İş kazaları ne zaman önlenir?

ILO vb. uluslararası anlaşmaların, sözleşmelerin altına atılacak imzalarla mı? Ya da çıkarılacak dört bir yanı mamur delinmesi mümkün olmayan nefes aldırmayacak mahiyette kanun ya da yönetmeliklerle mi?  Bu tip uluslararası anlaşmaların ve normların ya da bol küsuratlı cezaları kapsayan kanunların sorunların çözümünde büyük aşama sağladığı herkesin malumu. Ama asıl aşama kendimizle ilgilidir. Yani herkesle, her birimizle.

Kanunlar anlaşmalar, yönetmelikler, uyarılar hepsi bizim için ama bizi asıl sorundan kurtaracak yine kendimizden başkası değil. 

Bir İngiliz ukalalığında ve bir Alman ciddiyetinde iş yaptığımız zaman önüne geçilebilir kazaların. Bir Amerikalı kadar teknoloji  iyi kullandığımızda ve bir Hollandalı kadar işçimize yada patronumuza saygı duyduğumuz zaman. Bir Fransız kadar kendimizi, ya da bir İtalyan kadar bekleyenlerimizi , Bir Rus kadar hayatı sevdiğimiz zaman. Ya da gerçekten ahiretten korkmaya başladığımız gün sona erecektir hem kazalar hem bu vurdumduymaz halimiz.

Yani kısacası bugüne kadar bizim yaptığımız hiçbir şeyi yapmayarak. Hatta tam tersini yaparak. Bildiğimiz her şeyi unutarak. Sözleşmelerinin altına atılacak hiçbir imzanın gerçek hayatta karşılığı yok.

Bu baret de iyice sıktı, ben bu halatla rahat edemiyorum gardaş, bu kazan hava yapınca kapağını açmadan nasıl havasını alacağız demediğimiz gün bitecektir iş kazaları, yoksa milletvekillerimizin iş kanunundaki değişiklikler için el kaldırdıklarında değil. İçeride bir gaz kokuşumu var diyene, kedidir kedi dedikçe ne iş kazaları, ne ev kazaları, ne yol kazaları biter.  Tüpün gaz kaçırıp kaçırmadığını ya da doğalgazda kaçak olup olmadığını çakmakla kontrol etmeye kalkmadığımız gün bitecektir iş kazaları. Hatta basite indirmek gerekirse emniyet kemeri takmak zorumuza gitmediği gün bitecektir.

 İşçi beni başımda baret olmadan bu inşaatın birinci katında bile izolasyon yaptıramazsınız dediği gün,  işveren belinde halat olmadan iskeleye elini bile süremezsin dediği gün,  iş sahibinin sözleşmesinde en önemli nokta olarak “GENEL TOPLAM”  ifadesine değil, yapılacak işin kalitesine, kendisine , toplumuna , vatanına ve milletine sağlayacağı faydaya ve işin ne kadar uluslararası normlarda ve güvenlik ölçülerine uyup uymadığına baktığı gün bitecektir. Yani biraz daha zamanımız var…