Şerife Oktar
Şerife Oktar Hardal tanesi ne kadar ağır

Hardal tanesi ne kadar ağır

Kıymetli okurlarım, mübarek ramazan ayının girmesiyle birlikte mümin kulda manen ve madden değişmeler baş gösteriyor. Yüce yaratan başı rahmet, ortası mağfiret sonu da günahlardan arınma olan bu kutsal ayda kendimizi yenilememiz için bulunmaz bir fırsat yaratmış. İçinde bin aydan daha hayırlı olduğu Kuranı Kerim’le sabit olan yüce Kadir Gecesini de barındıran bu kıymetli bir aylık zamanı en verimli şekilde değerlendirmeliyiz. Unutmayalım ki ramazan rota belirler. En öndeki vagon ramazandır. Bu ayı hakkıyla ifa edebilirsek tıpkı trenin diğer vagonlarının en öndeki vagona uyması gibi diğer on bir ay da o nispette kaliteli bir kulluk şuuru içinde geçirilmiş olacaktır.

Bu ayın hayırlı başlangıçlara vesile olması niyetiyle bir arkadaşımdan öğrendiğim güzel bir tavsiyeyi sizlerle paylaşmak isterim. Eğer çok günah işliyor ve kendimizi bundan alıkoyamıyorsak günah işlediğimizde çok sevdiğimiz bir eşyamızı bir yakınımıza hediye edelim. Böylece hem kalpteki dünyalık   eşya sevgisini azaltmış oluruz hem de zamanla en kıyamayacağımız eşyaları veremediğimizde günahları azaltmış oluruz. Üstelik karşımızdakini mutlu etmiş oluruz. Hediyeleşmek sünnettir. Hele de sevdiklerimizden vermek çok daha güzel bir davranış olacaktır.

Bu hafta sizlere Hz. Lokman’ın oğluna öğütlerini paylaşacağım.” And olsun ki biz, Lokman'a "Allah'a şükret!" diye hikmet verdik. Kim şükrederse kendi iyiliğine eder. Kim de nankörlük ederse, şüphesiz ki Allah, hiçbir şeye muhtaç değildir, daima övülmeye layıktır.” (Lokman 31/12) Ayetinde Lokman adının Kuranı Kerim’de geçtiğini görmekteyiz.

 Lokman, halk geleneğinde değişik kişiliklerle karşımıza çıkan tarihi bir şahsiyettir. Kuranı Kerim’in 31.suresi onun adını taşır ve 13 ile 19.ayetler dahil olmak üzere 7 ayette oğluna verdiği nasihatler bulunur. Lokman, Kur'an-ı Kerim'de yer aldıktan sonra, Arapça darbımesel ve hikmet kitaplarından kısasul enbiyalara kadar birçok eserde yer almıştır. Lokman'ın hekim kişiliğinin yanı sıra ölümsüzlük iksirini bulduğu ancak formülünü kaybettiğine dair efsaneler mevcuttur.

Onun hikmetiyle ilgili şöyle anlatılır:

Hz. Lokman, Hz. Davud’un yanında aylarca kaldı. Hz. Davud zırh yapıyordu. Bu süre zarfında zırhla ilgili bir şey sormadı. Hz. Davud zırhı bitirdi ve onu giyip şöyle dedi: “Sen ne güzel bir savaş elbisesisin!” Hz. Lokman da şöyle mukabele etti: “Susmak bir hikmettir, ama yapanı çok azdır!” Hz. Davud, Hz. Lokmana bir koyun kesip en hoş iki yerini kendisine getirmesini emretti. Hz. Lokman, koyunun dilini ve kalbini getirdi. Günler sonra, koyunun en nahoş iki yerini getirmesini emretti. Hz. Lokman yine koyunun dilini ve kalbini getirdi. Hz. Davud bunun hikmetini sorunca şöyle cevap verdi: Bu ikisi hoş olduğunda en güzel iki şey olurlar. Ama nahoş olduklarında da en çirkin iki şey haline gelirler.

Bu haftaki yazımın yazılış gayesini en sona bırakarak sizlere Lokman suresinde Hz. Lokman’ın oğluna verdiği nasihatleri paylaşmak istiyorum. Unutmamalıdır ki bu nasihatler sadece Hz. Lokman’ın oğluyla ya da yaşadıkları dönemle sınırlı kalmamıştır. Evrensel kitabımız Kuranı Kerim 1400 yıl önce indirilmesine rağmen sanki dün nazil olmuş gibi günümüz meselelerine de ışık tutmakta ve bizi nuruyla aydınlatmaktadır.

 Lokman suresinin 13-19.ayetlerinin meali şu şekilde:

13) “Lokman oğluna öğüt vererek: “Ey oğulcuğum! Allah’a ortak koşma, çünkü ortak koşmak, büyük bir zulümdür.”

14) “Biz insana, ana-babasına iyi davranmasını tavsiye etmişizdir. Anası onu zayıflık üstüne zayıflık çekerek karnında taşımıştır. Onun sütten kesilmesi de iki yıl içinde olur. Bana ve ana-babana şükret diye tavsiyede bulunmuşuzdur. Dönüş Allah’adır.”

15) “Eğer onlar seni körü-körüne bana ortak koşman için zorlarlarsa, onlara itaat etme; dünya işlerinde onlarla iyi geçin, Allah’a yönelen kimsenin yoluna uy. Sonunda dönüşünüz banadır. O zaman size yaptıklarınızı haber vereceğim.”

16) “Lokman: “Oğulcuğum! Yaptığın iyi veya kötü iş, bir hardal tanesi ağırlığınca olsa ve bu bir kayanın içinde, göklerde veya yerde bulunsa, yine de Allah onu karşına getirir. Doğrusu Allah lâtiftir, haberdardır.”

17) “Oğulcuğum namazı kıl, iyiliği emret, kötülükten vazgeçmeye çalış ve başına gelene sabret. Çünkü bunlar yapılması gereken işlerdir.”

18) “İnsanları küçümseyip yüz çevirme yeryüzünde böbürlenerek yürüme. Allah, kendini beğenmiş övünen kimseyi sevmez.”

19) “Yürüyüşünde tabii ol (ölçülü hareket et) sesini de kıs. Çünkü seslerin en çirkini eşeklerin sesidir.”

 Hz. Lokman der ki: “Dünya derin bir denizdir. Çokları onda boğulmuştur. O denizde senin gemin Allah'tan takva olsun. Bineğin Allah'a imanın ve yolun Allah'a tevekkül olsun. Umulur ki kurtulursun; tamamen kurtulacağını da sanmam.”

Hak Teala tuttuğumuz oruçları katında kabul buyursun. Selametle kalınız efendim.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Şerife Oktar Arşivi