Güven
Sözlükte “güven duygusu içinde tasdik etmek, Sözlükte “güven duygusu içinde tasdik etmek, inanmak” anlamına gelen îmân, dini benimsemenin ve mümin diye nitelenmenin esasını oluşturur. anlamına gelen îmân, dini benimsemenin ve mümin diye nitelenmenin esasını oluşturur.
Günümüzde insanlardaki güven problemi çok arttı. Artık insanlar anne babasına dahi güvenemez hale geldi. Eskiden çocuklarımızı kapı karşı komşumuza emanet edebilirdik. Ama hiç kimse artık emanet edemiyor. Acaba çocuğuma bir şey yapar mı ki diye. Çocuk cinayetleri, tecavüzleri çok yakınları tarafından oluyor. Bizim çocukluğumuzda annemgil okula dahi götürmezlerdi. Biz kendimiz giderdik ya da komşumuz götürürdü. Şimdi mümkün değil. Çocukları anneler servisle gönderiyor. Servise dahi kendi elleriyle bindirip alırken de kendi elleriyle alıyorlar.
Evliliklerde de güven çok önemlidir. Birbirlerine karşı güvenleri olmayan çiftlerde evlilik birliği sarsılıyor. Kıskançlığın belli ölçüde olması gerekiyor. Ama herşeyin ölçülü olması gerektiği gibi kıskançlıkta da aşırıya kaçılmaması gerekir.
Kısacası, eman ve güvenin inşası öncelikle insanın kendi nefsinde başlar. Ne kadar dış tedbirler, güvenlik kalkanları oluşturulursa oluşturulsun, eğer insan içten gelen, inancından beslenen bir güven karakteri geliştirememişse, hepsi başarısızlığa mahkûm olacaktır. Çünkü imanı dilinde kalan ve benliğini kaplamayan her insan, dinine olan güveni zayıf olduğu nispette insanlara olan güvenini ve güvenilirliğini de kaybedecektir. Diğer taraftan, tek başına kaldığında bile Allah’ın gözetiminde olduğunun farkında olan, iman, ihsan ve ihlas sahibi bir Müslüman, sadece kendi güvenliği için değil, insanlığın ve tabiatın güvenliği için de emek vermekten kaçınmayacaktır.
Rabbim güven veren insanlarla karşılaştırsın. Amin. Selametle...