Hatice Dursun
Hatice Dursun Mis kokularıyla gelmeye başladı Hacılar…

Mis kokularıyla gelmeye başladı Hacılar…

Kurban Bayramı’nın sona ermesiyle, mübarek toprakların misafirleri vatana dönemeye başladı.

İçlerinde Kabe özlemi, gözleri dolu dolu, mis kokularıyla gelmeye başladı Hacılar.

Her sene dünyanın dört bir tarafından dinimizin beş temel esasından birini yerine getirmek üzere kutsal topraklara yolculukların sona erdiği günlerdeyiz.

Kâbe özlemiyle, Peygamber sevgisiyle tutuşan milyonlarca hacı muradına erdi.

Onlar ki, yıllardır özlem duydukları mübarek bir seferin hayaliyle yaşadı.

Hac, Alemlerin Rabbi tarafından müminlere yapılan bir davettir.

Hac, Allah’a, peygamberlere, âhirete iman gibi esasları pekiştirmektedir.

Hac, Müslümanlara takva, sabır, sevgi, saygı, kardeşlik, fedakârlık, cömertlik gibi ahlâkî güzellikleri kazanma ve yaşama imkânı sunmaktadır.

Hac, kulun Allah’a verdiği büyük bir sözdür. Rabbimizle yapılan bir ahitleşme ve misaktır. 

Hac, bütün ibadetleri içinde toplayan bir ibadettir.

Hac tevhit eğitimidir, ahlâk eğitimidir, sosyal eğitimdir.

Neyi niçin yaptığını bilmektir. Hac, büyük bir sınavdan, derin bir çileden geçip ateşte pişmektir.

İmanları, gönülleri ve dertleri aynı; duaları, dilekleri ve yakarışları bir, milyonlarca Müslümanın bir araya geldiği ve tanıştığı, evrensel bir kongredir.

Hac, bir anlamda ilâhî aşka bir yöneliştir.

Sevgiliye doğru gitmektir.

Kültürümüzde insanın kalbine Beytullah denmiştir.

Kâbe’nin adı da Beytullah’tır.

Çünkü Allah’ın tecelli edeceği en güzel mekân insan-ı kâmilin kalbidir.

Bilinmelidir ki; hacca gidebilme imkânını bulmanın sevinci ile hacca gidememenin yüreğimizde oluşturduğu hüzün arasında fark yoktur.

Hatta bazen hacca gidememenin hüznü, gitmenin sevincinden Allah katında daha değerlidir.

Hacca gidemeyen kardeşlerimiz, niyet edilip de yapılamayan her bir iyiliğe bir sevap yazılacağı yönündeki ilahi müjde doğrultusunda kararlılıklarını devam ettirmelidirler.  

İbadetlerimiz, Müslüman kalma şuurumuzu diri tutan ve bizi Allah’a yaklaştıran kulluk görevlerimizdir.

Hac, Peygamberimiz (s.a.s)’in ifadesiyle annemizden doğmuş gibi arınmış, temizlenmiş ve şuurlanmış olarak evlerimize dönmektir.

Bu şuurdan uzak yerine getirilen hac, turistik bir seyahatten öte geçmeyecektir.

Rabbim haccımızı mebrur, amellerimizi makbul eylesin.

Hac’dan gelen Müslümanlara ibadetlerinin mebrur olmasını Cenab-ı Hak’tan niyaz ediyorum.

Henüz Hacca gidememiş kardeşlerimizin de en kısa zamanda gidebilmelerini Yüce Allah’tan niyaz ediyorum.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Hatice Dursun Arşivi