GÜNCELLE
Eğer biz şu anda nefes alıyorsak birileri Çanakkale'de nefes verdikleri içindir.
1915'de Çanakkale şehitlerimizi hatırlayalım.
Milletçe saldırıları göğüslemiştik o zaman...
Türküyle, Kürdüyle ve Arabıyla savunduk vatanımızı...
Vatan sevgisi imandan demiştik...
Şimdi ne oldu bize;
Vatan savunması yapan Tükmen soydaşımıza saldıran Rus taraftarı var.
"Ruslar işgal etsin Türkiye'yi" diyecek kadar çukurlaşmış ayyaşperestler var.
Demek ki, güncellemek gerekiyor dostluğu,
Vatan sevgisinin imandan geldiğini hatırlayarak;
Biz düşmanlığı güncellemek istemeyiz. Onu tarihe gömmek isteriz.
Ama, düşman düşmanlıkta kindar ise eğer;
Bizim de düşmanın kinini giderecek kudretimiz var, evvel Allah....
Allah var keder yok...
"EEEEEE"
Ayıplamak gibi olmasın ama konuşmada akıcılık önemlidir.
Her iki kelimede "eeee" diyen birisini ben şahsen dinleyemiyorum.
4 Eylül 2006 tarihinde Radyo Time’de “Güçlü Bakış” programında saat 09.35 sıralarında programı sunan kişi, 15 saniyelik konuşmasında 7 defa eeeeee, programa katılan misafir 3 dakikalık konuşmasında 12 defa eeeeeeee demiştir.
Hadi diyelim programa katılan kişi apansız yakalanmış olabilir.
Ama programı takdim edenin 15 saniyelik konuşmasında 7 defa "eee" lemesi biraz garip değil mi?
"GERİDE"
Karadenizliler ilginç ve sempatik insanlardır.
Hem zekidirler ve hem de samimidirler.
Ayder yaylası vardır Rize'nin görülmeye değer.
Ayder’e giderken bir levha vardır.
Levhada şunlar yazılıdır.
“Balık lokantası 500 metre geridedir”
RİZELİ...
Bir yıl KTÜ Rize Eğitim Fakültesinde öğretim üyeliği yapmıştım.
Rizelileri orada mümkün olduğunca tanımaya çalışmıştım.
Çayın şekersiz içildiğini orada öğrenmiştim.
İlk nazarda Rizelilerin iki temel hususiyeti dikkatleri çeker;
Bunlardan birisi; Rizeli alçak sesle konuşmaz.
İkincisi; Rizelinin cümlesinde fiil baştadır.
Zira işi çok aceledir.
"KAPIKULU"
“Kapıkulu” kavramının yabancı dile “Slaves of Gate” olarak aktarılmıştır. “slave” ın sözlük anlamı köle demektir.
Afrika’dan getirdiği kara deriliyi, adeta iş hayvanı yetiştirir gibi haralarında, farklı zenci ırkları ile karıştırıp, yeni ırklar elde eden ve bu mahsulü sığır sürüsü (cattle) sayıp, insan pazarlarında satan batılının kafasında, “slave” nasıl bir çağrışım yapacaktır?
Osmanlı’nın Kapıkulu ile batılının slave’i aynı şey midir?
Değildir, olmamıştır ve ne kadar çarpıtılır ise çarpıtılsın, olamaz.
Ama bunun açıklanmasını batıdan mı bekleyeceğiz?