarına aklım ermeyeceği için, kurtarılmam gerektiğine de kendileri karar veriyor. Kimden kurtarıyor? Hükümetten… İyi de yurttaş olarak onu ben seçtim de çağırdım zaten... Sen önce bana dönüp kurtarılmak isteyip istemediğimi sorsana!...   
Terörle mücadelede girilen yeni virajda birilerinin “Vatan bölünüyor!”, “Güneydoğu elden gidiyor!” vs dediklerine bakmayın. On yıllardır devam eden terörün milletin dışında herkese bir faydası vardı. Dolayısıyla, o nemacılar bugün insanların kucaklaşmasına izin vermek istemiyorlar. Kimlerdir onlar? Cevap çok kolay… Size çok basit bir kriter veriyorum:
Olaya tersinden bakalım…
Yurt içindeki silahlı terörist unsurların silahlarını bırakıp ya da ellerini tetikten çekip ülkeden çıkmasından bugün kimler rahatsız oluyorsa, işte akmakta olan kanın düne kadar en çok onlara faydası vardı. E doğal olarak, sürecin sağlıklı bir biçimde devam etmesi ilk başta onların işini bitirecektir.
İşler yolunda giderse, birkaç yıl sonraki yeni tabloyu özetleyeyim:
1.  Türk milliyetçiliği rolleri oynayanlar, üniter devletin tehlikede olduğu ve her gün beş on askerin şehit olduğu tezleri ile sürekli korku çekiciliği yapma olanağı elinden alınacağı için bir dahaki parlamento seçimlerinde barajda boğulacak, genel başkanı o koltukta oturamaz olacaktır. Ne diyor? Terör örgütü silah bırakıp yasallaşarak meclise girecekmiş. Bu sözler kaç kişiyi kandırıyor bilmem; ama dediği adamlar yasal olarak zaten on-on beş yıldır meclisteler! MV maaşı alıyorlar, devletten korumalar kullanıyorlar, devletin resmî makam araçlarına biniyorlar, her türlü imkândan yararlanıyorlar. Meclise ilk geldiklerinde sen de gidip ellerini sıktın ya! Hatta Kenya’da yakalanıp getirilen liderlerini idamdan kurtaran üç imzadan biri de sana aitti değil mi?! Ne çabuk unuttun o günleri?
Üstelik “teröristi dağdan ovaya indirmek” senin de savunduğun görüş değil miydi? Her şeyden önemlisi, dağda her gün karakolları basarak beş-on Mehmetçiğimizi şehit etmeyi bırakıp yıllardır zaten içinde oldukları mecliste insan gibi siyaset yapmaya başlayacak olmalarına niye bu kadar sinirleniyorsun? Ne var bunda kızacak? Senin kızdığı o değil elbette. Biz biliyoruz. Mehmetçiklerin hayatının devam etmesi, senin siyasî hayatının son bulması anlamına geliyor…
2.  Güneydoğu Anadolu’da terör örgütünün silahsızlanıp dışarıya çekilmesinin sonucu olarak halk iradesinin özgürleşmesiyle birlikte, biraz önceki partinin Kürtçe simetriği olan ve sürekli Kürt ırkçılığı yapan diğer siyasal partinin oyları %3 civarına gerileyecektir.
3.  Sivil otoritenin, kışlasına çekilmiş olan ordunun üzerindeki denetimi ağırlaşacak, gerçek demokrasinin standardı yükselecektir.
4.  Tüm riskleri göze alarak Güneydoğu’ya yatırım yapmayı sürdürmüş olan hükümetin çabalarına artık özel sektör de katılacağı için bölgede yatırımlar artacak, işsizlik azalacak, refah düzeyi yükselecektir. Ayrıca, oluşacak huzur ve güven ortamının bugüne kadar terörle mücadeleye harcanan paranın devletin kasasında kalıp çeşitli yatırım ve hizmetler şeklinde halka geri dönüşü, kişi başına düşen millî gelirin ülke genelinde daha büyük bir hızla artmasını beraberinde getirecektir.
 
Özetliyorum: Birileri "Tabutlar gelsin ki, hükümeti yıpratalım, gelsin oylar!"  diye düşünüyor. Tv’lerde konuşanlara iyi bakın! Bugün terörün bitmesi nedeniyle kuyruğuna basılmış gibi bağırarak havaya hoplayanlar kimlerse, düne kadar terör olaylarının devam etmesinden çıkar sağlayanlar da onlardı. 

Önceki ve Sonraki Yazılar
Mert Aslan Arşivi