Sedat Dönmez
Sedat Dönmez Rekabeti Yeni Nesil Teknolojilerle Yapmalıyız

Rekabeti Yeni Nesil Teknolojilerle Yapmalıyız

Seçimlerin yaklaşmasıyla birlikte siyasi partiler, hiç hız kesmeden vaatlerini sıralamaya devam ediyor. 7 Haziran’daki seçimin en çok tartışılan vaadi CHP’nin asgari ücrete yapacağı zam ve Merkez Türkiye projesiydi. 1 Kasım seçimlerinde ise öyle seçmenin gündemine giren bir vaat henüz olmadı muhtemelen bu süreçten sonra da olmayacak. Ancak buna rağmen AKP’nin yerli otomobilin prototiplerini kamuoyuna açıklaması gündemi kısa süreliğine de olsa meşgul etti, konuyla ilgili çeşitli tartışmalar yapıldı. Biz bu tartışmaya pazarlama ve rekabetçi üretim açısından bir bakışla katkı yapacağız.

 

Yerli otomobil bizim on yıllardır içimizde ukte kalmış konuların başında geliyor. Bununla ilgili ilk ciddi çalışmaları 1960’ta devrim arabalarıyla yaptık. Bir dizi üretimin ardından arkası gelmedi. Bugün yeniden yerli otomobil yapmak için çalışıyoruz. Ancak bu bana göre zamanı ve maddi kaynağı boşa harcamak gibi geliyor. Çünkü otomotiv pazarında global anlamda çok büyük markalar var ve rekabet çok sert. Rekabetin bu kadar can yaktığı bir sektörde biz ne kadar var olabiliriz. Türkiye pazarında belki bir şeyler yapabiliriz ama global arenada işimiz çok zor.

 

Türkiye, enerjisini ve gücünü eski nesil teknolojilere değil, geleceğin teknolojilerine harcamalı. İlla otomobil yapacaksak elektrikle çalışan otomobile odaklanalım mesela. Bu konuda da yapılan çalışmalar var ama inanın çok çok yetersiz.

 

Otomotiv endüstrisinin hangi alanında teknoloji geliştirebiliriz buna bakalım. Batarya bu anlamda önemli başlangıçlardan bir tanesi olabilir. Üstelik cep telefonundan otomobile kadar çok geniş bir yelpazede kullanım alanı var.

 

Dünyada henüz sıfır noktasında olan ama gelecekte patlama yapacak  teknolojiler var. Batarya, güneş paneli, invertör ilk başta aklıma gelenler. Bunlar Ar-Ge noktasında nispeten daha az çaba isteyen, yatırımı düşük ve getirisi yüksek olan ürünler. Sınırlı kaynaklarımızla israf edecek ne vaktimiz ne insanımız ne de 1 kuruşumuz var. Bu yüzden teknoloji konusunda yüzümüzü geçmişe değil geleceğe dönmeliyiz.

 

Whatsapp, yeni nesil teknolojiyle ilgili en önemli başarı hikayelerinden bir tanesi. Whatsapp, hepimizin bildiği gibi anlık mesajlaşma programı ve geçtiğimiz yıl Facebook’a 19 milyar dolara satıldı. Üstelik Whatsapp bu değeri ile tam 4 Tüpraş’a bedel.

 

Ekonomiyle ilgili anlatılan ülkeler bazındaki en büyük başarı öykülerinden bir tanesi de Güney Kore. Bugün dünyanın en büyük ekonomileri arasında  haklı bir yere sahip olan G. Kore,  bunu ilk atılımı yaptığı dönemlerin gelişen teknolojilerine yatırım yaparak gerçekleştirdi.

 

Üstelik bu o kadar kolay da olmadı. 1910-1945 yıllarında işgal altında olan Kore, ardından Güney ve Kuzey Kore olmak üzere ikiye ayrıldı. Yine son 20 yıla baktığımızda da önemli finansal çalkantılar yaşadığını görüyoruz. Güney Kore her şeye rağmen dünyanın en büyük markalarını çıkarmayı başardı. Bugün Samsung, akıllı telefon pazarının lideri. LG’yi bilmeyen yok ve Hyundai’yı da duymayan kalmadı.

 

Güney Kore, bu markalarla adını dünyanın en gelişmiş ülkeleri arasında yazdırırken günün şartlarını en iyi şekilde okuyarak yaptı. Şimdi bizim yapmamız gereken de tam olarak bu. Üstelik biz sadece bugünü değil, yarını da iyi okumalıyız.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
Sedat Dönmez Arşivi