KONYA’DA GÖLGE OYUNLARI!
Konya’nın Anadolu’daki ağırlığı çok iyi bilinir.
Geçmişinden gelen değerini koruyabilen nadir bir şehirdir Konya.
Zaman içerisinde birçok badire atlattı ve bedel ödedi.
Hatta 90’lı yıllarda ötelenen ve algı operasyonları ile yıpratılan tek şehir oldu.
Yıllardır bu şehir ile kimin ne derdi olduğunu halen anlayamadık.
Ne yazık ki bugüne kadar Konya’ya sahip çıkan-çıkabilen çok az isim oldu.
Selçuklular zamanında Konya’da yaşanılan iç karışıklıkların nasıl ve kimler tarafından çıkarıldığı iyi tahlil edilmelidir.
Çünkü günümüzde suretler değişse de insanlar aynı.
Bu şehir sessizliği, sükûneti sever.
Kolay kolay gaza gelmez.
Eğriye eğri, doğruya doğru demesini çok iyi bilir.
Ama her şeyi zamanı geldiğinde yapar.
İzler, gözlemler, analizini yapar ve kararını verir.
Bakmayın siz minder çürüten tayfanın “Konya şöyle, Konya böyle” dediğine…
Yine son aylarda bu şehir üzerinden olumsuz algı operasyonu yapılıyor.
Bu şehirde yanlış yapan, devletine ve milletine kazık atan her kim varsa, hesabı sorulsun.
Fakat tarihi kitaplara sığmayacak kadar derin olan bu şehir, menfaat ve hırs uğruna artık lekelenmesin.
“Çamur at izi kalsın” mantığı ile bu şehirde emeller güdenlere meydan verilmesin.
Fitne ve fesat bataklığında bu şehre enerji kaybettirilmesin.
Ama bu şehirde kim terör örgütlerine yardım ve yataklık ediyorsa o kişilere de gereken yapılsın.
Yanlış işler yapan, yanlış işlere bulaşan ve devletini-milletini sırtından hançerleyen kim varsa üzerine elbirliği ve gönül birliğiyle gidelim.
Perde gerisinde yer alıp, meydana çıkmamak bu şehrin insanına yakışmaz.
Gölge oyunları ile milletin aklı ile oynanmasın.
Biz bu şehre gönül verdik. Bu şehirde vatanını ve devletini satanlara Konyalılar olarak pabuç bırakmayız.
Fakat Konya’nın değerini ve önemini bilmeden sadece kendi menfaatleri uğruna bu şehirde ahkam kesmeye çalışanlara da göz yummayız.
Dalkavuklara inanan “Sende mi Brütüs” sendromuna yakalanır.
Çünkü bu kişiler iyi günde var olur, kötü günde yok olur.
Konya isminin, dalkavukların çokta umurunda olduğunu düşünmüyorum.
İnsanda sınırsız ve hudutsuz bulunan şehvet duygusu, hata üstüne hata yaptırır.
Şuan gölgelerden, suretler görünmüyor.
Ama güneş tepeye çıktığında suretler görünecek.
Atalarımızın da dediği gibi “Ummadığımız delikten tilki çıkacak.”