Katıksız Sevgi
Heyecanlı bir bekleyişin sonunda aldığımız en güzel müjde “Allah bağışlasın, bir kız erkek evladınız” oldu cümlesi olsa gerek. İnsan hayatındaki tarifi en zor mucizenin gerçekleştiğinin ifadesi olan bu cümle, dünyanın her yerinde binlerce kere tekrarlanıyor. Yüzlerde beliren gülümsemeler, tarifsiz heyecanlara karışıyor. Bir bebeğin dünyaya geliş serüvenini “mucize” olarak tanımlayabilen insanların sevinci Allah’a edilen şükürle asıl manasına kavuşuyor. Fakat bu mucizeyi Allah’ın lütfu olarak algılamakta güçlük çekebilenler de yok değil. Bu noktada şekillenmeye başlıyor taze tomurcuk bebeğin hayatı ve geleceği. Çünkü bebekler büyürken anne babanın inançları ve hayat felsefesi doğrultusunda yetiştiriliyor.
Sevgili Peygamberimiz’in (s.a.v) çocuğa yaklaşımı bizler için mihenk taşı niteliğinde. Yalnız ve yalnız alemlere rahmet olarak gönderilen Efendimiz, çocuklara daima merhamet ve sevgi ile muamele ederek emsal sunmuş bizlere. Ruhlarına sevgi diliyle en güzel ahlâk üzere şekil vermiş. Çocuklarını öpemediğini dile getiren bir babaya, Allah’ın kalbindeki merhameti aldığını bildirmesi, sevginin gönülde barınması ve dile getirilmesinin önemine işaret ediyor.
Hızla küreselleşen dünyada, kaybolmaya yüz tutan değerlerin yeri boş kalmıyor. Zaman ilerlerken giderek tüketimin esas olduğu genel bir hava sarıyor dünyayı. Günümüzde bu havayı soluyan anne babaların bebeklerine bakışının da doğallıktan uzaklaşmaya başladığı gözle görünür bir gerçek. Doğdukları andan başlayarak marka ürünlerle çevreleniyor bebeklerin etrafı. Özellikle çalışan annelerin çocukları annelerinden uzak kaldıkları vakitleri dolduran bir yığın nesne ile muhatap oluyor. Ninni söyleyip, sağa sola sallanan elektronik bir ürün “anne kucağı”nın yerini alabilir mi sizce?
Çözüm ;Katıksız sevgi
Bebeklerin bedenleri küçük, ama unutulmamalı ki ruhun yaşı yok. Bu nedenle ebeveynler dünyaya geldiği andan itibaren bir insan yetiştiriyor olmanın şuuruna varmalı. Her türlü ihtiyacını anne babasının sevgi dolu yaklaşımı ve emek vermesiyle karşılayabilen küçük bedenler, Yaradan’ın birer emaneti. Elbette her anne baba bu emanete gözü gibi bakabilmek için elinden geleni esirgememe çabasındadır. En değer verdiği insana en güzelini sunmayı istemek ve bunun için çaba sarf etmek insani bir tutumdur. Dikkat edilmesi gereken husus ise maddi ihtiyaçları giderme telaşına kapılıp asıl önemli olan manevi ihtiyaçları ve eğitimi ihmal etmemektir.
Dua ile kalınız efendim .