Müjdat Gezen'in Hatrı İçin EVET
Dün uzun bir aradan sonra gazetem Yeni Haberi ziyaret ettim. Yaklaşık üç aydır yazı veremediğimden dolayı biraz mahcuptum. Gazete patronumuz ve benim için çok değerli bir ‘abi’ olan Lokman KOYUNCUOĞLU da bu durumdan dolayı biraz alttan alta biraz çaktı bana. Velhasılı geçirdiğimiz bir duraksama döneminin ardından ve bu mecraya başlayışımızın sene-i devriyesinde artık tekrar köşeme dönüyorum.
Gündem sıcak tabi. Hep farkında olduğumuz gibi yine tarihin önemli bir sürecine milletçe şahitlik ediyoruz. Referandum yaklaşmakta, Suriye’de zaman zaman ciddi sıkıntılar da olsa artık mesafe katedilmeye başlamakta, sermaye piyasasının ise gazı biraz alınmakta…
Başladık Lokman Abiyle gündemi konuşmaya. Geçtiğimiz ay “Ben evet diyorum peki ya Yeni Haber ne diyor?” diyerek topu Yeni Haber adına Lokman Abiye, Lokman Abi Memleket Gazetesine, Memleket Gazetesi ise Kon Tv’ye atmıştı. Yeni Haber ‘evet’ derken daha çok 15 Temmuzun hesabını sormak üzerinde durmuştu. Hatta videosunu da hemen gazetemizin girişindeki cama büyük bir şekilde bastırılmış 16 Temmuz 2016 baskısının önünde “Alçaklara Geçit Yok” manşetiyle desteklemişti. Bunun üzerine dayanamayıp Lokman Abiye sordum:
-“Abi her şeye tamam da yapılan değişikliklerle 15 Temmuzun bağlantısını kuramıyorum kafamda.”
Bunun üzerine 15 Temmuzun baş faili FETÖ üzerinden evet ya da hayır çıkması durumunda neler beklendiğini uzun uzun konuştuk. Anlaştığımız nokta ise “başta en güncel tehlikemiz FETÖ olmak üzere bütün tehlikelerimizin ve sıkıntılarımızın üzerine daha kararlı ve daha hızlı gitmek ve tüm dünyaya bir mesaj vermek için kuvvetli bir evet çıkmalı.” oldu.
Aksi taktirde daha 17 Nisan sabahında biranda geliverecek şartlı tahliyelerin, tutuksuz yargılamaların, delil yetersizliğinden serbest bırakılmaların ardı arkası kesilmeyecekti.
Lokman abiye sorduğum bağlantıyı biraz yakalamış olarak eve döndüğümde ilginç bir haberle karşılaştım. Geçtiğimiz günlerde sanat atölyesine saldırıda bulunulan bir sanatçı müsveddesi Kanal D’de Ahmet Hakanın programına katılıyor ve konuşmasının sonunda. ise “Özellikle bazı kişilere teşekkür etmek istiyorum. Sayın Cumhurbaşkanı ve Genelkurmay Başkanına çok teşekkür ediyorum.” diyor ve pişkince sözlerine devam ediyor:
-“ Yalnız küçük bir düzeltme yapmak istiyorum. Cumhurbaşkanı derken Ahmet Nejdet Sezer’i ve Genelkurmay Başkanı derken de İlker Başbuğ’u kastettim. Umarım yanlış anlaşılmamıştır..”
‘Küçük’ bir düzeltmeymiş… Cumhurbaşkanından kastı Ahmet Nejdet Sezermiş…
Bu sözlerin altında mağdur edebiyatının içine gizlenmiş ilmek ilmek tahrik kokuyor. Daha bu zâtın Abdülhamid Han’ın torununa canlı yayında söylediği ve her şeyden önce bir hanımefendiye yaptığı belden aşağı muhabbete olan kinimiz geçmemişken bir de şimdi böyle tahrik etmeye çalışıyor. Yani beyefendiye göre %52 halkın oyuyla seçilse bile Cumhurbaşkanı onun Cumhurbaşkanı değil. Ya da her ne kadar halkın seçtiği Bakanlar Kurulunun teklifiyle ve yine Halkın seçtiği Cumhurbaşkanının onayıyla atansa da Akar Paşa onun komutanım değil… Peki, Neden ?
Çünkü bunlar ve türevlerine göre oranları ne olursa olsun elit ve asil oldukları için bunlar, halkın ve halkın seçtiklerinin üzerindedirler daima!
Çünkü bunlar ve türevleri alıştılar iktidarı hakedenin elinde gayri meşru yollarla alıp da altın tepside azınlık partilerine sunmaya!
Çünkü bunlar ve türevleri alıştılar Güneş Motelde vekil satın alıp azınlık hükümeti kurmaya!
Çünkü bunlar ve türevleri alıştılar iktidar partisine kapatma davası açmaya, demokrasi istedikleri yerde olmayınca demokrasiye balans ayarı vermeye, E- Muhtıra yayımlamaya, 367 krizi çıkarmaya…
Evet çok saygıdeğer sanatçı Müjdat Gezen. Senin ve türevlerinin tüm bu alçaklık ve pişkinliklerine karşı BİZ –yani size göre elit ya da asil olmayan Halk olarak- EVET diyeceğiz. Evet demek için onlarca sebebimizden sonra bir de sizin pişkin ve kibirli bakışlarınızın hatrına artık daha kuvvetli EVET diyeceğiz!
