Otostopun Yeni Sembolü Başparmak Değil Rabia
Seçim çalışması için çıktığım bir yolculukta araba müsaitti. İstikamet Konya-Cihanbeyli’ydi. İleride yol kenarında bir kişi belirdi. Karşıya mı geçecek yoksa bekliyor mu net değildi. İlk olarak karşıdan karşıya geçeceğini düşündüm ayağımı gazdan çektim ama öyle bir teşebbüste bulunmadığından emin oldum sonra el işareti fakat genel kabul görmüş bir otostop işareti değildi. Sanki el sallar gibiydi. Yolcunun bir meczup olabileceğini düşündüm bir anda. Fakat durmamı istercesine el hareketi biraz seri bir şekilde tekrar etmekteydi. İşaret netlik kazandı baş parmak ile değil dört parmak ile durmamı istercesine devamlı elini sallamaktaydı. İşaret RABİA hareketiydi.
Oysa araçta cumhur ittifakını sembolize eden anımsatan hiç bir şey yoktu.
Yolcuyu almayı niyet etmiştim işaret her ne olursa olsun önemli değildi...
Fakat beni bir gülümsetti şöyle...
Yavaşladım yavaşladım ve durdum. Oysa hedefimiz DURMAK YOK YOLA DEVAM ETMEKTİ ????
Öncelikle aracın camını açtık. Kısa bir konuşma güven verince sonra aracın kapısını…
Kısa yolculukta biraz sohbet ettik. Sohbet ederken de gönül kapımızı açtık. Sohbetimizden kısaca notlar…
-Dedim ki neden Rabia işareti yaptınız...
-Vallaha ne Konya’nın ne de toplumun yarısından çoğu ak partili diye yapmadım dedi...
-Estağfurullah biz böyle düşünmedik zaten, sizin yaptığınız işaret tam olarak otostop işareti değil o nedenle el sallamanızdaki niyeti tam olarak anlayamadım. Durmaya karar verdikten ve çok yavaşladıktan sonra fark ettik RABİA işaretini deyince...
YAKIŞTIRMAYA BAKIN
-Yeğenim tek parmak otostop yollar tek şeritken yapılırdı şimdi yollar dört şerit altı şerit.
Havaya bile şerit şerit yollar yapıldı ama insanlar ŞER'li bakışından ŞERİTLİ ne kara ne hava ne deniz ne de demir yollarında ki şeritleri göremiyorlar. Yahu Marmara da bile denizin altından şeritli yollar yapmışlar. Gidip göremedim amma inşallah orayıda görürüm. Vallahi ben görmeden bile gurur duyuyorum. Bu sebepler bile yeteri benim için dedi.
Ve İstanbullulara biraz sitem etti o yollardan geçen yüzbinlerce insan nasıl oluyor da bu hizmet ve yatırımları göremiyor diyerek…
-Milletimiz Amerika da ki şeriflerin sözüne bakacağına, ülkemizdeki heriflerin sözüne baksaya dedi.
Sözlerine devam eden yolcu…
-Önceden rüzgar eserdi şimdi rüzgar gülüyor hepimize diyerek şöyle bir baktı yüzüme anlamakta zorlandığımı anladı. Ama bu seferde işaret parmağı ile yol boyunca dağın tepelerinde dizilen rüzgar güllerini gösterince anlaşıldı ne demek istediği yolcunun...
Sonra arabada ki atıştırmalıkları paylaşmak istedim...
Yok yeğenim Allah razı olsun dedi.
Benim karnım tok dedi.
Ben de yolcuya benim de karnım tok ama gece gündüz yoldayız bazen atıştırıyoruz diyerek ifade ettim...
Yolcu ile yolun sonuna geldik ve konu da açlık tokluk derken...
Yolcu bu seferde milletin karnı aç kalsa bile millet ittifakının yalanlarına karnı TOGG diyerek yeni bir yakıştırma daha yaptı.
Biz yola çıktık.
Gönül alalım, Dua alalım, Oy alalım diye...
Ve şuna inanıyoruz...
Dağdaki çoban ile şehir de ki vatandaşın,
Yolda ki yolcu ile sarayda ki başkanımızın oyu da bir. Netice de hepimiz Bir Allahın Kulu yuz biz...
Gönül de aldık.
Dua da aldık.
Oy da aldık.
Dersimizi de aldık.
28 Mayıs akşamı derste vereceğiz inşallah.
Biz yolcunun bir oyunu aldık ama duasıyla binlerce oy belki...
İşte o dualar bu akşamı bereketlendirecek.
Yolcunun bir de telefonunu aldık.
Köşemizde gündem yapalım Başkanımız Uğur İbrahim Altay a ulaştıralım.
Nasipse TOGG a da binmenizi çok isterim. Deniz altındaki yoldan da geçmenizi…
Biz yolda kalmışı sağcı mı solcu mu diye düşünmeyiz. YOLCU diye biliriz.