Seyfullah Koyuncu
Seyfullah Koyuncu Hasret bitti veliler nefes aldı

Hasret bitti veliler nefes aldı

Koronavirüs nedeniyle çok uzun zamandır ara verilen yüz yüze eğitim bugün nihayet başlıyor.
 
Milyonlarca öğrenci, uzun bir aradan sonra bugün yeniden sınıfları dolduracak. Covid-19 nedeniyle okullarından ayrı kalan öğrenciler ve öğretmenler için okullarda her türlü önlemler hem Milli Eğitim Bakanlığınca hem İl Milli Eğitim Müdürlüğünce hem de okul idareleri tarafından alındı.
 
Buraya hepsini yazmasam da Milli Eğitim Bakanlığı olabilecek her türlü önlemi almış, her ayrıntıyı düşünmüş.
 
Dilerim kötü bir sınav vermeyiz.
 
Konya İl Milli Eğitim Müdürü Seyit Ali Büyük, okullarda her türlü önlemin alındığını ve velilerin içinin rahat olması gerektiğini ifade ediyor.
 
Seyit Ali Büyük’ün bu beyanına herkes güvenmek zorunda. Öte yandan, zaten Konya genelindeki bütün resmi okullar “Okulum Temiz” belgesini alarak gerekli standartlara uygun hijyenik ortamlara sahip olduklarını da geçtiğimiz günlerde belgelemişlerdi.
 
Konya İl Milli Eğitim Müdürlüğü pek çok konuda 31 ilçe müdürlüğü ile birlikte Türkiye’nin en koordineli kurumlarından birisi. Bunu sınav süreçlerinde ve sınav sonuçlarının raporlanmasında pek çok kez yakından görmüştüm.
 
Özellikle pandemi döneminde hayata geçirilen Ölçme Değerlendirme Merkezi Sistemi ile her geçen gün öğrencilerin başarı oranı artmış, uzaktan eğitim sürecini de bu sistem sayesinde en azından sınav hazırlığındaki öğrenciler açısından en verimli olarak Konya geride bırakmıştı.
 
Eğitim sistemlerindeki bu koordinenin pandemi güvenliği açısından da iyi düzeyde olacağını düşünüyorum.
 
Öte yandan böyle bir süreçte hem çocukların hem de öğretmenlerin motivasyonu çok önemli.
 
Okulları açmak risk değil mi? Evet risk ama bu riski göze almak zorundayız. Çünkü bu böyle devam edemez.
 
Eğitim bir toplumun en değerli varlığıdır. Eğitimsiz geçen her gün toplum için de gelecek için de çok büyük kayıp.
 
Uzun süredir okullardan uzak kalan çocukları yeniden okula ısındırmak ve motivasyonlarını artırmak için öğretmenleri de zor bir süreç bekliyor.
 
Yüz yüze eğitimin başlamasının bir diğer önemi de fırsat eşitliği meselesi. Ne yazık ki fakirin çocuğu okuma yazmayı unuturken, maddi durumu iyi olanların çocukları bir şekilde bu süreci yine en az hasarla atlatmaya çalıştı.
 
Maddi durumu iyi olan aileler süreç içerisinde zaten özel öğretmenler tutarak çocuklarına eğitim aldırmaya devam etmişti. Maddi durumu olmayan çocuklar ise okul hayatından tamamen kopmuş, neredeyse okuma yazmayı unutmaya başlamıştı.
 
O sebeple bir şekilde okulları açmalıydık.
 
Tüm bunları bir kenarda tutarak, yeniden uzaktan eğitim çilesine dönmemek adına önlemlere uymayı da bir kenara bırakamayız.
İlerleyen günlerde bazı düzenlemeler gerekebilir.
 
Zaman yönetimi açısından müfredatın daraltılması düşünülebilir. Her şeyi ezberleyerek, ezberci sınav sistemiyle vedalaşmak için bu bir fırsat bile olabilir.
 
Ya da ikili eğitime de geçilebilir. Sabahçı-öğlenci uygulaması düşünülebilir.
 
Ayrıca her şeyi okulda yapmaya gerek yok. Ev ödevi konusu bence bir daha düşünülmeli. En azından bazı konularda öğrencinin kendi emeği olması şartıyla proje ve ödev verelim.
 
Bu onlara sorumluluk duygusunu da kazandırır hem.
 
Havalar iyi olduğu sürece ‘Açık Sınıf’ uygulaması da masada olabilir.  Hiç olmazsa çocuklar bir nebze olsun telefondan, tabletten, internetten kopup; sokağı, yaşamı, tarımı, ağacı öğrenir.
 
Pandeminin bir daha karşımıza çıkmadığı, yüz yüze eğitimin sekteye uğramadığı bir eğitim yılı diliyorum. Başta öğretmenler ve öğrenciler olmak üzere tüm eğitim camiasının 2021-2022 eğitim öğretim yılını kutluyorum.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Seyfullah Koyuncu Arşivi