Siz hala geçmişte yaşayanlardan mısınız?
Birilerinin geçmişte yaptıklarını sürekli yüzlerine vuruyorsanız veya başka yerlerde anlatıyorsanız, sakın peygamberin ümmetiyim falan demeyin boşuna.
Neden mi?
Çünkü peygamberimiz Mekke’yi fethettikten sonra, kendisini vatanından hicret etmeye mecbur eden Mekkeli müşriklere, geçmişte yaptıklarını unuttuklarını ve o yüzden bir cezaya maruz bırakılmayacaklarını söyleyerek onları rahatlatmış ve sonra hepsinin kendisine hızla biat ettiklerini görmüştür. Bizler de insanları geçmişlerine göre yargılamayalım lütfen. Şimdi yaptıklarına göre gerekeni yapalım. Olur ki o kişi ders almıştır da o davranışları bırakmıştır.
Bırakmamışsa bile bizlerin peygamberimize uygun davranmamız ve onun geçmişine değil şimdiki davranışlarına göre davranırsak, o müşriklerin doğruyu buldukları gibi doğruyu bulmalarına vesile olabiliriz.
Bir ailede eşler sürekli birbirlerinin geçmişte yaptıklarına bakarak onları acımasızca suçlar, eleştirir ve hatta kavga eder dururlarsa, o insanlar çok daha fazla yanlış yapmaya devam ederler. Bunun sonucunda o evde mutluluk olmaz. Hatta boşanmaya kadar gider bu durum. Aynı şekilde anneler ve babalar da çocuklarının sürekli geçmiş yanlışlarını yüzlerine vurup dururlarsa, iletişim bozulur. Çocuklar bunu yapan anne veya babalarından uzak durmaya başlarlar. Böylece evden de uzaklaşmalar, kötü yollara düşmeler kaçınılmaz olur.
Sıkıntılarımızın çoğunun temelinde ya geçmişe takıntı ya da gelecek ile ilgili korku ve endişeler yatmaktadır. Böyle bir davranılınız varsa psikolojik olarak rahatsızsınız demektir. Ve mutlaka tedavi ve terapi gerekir. Bulunduğunuz anı da yaşayamazsınız ve çevrenizdeki insanlara da zarar verirsiniz. Böyle bir durumda “ben hasta değilim” diyerek doktora gitmemek, hasta olduğunun tam delilidir.
Bu durumda olanlar ailelerine ve özellikle de çocuklarına çok büyük zararlar verirler. Bu yüzden duygularımızla değil lütfen aklımızla hareket edelim. Ve sorunlarımızdan bir an önce kurtulalım inşallah.