Mevlüt Uğur
Mevlüt Uğur Herkesi dinleyin tabi ama kendinizi dinlemeyi de ihmal etmeyin

Herkesi dinleyin tabi ama kendinizi dinlemeyi de ihmal etmeyin

Gençlerimiz ve yaşı ne olursa olsun ben yine okumak istiyorum diyen milyonlarca kişinin girdiği YKS sınav sonucu açıklandı. ÖSYM tercih kılavuzunu yayınladı. Tercih heyecanı ya da stresi sardı herkesi…

Hedefine ulaşan öğrencilerin mutluluğu heyecanı yüzlerinden okunuyor. Konuşurken sözlerine ve kendilerine olan güveni hissedebiliyorsunuz. Yüksek sıralamalarda tercihlerin sonuçlarına dair yerleşme tahmini daha belirgin ve daha net olabiliyor. Fakat sıralama gerilere doğru indikçe bu sefer de heyecan yerini strese bırakıyor.

Tercihlere dair bir bakış açısı takdir sizlerin tabi gençler…

İstemediğiniz bir bölümü asla yazmayınız. Sıralamanın her neresinde olursa olsun kesinlikle listede yer vermeyin.

İstediğiniz bölümleri önceliksırasına göre yazmanızdır.

Mümkünse bir meslek belirleyebilmişseniz kendinize şehir farkı çok gözetmeksizin şehire rağmen bölümü tercih ediniz.

Sizler için şöyle bir benzetme yapabilirim. Bölüm tercihi eşe benzer; şehir tercihi kaynanaya benzer. Bölümü terkedemezsin fakat şehri terkedebilirsin.

Bir meslekte kararlı olmak o meslek hangi şehirde olursa olsun okumanın gerektiğini ifade etmeliyim.

Üniversite İstanbul da, İzmir de, Antalya da olsun da. Bölüm ne olursa olsun okuruz diye düşünebilenler olabiliyor. Hele hele Orta Anadolu da denize de hasret olunca…

Yıllar önce bir öğrenci hepsi 9 Eylül Üniversitesinde olan birbirinden farklı altı tane mühendisliği alt alta yazmış. Onun tercih mantığına format atabilmek için yukarıdaki benzetmeyi aynı günün akşamında dertlenip yazmıştım.

Gençler anne baba ya da eş dost akraba elbette herkesin fikrini alabilirsiniz. Ama özenle fikir almanız gereken bu işin uzmanlarıdır. Teknik açıdan çok faydasını görürsünüz. Fakat fikir dedik. Dediklerini birebir uygulayın diyemiyorum. Çünkü kim olursa olsun genelde kendi arzu ettiği meslek gruplarını ya da hayat tarzı gibi yönlendirmeyi de ihmal etmiyor danıştıklarımız. Ön yargılarını yıkmış, kalıplarını kırmış bir şekilde yol haritası çıkarmakta zorlanıyoruz.

PUANIN ZİYAN OLSUN AMA SEN ZİYAN OLMA

Burada devreye sizin azim ve kararlılığınız giriyor gençler.

Puanın ziyan olmasın diye sizleri farklı meslek grubuna yönlendiriyorlarsa iyice düşünün. İstediğiniz mesleği gerçekten sevdiğinizden eminseniz puanınızın ziyan olması söz konusu değildir. Ama ne istediğinizi gerçekten biliyor olmalısınız. Bu durumda puan ziyan olmaz istediğiniz bölümü tercih edebilirsiniz. Fakat gerçekten ne istediğinizi bilmiyor meslek ile alakalı altı dolu sağlam düşünce ve temellere sahip değilseniz danışmanın yönlendirmesini dikkate almalısınız.

Puan ziyan olacak diye kendinizi ziyan etmeyin. İnşallah ne sizler ne de puanlarınız ziyan olmaz. İstediğiniz mesleklerde hayal ettiğiniz başarılara ulaşırsınız.

Ülkemizde idealist gençlere ihtiyaç var. Cesurca tercih edebilecek…Ne istediğini bilen ve bu yolda her şeye rağmen mücadele edebilecek gençlere…

Şu meslekten bir şey olmaz… şu şehir de okunmaz… aman bu bölümü yazma gibi kesin karar verici ifadeler yerine fikir verici ifadelerin kullanılması ve sürecin sonunda tercih yapacak kimselerin de biraz dinlenmesi önem arz ediyor.

Siz olsanız ne yazardınız gibi soruların da sorulması ayrıca soruyu soran kişinin kendisinden çok karşısındaki kişinin düşüncelerine göre şekilleneceğini gösterir. Böyle soru ile başlayan bir tercih yanlış iliklenen gömlek misali olur.

Herkesi dinleyin ama kendinizi iç sesinizi ihmal etmeyin. Sonra hepsini akıl süzgecinden geçirin ve yapmanız gerekiyorsa tercihinizi yapın. İstemediğiniz bir bölümü kesinlikle yazmayın. Gerekirse bir iki sene daha çalışın. Olursa ziyan bir iki yılınıza olsun. Ömrünüz ziyan olmasın.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Mevlüt Uğur Arşivi