MÜŞTERİYİ GÖREMEYEN MİYOPLAR
Bundan elli yıl önce olmuş olsaydı iyi ürün üretmenin avantajını herkes görebilirdi. Çünkü bir ürünü üretebilen firma sayısı sınırlıydı ya da tekti. Kaliteli bir üretim yapıyorsanız satış yapmamanız mümkün değildi. Fakat artık sizin gibi yüzlerce binlerce firma var. Rekabet hat safhada. Siz sadece ürettiğiniz ürüne odaklanır müşteri gereksinimlerini önemsemez, faaliyet gösterdiğiniz pazardaki gelişmeleri takip etmezseniz fırsatları yakalayamaz. Firmaların bu hastalığı ise “Pazarlama Miyopluğu” olarak literatürde yerini almış.
Konya’da yer alan firmaların hemen hemen tamamı iyi ürün üretmekle övünüyor. Fakat gerçek pazarın ne olduğunu görmeden ve müşteri gereksinimlerini ölçmeden faaliyetlerine devam ediyor. Şanslı tarafları ise aynı miyopluğa rakiplerinin de yakalanmış olması. Pazarlama miyopluğunu daha da açacak olursak firmaların sadece ürüne odaklanarak, merkezde ürünü görmeleri ve gerçek işlerinin, pazarlarının ne olduklarını görememesidir. Miyopluk bir süre sonra pazarda geri kalmanıza hatta yok olmanıza sebep olur. Bunun dünyada bir çok örneğini görmek mümkün. En iyi örneklerden birisi ise Amerikan otomobil üreticileri diyebiliriz. Amerikalı üreticiler sadece otomobil üretmek üzerine odaklandıkları için tek amaçları büyük kâr elde ettikleri büyük ve ekonomik olmayan araçlar üretmekti. Fakat otomobilin bir gün lüksten çıkarak ihtiyaca dönüşeceğini tahmin etmediler ve sıradan üretimlerine devam ettiler. Kısa zaman içerisinde tüketicilerin ilgisi daha ekonomik ve küçük arabalara doğru yönelmeye başladı ve özellikle Alman ve Japon arabaları otomobil sektörünü ele aldı.
Dünyadan iyi örneklerden bir diğeri ise Kodak markası oldu. Fotoğraf filmi üretmek üzerine odaklanan marka aslında fotoğraf sektöründe olduğunu göz ardı etti. Onun için önemli olan daha iyi filmler üretmekti. Fakat dijital teknolojinin geleceğini ve filmlerin yerini dijital makinelerin alacağını tahmin edebilseydi şu an tarihe karışan markalar arasında olmayacaktı.
Miyopluğa düşmemek için geniş bir pazarlama perspektifine sahip olmak çok önemli. Ürettiğiniz ürüne değil sektörünüze odaklanmak sizlerin birçok fırsatı görmenizi sağlayacaktır. Çünkü ürünlerden beklenti her geçen gün değişiyor, yenileniyor. Üzülerek söylemek gerekiyor ki Konyalı firmaların büyük bir kesimi ise bu miyopluğa düşmüş durumda. Bir kısmı bunu görecek vizyona sahip olsa da üzerindeki ataleti atacak cesareti olmadığı için günü kurtarmaya devam ediyor. Rekabet anlayışı 1950’lerdeki benim ürünüm daha iyi rekabetiyle devam ediyor. Bulunduğu sektörün gerçek amacının ne olduğunu fark edebilen sayısı çok az. Fakat artık iyi fare kapanı üretmek yeterli olmuyor. Belki de fareyi eve yaklaştırmayacak yeni teknolojiler üzerine durmak gerekiyor.
Olumsuz örneklerin yanın da bir de iyi örnek verelim. Sony yıllardır elektronik sektörünün en iyi markaları arasında yer alıyor. Bir zamanlar insanlara beline asarak müzik dinlediği kocaman bir makine olan “Walkman”leri geliştirerek önce disk çalarlara daha sonra da dijital çalıcılara dönüştürmeseydi hala pazarın güçlü oyuncuları arasında olabilir miydi? Mesele üretilen ürün üzerine odaklanmak değil, faaliyet gösterilen pazarda üretilen ürünün yanında ek sunulabilecek hizmetleri düşünmek, sektörün gelecek trendlerini takip etmek ve hedef kitleyi çok iyi izlemek. Eğer bunu yapmazsanız şu an rakiplerinize göre kendinizi şanslı görebilirsiniz ama beş ya da on yıl sonra yapacağınız ise kepenk indirmek.