Hatice Dursun
Hatice Dursun Sorumluluk sahibi olan insan hem erdemli hem de ahlaklıdır

Sorumluluk sahibi olan insan hem erdemli hem de ahlaklıdır

Her nimet beraberinde sorumluluklar getirmektedir.

Yaratıcımız genel anlamıyla bizlere; Kendisine ibadet etmemizi, O’na hiçbir şeyi ortak koşmamamızı, ana-babaya, yakınlara, öksüzlere, yoksullara, yakın komşuya, uzak komşuya yanındaki arkadaşa, yolda kalana ve elimizin altında olanlara iyi davranmamızı emretmiştir.

Bunlar, Allah’a iyi bir Kul olmanın sorumluluğudur.

Bu sorumluluğu eksiksizce yerine getirmenin Allah katında, hem bu dünyada hem de ahirette ödülelri de vardır.

O ödül, bu dünyada iyi bir hayat, ahirette ise Cennet’le şereflenmektir.

Bu ödüller; inanç, ibadet, ahlak konularındaki duyarlılığımız sayesinde verilecektir.

İnsanı, Rabbine olan inancı onu diri tutacaktır.

İman duyarlılığı sayesinde Allah’a, kendisine, ailesine ve çevresine karşı yerine getirmiş olduğu her sorumluluk, insanı Rabbine bir adım daha yaklaştıracaktır.

“Kulum bana bir karış yaklaştığı zaman, ben ona bir arşın yaklaşırım; o bana bir arşın yaklaşınca ben ona bir kulaç yaklaşırım; o bana yürüyerek geldiği zaman, ben ona koşarak varırım” müjdesine nail olacaktır.

Dinimizin ısrarla vurguladığı bir diğer sorumluluk alanı da ahlakî duyarlılıklardır.

İyi ve kötüyü, günah ve sevabı bilme ve ayırt etme kabiliyeti sayesinde insan, ahlakî sorumluluklarını şekillendirecektir.

İnsanoğlu, bu ehliyeti ve kabiliyeti nedeniyle Allah’ın yeryüzündeki halifesidir.

İyi insan, iyilikte yardımlaşmayı, iffeti korumayı, emanete riayet etmeyi, adil olmayı, hoşgörüyü, tevâzuyu, sözünde durmayı, güzel söz söylemeyi kendisine şiar edinen insandır.

Çünkü sorumluluk bilinciyle yapılan bu davranışlar insanın faziletli olmasını sağlayacak, faziletli insan Hz. Peygamber’in ifadesiyle, “Ahlakı en iyi olan” insan olacaktır.

Erdem sahibi bir insanın, sözü hikmet, susması tefekkür, bakışı ibret, ameli de sadece iyiliktir.

Erdemli insan bir sözü işittiğinde insan onuruna yakışmayana değil, güzele ve doğruya kulak verir.

Erdemli insan bir şeye baktığında, alaycı bir bakışla değil, ibret nazarıyla bakar.

Erdemli insan maddî zenginliği değil, gönül zenginliğini önemser.

Erdemli insan sevgi dini İslam’ın bir neferi olarak gönüllere girme duyarlılığını her daim ön planda tutar.

Sorumluluklarını bilen, ahlaklı ve erdemli bir insan böylece Rabbinin sevgisini kazanarak, “…Nihayet ben onu severim. Kulumu sevince de âdetâ ben onun işiten kulağı, gören gözü, tutan eli ve yürüyen ayağı olurum. Benden her ne isterse, onu mutlaka veririm. Bana sığınırsa, onu korurum” hadis-i kudsîsinde belirtilen mükâfatları elde eder.

Allah bizi sorumluluklarının farkında olan erdemli ve ahlaklı bireylerden eylesin, öyle bireyler yetiştirmemizi nasip etsin.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Hatice Dursun Arşivi