SAVCI SAYAN’LA GÜNDEM ÜZERİNE
Gezi olaylarını farklı çerçevelerden incelemeye devam ediyorum. Bu hafta çıkışlarıyla bazen “vay bee!” dedirttiren, bazen de tebessüm ettiren Savcı Sayan’la şu meseleleri bir tahlil edelim istedim.
Aradığımda sağ olsun kırmadı. On dakika içinde bir kahve içmek için buluştuk. Son olaylara yönelik yorumlarını dinlemediğim için hal hatır faslını kısa kestirip mevzuu sordum.
- Savcı ağabey sen ne düşünüyorsun bu Gezi Eylemleriyle ilgili?
“Bak canım kardeşim” dedi. “Bundan tam 1 yıl önce üç televizyon kanalında konuşma yapmışım. Ey Türk Milleti. Sizi bölmek ve aranıza nifak sokmak için yeni bir oyun perdeleniyor. Önce Kılıçtaroğlu Ana Muhalefetin başına getirilerek pasif ve başarısız bir muhalefet dizayn edilecek. Ardından Ak Parti güçlenecek. Sonra da diyecekler ki, ‘bakın bu iktidar diktatördür.’ Bütün oyun ve kurgu bu minval üzerine. Bak kardeşim. Dediğim gibi olmadı mı? Bugün çıktılar meydanlarda Tayyip diktatördür diye bağırmıyorlar mı? Açık ve seçik bu Türkiye operasyonudur. Herkes akıllı olsun. Yapacaklarının sonucunu iyi düşünerek yapsın.”
Dikkatle dinledim Savcı Sayan’ı. Not aldığım yerleri görünce bazı kısımları notlarımdan çıkarmamı istedi. Kırmadım çıkardım. Ama merak ettiklerimi sormaya devam ettim.
- Başbakan’ın İstanbul’da karşılanmasını, Ankara’da yapılan karşılamaları nasıl değerlendiriyorsun?
“Onlar olmasa durum çok vahimdi, o karşılamalar oyunu kuranların planlarını alt üst etti. Gördüler ki bu sefer ki oyun kolay tutmayacak. Mitinglerde doğru. Ak Parti bunları yapmasa taban içine kapanıp, umutsuzluk ve moral bozukluğuna kapılacaktı ki, bu herkes için iyi olmaz. Ama şimdi yapılanlarla moral buldular. Başbakan’da arkasında ki gücü hissetti. Yani yapılanlar doğruydu. Hem içerde hem de dışarıya ciddi mesajlar verilmiş oldu.”
- Başbakan süreci iyi yönetti mi?
“Yönetse ne olacak? Adam yalnız. Sokakta millete işin aslını anlatacak adamı mı var? Tek başına mücadele ediyor. Yinede iyi götürüyor. Bu iş yine söylüyorum. Tayyip Erdoğan’ın kendisini hedef alan, onu götürmek için tertiplenmiş bir operasyondur.”
“Bak Muratcığım, biz Baykal’ı yedirdik, parti olarak durumumuz ortada, aman ha millet Başbakan’ı yedirmesin. Yoksa bizden beter olursunuz. O değil memlekette zarar görür. Memleketi yönetecek başka adam mı var?”
“Erbakan’ı yediler, şimdi Tayyip’i de yemek istiyorlar. Ne kadar milli adam varsa aynısını yapmadılar mı?”
- Kimler Milliydi?
Menderes, Özal, Türkeş, Erbakan, Baykal ve Erdoğan milli liderlerdir.
- Bu süreçte Başbakan’ı destekliyorsun o zaman?
“Saldıran ABD ise desteklerim arkadaş. Ben milli olan herkesin yanındayım. O yüzden aklı olan herkes bu süreçte Başbakan’ı desteklemeli.”
“Hani Wolksvagen’in bir reklamı var: Biz daha iyisini yapana kadar en iyisi bu. Kardeşim daha iyisi gelene kadar bundan daha iyi bir hükümet yok. Destek olmaktan başka yapacak bir şey de yok.”
- Savcı Ağabey CHP’nin tavrını nasıl buluyorsun?
“Doğrudur demem mümkün mü? Böyle davranılır mı? Memleketi sokak çatışmalarının hâkim olduğu bir duruma getirmeye kimin hakkı var? Bakın CHP’nin başında Baykal olsa böyle davranmazdı. Bu iş devlet ciddiyeti ister. İnsanları sokağa dökerseniz, ya da buna çanak tutarsanız, sorumsuz davranmış olursunuz. Kaos, sonuçları tahmin edilmesi zor bir durumdur. CHP yönetimi bu süreçte yanlış davranmıştır.”
- Herkes merak ediyor. Ak Parti’de siyaset yapmak istiyor, diyorlar?
“Yok kardeşim, o nereden çıktı? Herkes Ak Parti’de siyaset yaparsa doğru muhalefeti kim yapacak? Ben ve benim gibiler muhalefet edecek ki, hem muhalefet düzelecek, hem de ülkede gerçek anlamda muhalefet olacak.”
Savcı Sayan’la epey sohbet ettik. Tahlilleri gerçekten şaşırtıcı ve yerli yerinde. Fakat rica ettiği için bazı konuları yazmıyorum.
En son ne olacak ağabey diye geniş bir soru soruyorum. Bir hikâyeyle nokta koyuyor.
“Bizim köyde öğretmen çocuklara sormuş. ‘siz keçi yavrusuna ne dersiniz?’ Zaten doğru dürüst Türkçe bilen yok. Oğlağı nereden bilsinler. Kimseden ses çıkmayınca kafası çalışan bir öğrenci cevap vermiş. ‘hocam büyüyene kadar bekleriz, büyüyünce keçi deriz.’ İşte bizde bekleriz, CHP iktidar olursa iktidar deriz. Olmadı yaşayıp gideriz.”
