REKLAMIN GERİLLASI
Reklamcılık artık sadece geleneksel mecralarda boy göstermekle etkili olamıyor. Diğer iletişim kanalları yanında çeşitli yaratıcı hamlelerle tüketicileri şaşırtmak gerekiyor. Pazarda maddi gücü çok yüksek rakipleriniz varsa zaten geleneksel mecralarla rekabet etmek imkânsıza doğru gidiyor. Güçsüz olan reklamda sürekliliği sağlayamıyor ve bir süre sonra cepheden çekilmek zorunda kalıyor. Ama merak etmeyin pazarlama düşük bütçeyle etkili olabilmenin yolunu sizlere sunuyor; “Gerilla Reklamcılık”.
Türkiye’de özellikle İstanbul dışında çok fazla adı geçmeyen ve markalarımızın haberi olmayan bir uygulama aslında gerilla reklamcılık. Özellikle yerelde insanların belirli merkezlerde gezdiği şehirlerde yaşıyorsanız, kendinizi KOBİ olarak tanımlıyor ve reklama ayıracak çok büyük bütçeleriniz yoksa gerilla reklamcılık tam size göre. Konya olarak baktığımızda hem gerilla reklamın uygulanması için çevre faktörleri uyuyor hem de orta ölçekli firmalarımızın çokluğu gerilla reklamcılığı olanaklı kılabiliyor. Tam anlamıyla müşterinin karşısına beklenmedik zamanlarda ve beklenmedik yaratıcılık şekliyle çıkmak olarak tanımlayabiliriz gerilla reklamcılığı. Öyle çok büyük bütçelere de gerek yok. Yani minimum bütçe ile maksimum geri dönüş alabileceğiniz bir reklamcılık alanı.
Gerilla reklamcılığın temelinde tamamıyla hayal gücü ve yaratıcılık yatıyor. Eğer marka vaadinizle tüketiciyi buluşturabilecek iyi bir hayal gücüne sahipseniz geri dönüş almamanız mümkün değil. Gerilla pazarlamayı literatüre kazandıran ve keşfeden Jay Conrad Levinson, ilk defa 1984 yılında kendisinin geliştirdiği “Gerilla Pazarlama” için aslında en güzel tanımı yapıyor: “Bütçesi küçük hayalleri büyük girişimciler için…”
Eğer iyi bir gerilla reklamcılığı uygulamak istiyorsanız pazarda kendinize küçük bir köşe kapmayı unutmayın ve asla lider gibi davranmayın. Amacınız insanları şaşırtarak onların duygularını hızla etkilemek. Aslında kendinizi yaratıcı yollarla fark ettirmek. Dünya üzerinde markalarla birlikte birçok sosyal kampanya da gerilla reklamcılığı kullanıyor. Sadece biraz hayal gücünüzü zorlamalı ve ürününüzle bağlantılı doğal ortamları birleştirebilmeniz gerekiyor. Tüketiciler gerilla reklamla karşılaştıklarında onların zihinlerine girmek çok daha kolay üstelik daha kalıcı bir şekilde. Örneğin IKEA şehirdeki otobüs duraklarını değiştirerek oturma alanlarına kendi koltuklarını koyuyor ve IKEA konforunu deneyimletiyor. Hem de insanların en çok oturmaya ve rahatlığa ihtiyaç duyduğu zamanda ve alanda. Siz olsaydınız etkilenmez miydiniz? Ya da şehrin ortasında bir binaya kocaman bir futbol topunun çarpmış görseliyle karşılaşsanız hem bu marka hem de markanın vaadi sanırım aklınızdan çıkmazdı. Dünyadan birkaç gerilla reklamcılık örneği ile bu haftayı kapatalım. Darısı Konya firmalarımızın ve ajanslarımızın başına diyelim.
