Her şeyin bir şeyini, bir şeyin her şeyini bileceksiniz
Türkiye’de yaşayan herkesin bildiği iki zengin varsa biri Vehbi Koç, diğeri Sakıp Sabancı’dır. Rakip gibi gözükseler de farklı tarzları ile şirketlerini büyütmüş uluslararası ortaklık yapısını ülkemizde başlatmışlardır. Kelimenin sonunda sa varsa hepsi Sabancı’nın gibi bir algı hâlâ var.
Rahmetli Sakıp Sabancı'nın "48 öğüdü" arasındadır bu ifade... Sabancı, bunu kendi hayatına uyguladı, her şeye sanayici gözüyle baktı, sanayiciliğin de her şeyini bildi.
Ülkemizde eskiden sadece spor için yapılan yorumlara herkes, her şekilde yorum yaparken, sosyal medyadan dolayı ekonomi, dış siyaset hatta tıp bile herkesin her şeyi bildiğini zannettiği ortamlar oluşturdu.
İzmir depreminde gördük ki ne çok deprem profesörü varmış.
***Yeni işler, yeni çoklu beceriler
Tek beceri ile hayatta kalabildiğimiz günler çoktan mazi oldu. Günümüzde en az 3 farklı kariyerin bir ömre sığacağı gelişmeler yaşıyoruz. Bunun sebebi, giderek daha karmaşık hale gelen üretim, paylaşım ve iş modelleri kuşkusuz...
Bugün ürün ve hizmet çeşitliliğimiz 16 milyona, meslek tanımları da 12 bine çıkmış durumda. Bu sayılar ABD için 24 milyon mala karşılık 32 bin iş şeklindedir...
Bugünün dünyasında "itibarlı meslekler" listesi, çok hızlı değişmenin yanı sıra farklı bir yöneliş sergiliyor: Hangi eğitim düzleminden gelirse gelsin, yeni ihtiyaçlara uygun beceriler geliştirebilmek.
Bu becerilerin en önemlisi; çabuk öğrenebilmek... Zira bir şeyin her şeyini bilerek "uzmanlaşmak" gerek şart ise, her şeyin bir şeyini bilerek "ayrışmak", yeter şart oluyor.
***Aşı hakkında her şeyi bilenler
Pandemi terimi aşı bulunması ile bitmiştir. Sağlık konusu iş hayatını etkiledi demek yeterli gelmez iş hayatını tamamen değiştirdi. Evden çalışma ve ofis devamlılığı bakılan bir kıstas değil artık.
Her konuda olduğu gibi aşı konusunda da her şeyi bilen profesörler grubu bilmediklerini kabul etmeden bilinenleri de algı ile değiştirmeye çalışıyorlar.
Ülkemizde 151 bin akademisyenin 24 bin 640’ı profesör. Ülkemizin bilim alanındaki zenginliği açık ara iyi. Dünyada akademik makale oranına bakıldığı zaman ilk 20’deyiz.
***Aralık ayı hesap ayı
Türkiye ihracatı 11 aylık dönemde %8.3 azaldı. İhracatta bu yılki azalmanın nedeni pandemiden dolayı ekonomilerin kapanması ve küresel büyümenin de %4.2 daralacak olmasından kaynaklı.
Mart’ta 61.6 trilyon dolara inen borsaların piyasa değeri 4 Aralık’ta 100.5 trilyon dolara ulaştı. 100 trilyon dolar sınırının ikinci kez geçilmesi de piyasalarda şişirme tartışmasını yeniden başlattı. Fazlası aşı sonrası tehlikeli.
Ülkemizde 1 trilyon 3 milyar liralık kredi artışının son bir yılda 4 trilyon 743 milyar liraya ulaşan GSYH’ya oranı %21’ine ulaştı. Yani milli gelirin beşte biri kadar kredi büyümesine gitmişiz.
Yaklaşık 2-3 yılda bir yapılan yapılandırmalar ile devlete ödenemeyen borçlar tekrar hesaplanarak taksit taksit ödeme kolaylığı getiriyor. Bu süreçte bankalarda boş durmuyor kullandırdıkları krediler için baskı yapıyor.
Ülkemizde son 1 yılda hiç bankaya gitmemiş 1milyon kişi ilk kredisini kullandı. Bu borçlar zamanında ödenmez ise 2021 batık kredi oranını ciddi etkileyecek.
Sonuç olarak;
Pandemi süreci aşının dünya genelinde yapılması ile bittikten sonra bizi hem ekonomik hem de teknolojik olarak iyi günlerin beklediğini düşünmek saflık olur.
Teknolojinin mantıklı bir felsefesi yoksa sunduğu imkânlar ve tehlikelerden habersizseniz ve teknoloji kullanarak gideceğiniz yer konusunda düşünmemişseniz, teknolojinin hukukunu üretemezsiniz, ahlakını üretemezsiniz eğitimli diye bir garip nesil yetişir.
Her konudan biraz bilemiyorsanız, sadece bir konuda her şeyi bilin…