Selçuk Öztürk’ün Vizyonu
Konya’nın neye ihtiyacı var? Konya’nın neye ihtiyacı varsa aslında aynı şekilde Türkiye’nin de ona ihtiyacı var, bununla birlikte genelden batkımızda dünyanın da aynı şeylere ihtiyaç duyduğunu görebiliriz. İşte orada kilit keme de huzurdur… Huzura ihtiyacımız var…
Peki, huzur ne şekilde imar edilecek bir konudur?
Öncelikle bu süreçte en fazla ihtiyacımız olan şeyin bilgili ve aynı oranda çalışkan ve aynı oranda ferasetli insanlar olduğunu belirtmek isterim. Bilgili olmak, bilmek, düşünmek ve temponu hiç düşürmeden ve hatta bir günün bir sonraki güne eşit olmayacak şekilde çalışmak ve bu süreçte bildiklerinin, çalıştıklarının yanı sıra dışarıdan gelecek darbeleri kestirerek, seninle birlikte yola çıkan insanları en güzel bir şekilde geleceğe taşıyacak feraset ile hareket etmek…
Geçen hafta Konya Ticaret Odasından benim mailime gelen haberlere bakıyorum, nerede ise her gün bir haber. Ziyaretler, ihracat üzerine çalışmalar, ikili görüşmeler… Pazartesi günü haftanın ilk günüde yine mailimde bir haber: “Konya Ticaret Odası, ihracatçı firmaların sorunlarını Çalıştay’da masaya yatıracak. “Konya İli İhracat Analizi” projesi kapsamında düzenlenen Çalıştay’da Konya’daki ihracatçı firmaların öncelikli sorunları ortaya çıkarılarak çözüm yolları tartışılacak. KTO Başkanı Selçuk Öztürk, Mayıs ayında düzenlenecek Çalıştay sonucunda oluşturulacak yol haritası ile İhracat Geliştirme Merkezi’nin faaliyetlerinin belirleneceğini söyledi”.
Selçuk Öztürk’ü MÜSİAD Konya Şube Başkanlığını hep birlikte gördük, MÜSİAD Konya Şubesinde yapmış olduğu açıklamalar, zaten İstanbul Teknik Üniversitesinde görülmüş mühendislik eğitimi, bununla birlikte yıllarca siyasetin, ekonominin içinde pişme…
Olgunlaşma süreci ve Konya Ticaret Odası Başkanlığı… Konya’da ve Konya Ticaret Odasında huzurun hâkim olduğu bir süreç.
Can sıkan, insanların bir kısmını sabahlara kadar uykusuz bırakan saçma sapan politikalar yok, ayak oyunları yok, malı da, mülkü de, makamı da Yüce Mevla’mızın verdiğini çok iyi bilen bir tefekkür ile işinin yoğunluğuna odaklanan bir önemli başkan…
Konya Ticaret Odası, Konya Sanayi Odası, Konya Ticaret Borsası hep birlikte hareket ediyorlar. Belediye ile siyaset ile toplum ile kavga etmeden, birlik ve dirliğin hâkim kılındığı bir dünya için mücadele ediyorlar.
Bakın şöyle geçmiş iki yıla, odalar arasında, iş dünyasında can sıkıcı moral bozucu bir gelişme oldu mu? Olmadı, elbette de olmayacaktır. Neden olmayacak? Çünkü ülkenin Konya’nın ihtiyacı olan şey kavga değil. Çalışmak didinmek ve geleceğe yürümek, ihtiyacımız olan şey bu…
Konya Ticaret Odası şehrimiz için çok önemli bir kurumdur, bu kurumun bir taraftan şehrimizin en önemli dinamo görevini üstlenmiş fuar merkezinin sahibi iken bir diğer taraftan ise Konya’nın geleceğine büyük katkılar yapacak iş ve ticaret erbaplarının temsil merkezidir.
Eğer Konya 2023 yılında 10 milyar doları aşmış bir ihracatı yakalayacaksa bu günkü konumundan kesinlikle en az 10 kat daha fazla büyümesi gerekiyor. Tarımda büyümesi gerekiyor, sanayide büyümesi gerekiyor, ticarette büyümesi gerekiyor. Konya bu süreci kavga ederek, kısır kavgalarla geçirme lüksüne sahip değildir.
Konya geleceğini kurmalıdır ve Türkiye’nin ve hatta dünyanın önemli bir kenti olacaksa Konya bu büyük dönüşümü ve gelişimi başarmak zorundadır. İşte bu çerçeveden baktığınız zaman Selçuk Öztürk’ün vizyonu önemli olmaktadır. İnsanları kırmaya değil, barıştırmaya yönelmiş bir anlayış, insanın insan olduğunu bilen, hata yaptığında silip atan değil en hatalı insanların bile hatalarını tölere edebilen bir liderlik…
İşte yukarıda ifade ettik bu arada bilgi, bu arada dürüstlük, bu arada içinde iğnenin ucu kadar bile şaibe olmayan bir yaşam…
Konya’yı Ankara’ya, İstanbul’a taşıyan, İstanbul’u, Ankara’yı Konya’ya getiren, siyasetin güvendiği, insanların itimat ettiği bir başkan…
Konya Ticaret Odasının seçimlerinin ben hayır getireceğine inanıyorum, her dönem kendi insanlarını oluşturur, dünyayı biz kendimize benzetemeyiz.
Yüce Yaratanın dünyaya çizdiği kader doğrultusunda dönemsel insan karakterlerinin öne geçtiğini görürüz. Ben önümüzdeki sürecin kavga ile değil birlik ve beraberlik ile oluşturulacağını, asıl enerjinin ise ihracata, üretime, inovasyona, araştırma geliştirmeye, yeni pazar arayışlarına yönlendirileceğine inanıyoruz.
Gün Konya’nın, Türkiye’nin günüdür, hedef büyük, büyümemiz gerekiyor ve boş lakırdı ile de öldürecek zaman yok…
