Seçim Vaatleri!
Her seçim öncesi seçimlerin en önemli başlığıdır 'vaatler'…
Bir ayarı da yoktur öyle… Olması da gerekmiyor...
Sallama taraflarıyla ilgili değil söyleyeceklerim… İnanmaya hazır olanlar zaten inanıyor siyasetçisine, hiçbir şey vaat etmese bile. Ağzınızla kuş tutsanız inanmama niyetindekiler de burnu baştan kıvırıyorlar zaten… Ayrıca bu siyasi değil, sosyal bir gerçek…
Bu vaatler bana şunu gösterdi; Ak Parti kendi halkına gıcık gidenlerin partisiymiş…
Şöyle ki;
Asgari Ücretliye Beşbin TL ücret vererek, önümüzdeki seçim yüzde 80 oyla iktidarını sürdürmek varken, sırf halka ‘gıcıklık’ olsun diye asgari ücreti binli rakamlarda tutuyorlar mesela. Maksat vatandaş sürünsün… Emekliye iki maaş ikramiye vermemesinin sebebi onlar sapıtmasın diye… 60’ından sonra azanı teneşir bile paklayamaz anlayışıyla, Konya tabiriyle “gıdım, gıdım” veriyor emekliye AK Parti. Veremeyeceğinden değil maksat ‘muzırlık’ olsun.
Oyların hepsini alıp napacak iktidar, biraz da muhalefet nasiplensin… Ahilik anlayışı işte!
İttifak, maneviyatta birleştirecek doğu ile batıyı, CHP Atatürkçülükle, MHP Türkçülükte, HDP Kürtçülükte. Ak Partinin ilmik ilmik işlediği Çözüm Süreci de neymiş… Hele bir AK Parti insin iktidardan hemen sarılıp öpüşecek tüm ülke… Süreç sahipsiz kalırsa kalsın… Kimin ihtiyacı var ki… AK Partinin verdiği tavizin ne olduğunu onca yıldır kimse anlayamadık ya ondan işte… Hemen kucaklaşacak, MHP ile HDP'liler... PKK bile sırf AK Parti iktidarda diye yapıyor bunları işte, gitse iktidardan o gün bırakacak silahları…
Ak Parti’nin 'O' ya mı ihtiyacı var ki. Öğrencilere 2000 TL burs, bedava ev, ailesine maaş, yaz tatilinde askerlik, çıkar çıkmaz yüksek maaşta iş versin… Stresi olmayan ülke ve vatandaşı mı olur… Rahatlık, sıkıntı verir ülkem insanına...
Stres şart!
O’yu napacak Ak Parti, onu yutup, siyasette bitirip, hatta yöneticilerini zindanlara kapatmak isteyenler var sanki ülkemde…
Gelsin sıradaki seçim…
...
Gelelim vaatlerin ikinci bölümüne…
Partilerin, özellikle de muhalefet partilerinin seçim beyannamelerini takip etmeye çalıştım başaramadım. Çok ciddiye alınması gereken maddeler var, fakat aklınız göklerdeki yıldızları vaad eden maddelerde takılıp kalıyor… Asgari ücretliye profesör kadar, profesöre milletvekili kadar maaş verilecek, milletvekiline maaş verilmeyecek o hazineden ihtiyacı kadar çekecek… Yargıda hükümet hegomanyası sona erdirilecek , sonrasında gruplar ve cemaatler aralarında mevkileri paylaşacaklar, kimin torpili kime yeterse artık…
Gayri safi milli hasılan 13.184 dolar olacak. Emeklilere 2 maaş, çalışanlara üç, fifa kokartlı hakemlere 4 maaş ikramiye verilecek…
Herkese ‘uyanıklığı’ derecesinde yani…
Vaatler böyle uzayıp gidiyor.
Yeni bir sektör aslında bu… Hem de müthiş şekilde ciddiye alınması gereken bir sektör…
“Seçim Beyannamesi Yazıcılığı yada katipliği”
Elini bu kadar korkak alıştıran insanların arasından sıyrılmak o kadar da zor olması gerek. Ne o öyle asgari ücret 1750 TL olacak. 3750 diyeceksin örneğin… Hatta küsurat kullanmayacaksın direk 5000 diyeceksin… ( Diyenleri kutluyorum) Ama bazı rakamları öyle yuvarlamayacaksın basitçe; mazotu 1.48 liraya, aks başlıklarını 7. 23 liraya düşüreceğiz, şeker pancarını 5.854 liradan buğdayı 4. 234 liradan alacağız diyeceksin ki, üzerinde çalışmışsın gibi bir hava oluşsun…
Neyse kısaca bu sektör gelecek vaat ediyor. Üniversitede bölümü kürsüsü vs. açılmalı.
Seçime giren 20, girmeyen 100 parti, 81 vilayet, 10.000 aday olduğu düşünülürse, işsizliği yüzde Beş’in altına çekme ihtimalimiz bile var…
‘Seçim çalışmalarında "Ya biz bu konuda ne vaat ettiydik ki" diye düşünmelerine ve onlarca sayfayı ezberlemelerine gerek de kalmaz’
Gençliğe iş lazım…