Gerçekten Temizlik İmandan Mı Gelir?
Temizlik imandan geliyorsa bu işte bir terslik olmalı.. Bunca kirliliğin başka bir açıklaması olamaz.
Sokaklara tükürenler biz, yere çöp atanlar biz, seyir halindeyken bile arabasının camını açıp çöp atanlar biz, hatta ıssız güzergahlara koskoca otobüsün koskoca çöpünü bırakıp kaçan otobüs firmaları da bizim, yol kenarında araç bakımı yapıp aracın yağını kirini orada bırakanlar da biziz, evcil hayvanlarını parka gezdirmeye çıkarıp dışkısını orada bırakanlar biz, sokakları geçtim akarsu, göl, deniz demeden çöp atanlar da biz. Piknik alanlarını çöp alanlarına çevirenler biz. Artık izmarit bile demiyorum sokağa sigara paketi atan da biz. Hadi inkar edelim. "Biz çok temiz milletiz bu Avrupalılar çok pis ya" diyelim. Bunların hepsini ya biz ya da cevremizdekiler her gün defalarca yapıyoruz.
Ama taharet musluğumuz var bizim! Milli gururumuz. Taharet musluğu da olmasa kendimizi nasıl dünyanın en temiz milleti ilan edebiliriz ki!
Toplum olarak her suçu başkasına yükleyip vicdanimizi susturma konusunda üstümüze tanımam. Sokakları pis mi gördük. Suçlu belli! Biz olacak değiliz ya! Tabii ki belediyeler is yapmıyor. Yoksa benim elime geçen her çöpü yer atmamla ne alakası var? Vergi veriyoruz ya iste canim! Biz atacağız belediye temizleyecek, isi ne! Bir de biz ne kadar iyi kalpli insanlarız yahu ağlamamak için kendimi zor tutuyorum. Yere çöp atmazsak belediye temizlik isçisi tutmazmış. Yere çöp atarak başkasının ekmek yemesine vesile oluyormuşuz! Meğer yere ne kadar çöp atıyorsan o kadar sosyal sorumluluk bilincin gelişmiş demek imiş.
Çevre kirliliğini belediye çalışmalarına bağlayıp içini rahatlatanlar, en basitinden belediyeler çöpler geri dönüşüme gitsin diye çöp kutularını cam, kağıt şeklinde sınıflandırdı. Çöpü çöp kutusuna atamayan bir toplum olarak tabii ki bunu da henüz başaramadık.
Araç seyir halindeyken çöp atıyoruz, arkadan gelen şoförün belki de ölümcül bir kaza yapmasına neden oluyoruz. Yol kenarlarına çöpleri bırakıp kaçıyoruz, önce doğanın kirlenmesine sonra belki yangınların çıkıp katledilmesine neden oluyoruz. Denize, sokağa attığımız çöpler ile belki de başka canlıların ölümüne neden oluyoruz.
Belli ki biz toplum olarak bu konularda farkındalığa ulaşmış durumda değiliz. Büyüklerimiz ne demişler; nush ile uslanmayanı etmeli tekdir; tekdir ile uslanmayanın hakkı kötektir.
Yetkililer çevre temizliği ile alakalı artık bir takım yaptırımlara gitmeli. Japonya kişisel temizliğe giren banyo da bile her gün yapma zorunluluğu koyuyorsa toplumsal temizlik adına bir takım yaptırımlar çok da zor olmasa gerek. Yere çöp attığı için bir kaç kere ceza makbuzu alan birisinin üçüncü defa bu hataya düşeceğini sanmıyorum. Maalesef toplum olarak bu şekilde yola geliyoruz.
Bu önlemleri almaz isek zaten duyarsız olan toplum giderek daha da duyarsızlaşacak ve git gide doğayı öldüreceğiz.