Mevlüt Uğur
Mevlüt Uğur Sonuç ne olursa olsun ders çıkarmak en önemli başarıdır

Sonuç ne olursa olsun ders çıkarmak en önemli başarıdır

LGS tercihlerinde emek veren tüm öğrencilerimiz şimdi ektiğini biçmek üzere lise taban puanlarını dikkate alarak tercih yapmaya çalışıyorlar.

Tercihlerin sıralaması teknik olarak önem arz etmektedir. LGS'ye ki tercih mantığında mezuna kalarak tekrar sınava girme gibi bir imkan olmadığı için kesinlikle yerleşmeye çalışacağı şekilde tercih yapmalıdır. MEB bu sistemin tedbirlerini her türlü riski dikkate alarak almış durumda. Sistem öncelikli olarak bizlere yerel tercih yapma ve onaylamayı şart koysa da yerleştirmeye öncelikli olarak merkezi puanlarla başlıyor. Sonrasında sınav puanı ile yerleşemeyen öğrencilerin OBP puanı ile yerel yerleştirme tercihlerini dikkate alıyor. Bu şekilde de yerleşememe ihtimalini ve yerleştiği okulları her hangi bir sebeple değiştirmek isteyenler için tekrar tekrar her hafta tercih yapma imkanı sunuyor. Tüm tercihleri doğrultasında hiçbir yere yerleşemese dahi sürecin sonunda oluşturulacak İl Milli Eğitimde ki komisyonlar kalan öğrencileri uygun okullara yerleştirerek tüm öğrencilerin okuma hakkını teslim etmiş oluyor.

LGS'de puanı nedeniyle tercih yaparken zorlanan öğrencilerimizin neden bu durumda oldukları ile alakalı bir analiz yapması yerinde olacaktır. Son tren olmayan LGS'de edindikleri tecrübeleri ve yaşadıkları pişmanlıkları ya da fırsata dönüştürdükleri imkanları not etmeli. Son tren olarak nitelendirebileceğimiz YKS'ye bu analizlerini dikkate alarak hazırlanacak artı en az 4 yılları olacak. Hatalarından, pişmanlıklarında ders alan her bireyin kendisini geliştirmesi mümkündür. Örneğin yıllar önce sınıfta kalma varken 6. Sınıfta, sınıfta kalmış bir öğrencinin sizce daha sonra başarısı ne olmuş olabilir.

Yaşanmış bir olaydan bahsedeceğim. Tahmin ya da öngörü değil. Şahsen bildiğim bir kişi…

Üniversite sınavında tıp fakültesini kazanıyor ve şimdi alanında uzman Profesör olmuş bir kişi.

Ya da iki yıllık üniversite kazanarak hayat ve çalışma şartlarından okumakta zorlanmasına rağmen bıkmayan mücadele eden kimselerin DGS ile dört yıllık bölümlere geçiş yaparak üniversite bitirdiklerini biliyoruz. Sonrasında görevde yükselme, unvan değişikliği gibi çeşitliği sınavlarda da benzer başarıları göstererek bugün birim amiri olduklarını biliyoruz. Bakalım gayreti olan bu kişiler yaşadığı süreçte nerelerde hangi pozisyonlarda hizmet etmeye devam edecek. Başarı hayat boyunca attığınız tüm adımlar verdiğiniz kararlar aldığınız risklerdir. Başarı sadece bir diploma ya da derece değildir.

Bu ülkenin, başarı seviyesi ne olursa olsun… tüm bireylere ihtiyacı var. Tüm bireylerin de bu ülkeye ihtiyacı var. Başarı dediğimiz şey bu sınavlar nedeniyle sadece belli branşlardaki bilgi beceri gibi düşünülse de hayatta yaşadıkça bunun böyle olmadığına sizler de şahitlik edeceksiniz gençler.

Başarı hikayenizde kıskançlık olmasın yeter… aşağıdaki anekdot bir ders niteliğindedir…

BİR ANEKDOT

Öğretmen sınıftaki zeki ama aynı zamanda kıskanç öğrenciye sordu:

"Niçin arkadaşlarını çekemiyor, onların yaptıklarını bozup kavga ediyorsun?"

Öğrenci:

"Çünkü, onların beni geçmelerini istemiyorum. En iyi ben olmalıyım!" dedi.

Öğretmen masasından kalkıp, eline bir parça tebeşir aldı ve tahtaya bir
çizgi çekti. Öğrencinin yüzüne bakıp bu çizgiyi nasıl kısaltırsın diye
sordu.

Hemen atılan öğrenci, "Çizginin bir parçasını silerim!" dedi.

Öğretmen bu cevabı kabul etmedi.

Öğrenci biraz daha düşündü ve eliyle çizginin bir bölümünü kapattı. "İşte
kısaldı!" dedi. Bu cevap da yanlıştı.

Doğru cevabı alamayacağını bilen öğretmen,tahtaya ilkinden daha uzun çizgi
çekti ve "Şimdi birincisi nasıl görünüyor?" diye sordu.

"Daha kısa" dedi öğrenci ve başını eğdi.

"Bilgini ve yeteneklerini arttırarak kendi çizgini uzatman rakibinin
çizgisini bölmeye çalışmandan daha iyidir" dedi öğretmen.

Kendinizle yarışın, başkalarıyla değil.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Mevlüt Uğur Arşivi