Ömer İnal
Ömer İnal Sizce de bir gariplik yok mu bu işte?

Sizce de bir gariplik yok mu bu işte?

Cumhuriyet tarihinin en önemli seçimleri hızla yaklaşırken, devamlı bir konunun üzerinde durmaya çalışıyoruz; bu konu şer ittifakının seçimler üzerine yaptığı operasyonel hareketler…

Bizler bu tür söylemlerle durumu izah etmeye çalışırken bazı çevreler de; demokratik bir ülkede seçimlere parti olarak girme kararının neden sorgulandığı, medya kuruluşlarının bazı partilere sempati duymasının neden marjinallik olarak değerlendirildiği sorularını yöneltiyorlar…

Lakin yaşadığımız seçim atmosferinde, durum onların tasvir ettiğinin çok ötesinde şekilleniyor… Daha düne kadar ‘’Hükümet doğuyu PKK’ya teslim etti’’ diye manşet atanlar bugün güya Kürtlerin temsilcisi olduğunu söyleyen partinin liderini ekranlarında eksik etmiyorsa biraz düşünmek gerekmez mi?

Aylar öncesine kadar ‘’PKK, dershanelerimize saldırıyor, okuma salonlarımızı yakıyor, baskı yapıyor, gençlerin okumasından rahatsız’’ diyenler bugün ‘’Tek çare HDP’’ diye gazetelerinde yayınlar yapıyorsa, tüm bu yapılanları demokrasinin gereği geçmişe bir sünger çekip kardeşçe yaşamak adına yapıldığına mı inanacağız?

HDP, sözde ‘’Ermeni Soykırımını’’ kabul ettiklerini açıkça ifade ederken, seçim beyannamelerine ‘’soykırımı tanıyacaklarını’’ belirtmelerine rağmen, güya milliyetçi olan muhalefet partisinden hiçbir tepkinin gelmemesini nasıl değerlendireceğiz?

Diyaneti ve zorunlu din derslerini kaldıracağını vaat eden bir partiye güya dini bir hareketin tepki koymak yerine, ‘’Diyanet ve zorunlu din derslerinin gereksizliği’’ üzerine yazılar yazarak, bu partiye destek çıkmasını hangi aklı başında biri açıklayabilir?

Ayrıca muhalefet partileri birbirlerini neredeyse hiç eleştirmez iken, hükümete aynı dil ile kin kusmaları sadece tesadüften mi ibarettir? 6-7-8 Ekim olaylarında hayatını kaybeden 50 kişinin sorumlusunun lideri olduğu partiye ‘’HDP barajı aşarsa memnun oluruz’’ diyenler;  bu milletin zekâsına hakaret etmiyor mu?

Bu ve bunun gibi anlatamadığımız birçok olay, muhalefet partilerinin, medyanın, iş dünyasının, uluslar arası medyanın ve gizli mihrakların tek bir amaç için ortak hareket ettiği izlenimini güçlendirmektedir…

Burada amaç çok açık şekilde belli olmaktadır, hükümete yedi koldan bastırarak zayıflatmak ve düşürmek… Elbette hükümet partisinin rakipleri olacak, meydanlarda oy isteyecek lakin yerli ve yabancı zıt kutupların bir araya gelerek güç birliği yapması siyaset mühendisliğidir, yani siyaseti dizayn etmek için şer ittifakları kurulmuştur…

İşte bu nedenlerden dolayıdır ki,  şeffaf olmayan, arkasına milli değerleri değil, küresel güçleri alanların amacı milletimizin âli menfaati değil, egemen güçlerin çıkarlarıdır…

Milletimiz engin ferasetiyle en güzel cevabı 7 Haziran’da verecektir Allah’ın izniyle…

Selametle…

Günün Hadis-i Şerif’i:

 ‘’Mü’min, bir yılan deliğinden iki kere sokulmaz’’ Müslim 2998/63

Önceki ve Sonraki Yazılar
Ömer İnal Arşivi