Sorgusuz Sualsiz
TEKNOFEST Havacılık, Uzay ve Teknoloji Festivali, Türkiye'de düzenlenen havacılık, teknoloji ve uzay teknolojisi festivali devam ediyor. Türkiye Teknoloji Takımı Vakfı ve Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından düzenlenen ve Türkiye’nin millî teknolojilerini geliştirmeyi hedefleyen ilk ve tek festivaldir.
Ülkemiz adına teknolojik sınıf atlamamız için en önemli gösterge. Sorgulama yapan gençler buluşup daha farklı ne yapılabilir araştırıyorlar.
1910 yılında John Dewey tarafından okullarda fen programında yer alması önerilmiştir. Dewey fen programlarının düşünmeyi değil var olan gerçekleri vurguladığını belirterek öğretmenlerden karışık durumları anlamlandırmaları, problemleri açıklamaları, deneme hipotezlerini formüle etmelerini, bunları testlerle gözden geçirmelerini ve çözüme ulaşmalarını istemiştir.
Daha sonra 1944 yılında Dewey önerdiği bu bilimsel yöntem, yeniden problemin oluşturulması, hipotezin kurulması, deneylerle verilerin toplanması ve sonuca varılması olarak düzenlemiştir.
1957’de Rusların ilk yapay uyduyu dünya çevresinde yörüngeye yerleştirmesi üzerine okullardaki fen eğitimleri sorgulanmaya başlamış ve National Science Foundation (NSF) ile ilk olarak fizik daha sonrada diğer fen alanlarındaki programlarda “bilim adamı gibi düşünme” ve bilimsel süreçlerde bireysel yetenekler (gözlem, sınıflama, sonuçlandırma, değişkenleri kontrol etme vb.) vurgulanmıştır.
1966’da Joseph Schwab öğrencilerin bilimi yeni bilgi ya da kanıtlar bulununcaya kadar bir dizi kavramsal yapılar olduğunun bilmelerinin gereğini vurgulamıştır. Ayrıca fen öğretmenlerini de derslerde yardımcı olması için fen laboratuvarlarını kullanmaları yönünde teşvik etmiştir. Fenin sorgulayıcı formatta düşünülmesi gerektiğini vurgulamıştır. Laboratuvarların fen kavramlarının araştırılmasında kullanılmasının ötesinde öğrenciler araştırma ile ilgili yayınları da izleyerek problem, veriler ve teknolojinin rolü hakkında tartışmalı ve bir bilim adamı gibi sonuca ulaşmalıdır. Schwab bunu “sorgulamada sorgulama” (“sorgulama içinde sorgulama”) olarak adlandırmıştır.
1996’da NCR 2000 yılında Inquiry and the National Science Education Standarts adı altında ulusal fen eğitimde sorgula standartlarını yayımlamıştır. Bu açıklamada, öğrencinin düzeyi ne olursa olsun dikkate alınması gereken beş temelli özelliği belirtilmiştir.
1-Öğrencilerin ilgisini çekecek (öğrencileri konuya odaklayacak) bilimsel odaklı sorular sorulmalı. Ne bulmak istiyorum? (Sorunun oluşturulması) hipotezin kurulması ve ne olacağını düşünüyorum?
2-Öğrenciler tarafından kanıtlar toplanmalı. Bu onların gelişmelerini ve bilimsel odaklı soruların açıklamalarını değerlendirmelerini sağlar. Hangi materyallere ihtiyacım olacak? Bilgiyi toplamam için hangi adım ya da süreçler olacak? Nasıl gözlemleyeceğim ve sonuçları nasıl kaydedeceğim?
3-Bilimsel odaklı sorulara buldukları kanıtlarla açıklamalarını geliştirirler. Planımı yürütmek için hangi basamaklar yer olacak. Gözlem ve sonuçların kaydedilmesi. Planımı uyguladıktan sonraki olaylar nelerdir? Neler gözlemliyorum? Sonuçlarımı nasıl gösterebilirim? (Grafik, tablo vb)
4-Bilimsel bilgilerini yansıtan alternatif açıklamaları da içeren öğrenci açıklamalarının değerlendirilmesi, sonuçlandırma bir karar oluşturmak, ne buldum? Hipotezim kanıtlarla desteklendi mi?
5-Önerdikleri açıklamalarının gerekçesi ve iletilmesi (bildirilmesi). Raporlaştırma, sonuçların paylaşılması (informal) ve aktivitemle ilgili başkalarına neler söylemek istiyorum?
***Sonuç olarak;
Bu hafta tek konu ve tek ana fikir olarak yazdığım bu yazı özellikle z kuşağı, z kuşağından sonrasından gelen alfa kuşağı sorgulama noktasında önceki nesillere hiç benzemiyor. Açık sorgulama yöntemiyle önceden hazırlıksız mevcut öğrendikleri ile sorgulamayı tercih ediyorlar. Robotik ve yapay zeka döneminin en önemli kriteri açık açık sorgulamak ve sorular ile desteklenerek öğrenmedir.