HİÇ BİR ZAMAN ÜMİT’SİZ OLMAYACAĞIM
“Ümitsizlik imansızlık alametidir diyor” Efendimiz (sav.). İnsan ümit’le yaşar. Ümit önemdir, ümitvar olmak önemlidir. Ümidin kesildiği yerde iç heyecan da biter… İç heyecanın bittiği yerde de bir hareket bir aksiyon olmaz. Geleceğe canlı bir bakış, dinamik bir duruş gerçekleşemez... Ümidi biten insanlar hayatı biten insanlardır.. Her ne kadar nefes alıp verselerde gerçekte kendilerine dünyevi ve uhrevi anlamda menfaat sağlayacak konumda değillerdir... İçinde yaşamış olduğu dünyanın atmosferine ayak uyduramazlar... Havanın, çiçeğin yeşilin kısacası Allah’ın biz kullarına bahşetmiş olduğu tüm güzellikleri göremez, tadını ise asla tadamazlar…
Bu ne acı!
Bu bakımdan ümit heyecanı önemli bir duygudur. İçimizdeki bu ümit heyecanı hiçbir zaman sönmemeli, söndürülmesine izin verilmemelidir… Zira yüce ALLAH içimizdeki bu ışığın hiçbir zaman sönmesine izin vermez. Sadece kafirlerin Allah’tan ümit keseceğini bildirir. Dolayısıyla O’na karşı ümitsiz olmak, böyle bir duygu sergilemek insanın kulluk boyutunun da bitmesine sebep olur.
Bazen çok severek baktığınız bir tablo öyle bir gün gelir ki, tıpkı bir olayı mecazi ve komik bir şekilde anlatan karikatür gibi görünür gözünüze.. Karmakarışık, renksiz, soluk ve donuk…
Hani birde çıkmaz sokaklar vardır… Karanlık ve de dar olanı kaçınılmaz sokaklar…
Bu sokaklara insanı sadece kendi düşünceleri sokar, negatif ve sevimsiz düşünceler…
Çok uzun zaman oldu bu düşüncelerden sıyrılalı… Çok uzun zaman oldu bu ruh sıkıcı sokaklardan geçmeyeli…
Hanımelleri ve melisa çiçekleri ile etrafa mis kokular yayılmış rengarenk sokaklara çevirdim adımlarımı... İçime yerleştirmiş olduğum ÜMİTVAR duygusu ile insanların rengini gördüm aslında ne kadarda renklilermiş..…
Renk, dil, din, ırk ayrımı yapan duygumu izole edip, sadece İNSAN! olmanın yeterliliğini daha iyi anladım... Yamaçta dikili duran ağacın sadece bir ağaçtan ibaret değil de, Allah’ı zikreden bir canlıdan ibaret olduğunu farkettim.. Doksan bir yaşındaki teyzenin kilo yapar diyerek çayına şeker atmayışı ile estetiğini düşünerek yaşı kaç olursa olsun hayata bağlılığını gördüm…Veyahut siyah da beyazı... Tükenmişlikten sıyrılıp umuda doğru açılan yelkeni…..Kardelen çiçeğinin kar’ı delip de ortaya çıkıp; şartlar ne olursa olsun YAŞAM’a ‘bende varım’ diyerek kafa tutması da ayrı bir tefekkür hali....
Tüm bunlar yüce Allah’ın biz aciz kullarına gizli verdiği ‘beyaz bir dilekçe’dir..
O halde her şeye rağmen, şartlar ne olursa olsun pes etmek yok.. Can bedenden çıkmadıkça umut kaybedilmez.. Ham hayaller değil de ameli olan, akla hayale sığan, ayakları yere sağlam basan ümit’ler olsun tüm ümit’ler… Amelsiz ümit beslemek hakikatte ümit değil, boş kuruntudan ibaret olan bir temennidir…
Tüm insanlığın barış içinde olmasını, ‘kalp’lerin sevgiyle yeşermesini ümit ediyorum..
Savaşsız bir dünya ümit ediyorum…
Ve artık her sabah uyandığımda Tv’nin düğmesine dokunduğumda, yine- yeni şehit haberi almayacağım bir güne başlamayı ümit ediyorum.. Ümit ediyorum tüm bunları; çünkü ‘ümitvar’ım..
Yitirilmeyen ümitler, tertemiz umutlar temenni ediyorum…