Terör yine, yeniden can alıyor. Her can kıymetli, her şehit ölümsüz. Daha öncede Konya’dan teröre şehitler verildi. Beyazıt Çeken son olsun…(Yazıyı yazdığım gün bir şehit haberi de Kadınhanı ilçemizden gelmişti. Şehit uzman çavuşumuza da Allah’tan rahmet yakınlarına başsağlığı diliyorum)

İstanbul Fatih Polis Merkezi’ne gece düzenlenen bombalı saldırıdan sonra, sabahın ilk ışıklarıyla birlikle, müdürü olduğu “bomba imha uzmanı ekibiyle” olay yerinde incelemek yapmak için gidiyor. Saldırıdan önce emniyet binası etrafında pusu kuran ve gece boyunca burada kaldığı anlaşılan teröristler, aracından inerken Beyazıt müdürü şehid ediyorlar…

Teröristlerin kurduğu pusudan üst düzey bir hedef seçtikleri anlaşılıyor. Olay mahalline Emniyet Müdürü ya da Vali gitseydi onlar hedef olacaktı. Şehadet o gün Beyazıt Müdüre nasip oldu…

Şimdi hepimiz “Şehid Beyazıt Çeken’iz.”

Çünkü Beyazıt Müdür Türkiye’ydi. Türkiye gerçeğiydi…

Çünkü Beyazıt Müdür Türkiye sevdalısıydı…

76 milyonun can güvenliği için, gözü kırpmadan terörün üzerine gitmişti…

Teröre başka kurban vermemek için kendini feda etti.

Şimdi hepimiz “Şehid Beyazıt Çeken’iz.”

Çünkü Beyazıt Müdür Konya’ydı…

Çünkü Beyazıt Müdür Cihanbeyli’ydi…

Türklerin ve Kürtlerin kardeşçe yaşadığı örnek ilçenin çocuğuydu…

Türk babanın aslanı, Kürt ananın kınalı kuzusuydu…

Kardeşlik baki kalsın, ilelebet sürsün diye, kendini feda etti…

Acısı daha taptazeyken amcası Mahmut Çeken ne güzel şeyler söyledi. Ne kadar anlamlı mesajlar verdi. Bu mesajları herkes iyi okumalı, doğru kavramalı ve gereğini yapmalıdır. Yoksa Beyazıt Çeken’in hatırasına, emanetine ve şehadeti ile verdiği mesaja ihanet etmiş oluruz…

Sokaklarda ve sosyal medya platformlarındaki Türkiye sevdalıları bakın şehidin amcası Mahmut Çeken ne diyor, “Türk-Kürt kardeşliğini kimse bozamayacak. Özellikle Cihanbeylili olması seçilmiştir. Buradaki insanları görüyorsunuz. Yarısı Türk, yarısı Kürt’tür. Hepimiz Türk- Kürt olarak birbirimizle kaynaşmışız. Bu vatana hainlik yapmak isteyenler, bu vatana bölücülük yapmak isteyenler, bu kardeşliği kesinlikle bozamayacaktır. Şehidin annesi Kürt, babası Türk’tür. Biz birbirimize kenetlenmiş insanlarız. Bunların özellikle bu Cihanbeyli’yi seçmesi, Kürt kardeşliğine sıkılan bir kurşun olarak görülmelidir. Ama bu oyun tutmayacak, bu plan tutmayacak. Bu insanlar birbirine düşmeyecek…”

Çözüm sürecinin başarılı olması, silahların susması, terörün bitmesi, 76 milyon insanımızın bu topraklar üzerinde kardeşçe yaşaması için yüzlerce yazı yazdım. Yazmaya devam edeceğim. Kardeşliğimizi bozmak isteyenlere, bizi birbirimize düşürmek isteyenlere karşı, şimdi daha büyük bir azimle çalışmamız gerektiğini anladım. Demek ki yaptığımız çalışmalar yetersiz kalmış…

Barış isteyenler, Türkiye’de birlik ve beraberlik içinde yaşamak isteyenler; savaş isteyenler, birlik ve beraberliğimizi hedef alanlara karşı mutlaka galip gelecekler. Terörün kazandığı hiçbir savaş yoktur. Teröristin gördüğü hiçbir zafer de yoktur…

Malcom X’in dediği gibi, “Ya birlikte yaşamayı öğreneceğiz…” Ya da birileri ölmeye devam edecek. İstiyorum ki, artık ölümler olmasın, şehid haberleri gelmesin. Bugünden itibaren sloganımız, “silahlar gömülsün, birlikte, kardeşçe yaşayalım” olsun…

Ateş düştüğü yeri yakıyor…

Şehid’in taziye evine gittim. Şehidin ağabeyi avukat Adem Çeken kardeşimin karşısında boynu bükük oturdum. Ne söyleyebilirdim ki? Bu acıyı nasıl teselli edebilirdim? O bizi teselli etti. “Sözün bittiği yerdeyiz” diyebildi…

Adem kardeşim bizi uğurlarken, “acınız acımız, şehidiniz şehidimizdir” diyebildim. Onları teselli etmeye yetmeyeceğini biliyorum. Onları Kur’an’da yer alan şehidlere müjdeler veren Allah kelamı teselli eder umarım. Şehid Beyazıt Çeken kardeşime de Akif’in dediği seslenmekten başka elimden bir şey gelmiyor; “Ey şehid oğlu şehid, isteme benden makber / Sana ağuşunu açmış duruyor Peygamber.”

Şimdi anladınız mı neden “Hepimiz Beyazıt Çeken’iz”…