Ömer İnal
Ömer İnal Saldırıların amacı..

Saldırıların amacı..

Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun CHP lideri Kılıçdaroğlu ile koalisyon görüşmelerindeki düğümü çözecek en önemli buluşması pazartesi olarak belirlenmişti..

Bu önemli toplantıda koalisyon hükümetinin kurulması hususunda olumlu karar çıkması Türkiye'nin koalisyon hükümetleriyle yeniden tanışmasına, olumsuz bir karar ise erken seçimin görünmesi demekti...

Ülke için böylesi kritik bir karar aşamasının hemen öncesinde Ak Parti İstanbul il binasına saldırılması ardından yine İstanbul Sultanbeyli'de polis merkezinin canlı bomba ile hedef alınmasını sıradan bir olay olarak görmek mümkün değildir...

Ülke, en önemli karar verme eşiğinde iken, ülkenin kalbi sayılan bir şehirde canlı bomba ile saldırı düzenlemek, alınacak bu önemli kararları etkileme mahiyetinde olduğunu aşikar etmektedir...

Yapılan saldırılar, erken seçim ihtimalini, tedirginlik ve güvenlik gerekçeleri ile zihinlerden silerek koalisyona zorlayan bir mühendislik hesabını akıllara getiriyor...

Bir kısım marjinal medya kuruluşlarının, hükümeti ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı, yaşanan bu süreci 7 Haziran'dan dolayı sorumlu tutmaları da, içine düştükleri çelişkilerin bir ifadesidir aynı zamanda...

Yaşanan saldırılar, yapılacak bir erken seçimi önlemeye dönük bir hamle iken, ''erken seçim istiyor'' diye eleştirdikleri Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı mevcut yaşanılanlardan dolayı sorumlu tutmak en hafif tabir ile ahmaklıktır...

Defaatle bahsini ettiğimiz ''üst akıl'', ülkemizde siyaset mühendisliği yapmak adına her türlü maşalarını kullanıp istediği sonucu almaya çalışırken, malum muhalif kesim milli bir duruş sergilemek yerine, emperyalistlerin oyuncağı olmayı tercih ediyor...

Mamafih, 7 Haziran'ın bu yaşanılanlarda bir etkisi olmadığına itiraz etmek de mümkün değildir zira sandıktan zayıf bir iktidar tablosunun ortaya çıkmış olması, ülkenin kaos ortamına sürüklenerek ''üstk aklın'' daha önce elde edemediği birtakım isteklerin elde etmesi anlamına gelmesidir...

Daha önce ısrarla istenmesine rağmen olumlu cevap verilmeyen  İncirlik hava üssününe, yaşanılanlardan sonra izin verilmiş olması, bu bağlamda değerlendirildiğinde önemli doneleri içinde barındırmaktadır..

Yaşadığımız süreç perde arkasından Türkiye'nin elini bükme operasyonudur... Ne acıdır ki, bu ülkede yaşayıp; dinden bahsedip, vatan sevgisinden bahsedip de Türkiye'nin elinin bükülmesine her türlü destek verenler, hayasızca ortada dolaşmakta ve hâlâ nutuklar atmaktadır...

Rabbim bu ülkeye ve bu millete zeval vermesin...

Selametle...

Önceki ve Sonraki Yazılar
Ömer İnal Arşivi