Büşra Aksakbağı Ay
Büşra Aksakbağı Ay Faşizm Konuşma Yasağı Mıdır, Söyleme Mecburiyeti Midir Vol2..

Faşizm Konuşma Yasağı Mıdır, Söyleme Mecburiyeti Midir Vol2..

Gündemimiz, İstanbul’da seçimlerin tekrarlanması…

Zaten ötekileştirmenin, kutuplaşmanın, nefret söylemlerinin havada uçuştuğu bir dönemde sanatçılar yine sahneye çıktı.

*

Biliyorsunuz, sosyal medya neredeyse ana akım medya kadar hatta zaman zaman ana akım medyayı geride bırakacak kadar güçlendi.

Sanatçılar ve ünlülerde bu mecranın kaymağını yiyenlerden.

İstanbul seçimleri gündeme gelince, bu fırsatı kaçırmak olmazdı.

Yeniden seçime karşı olanlar twitter üzerinden bir hashtag oluşturarak saflarını belli etmeye başladı.

Sanatçılardan bu hashtage destek olanlar baş tacı edilirken, destek olanları geçin sesini çıkarmayanlar bile linç edildi.

Diğer tarafta hashtage destek olanların listesini çıkarıp, unutmayacağız diyerek bir nevi ilkel bir fişleme yöntemine gitti.

Hani özgürdük? Nerede kaldı o ağzınızda sakız ettiğiniz düşünce ve ifade özgürlüğü?

Daha öncede sormuştum, tekrar soruyorum, faşizm nedir?

Faşizm konuşma yasağı mıdır, söyleme mecburiyeti midir?

Birileri fikir beyan etmiyor ya da senin istediklerini söylemiyor diye linç ediyorsan, senden ala faşist yoktur.

*

Daha düne kadar başkalarının kocaları ile aşk hayatı yaşıyor diye linç edilen bir sanatçı(!) sırf hashtage destek oldu diye kral ilan edildi. Hatta güya espri adı altında “sana tüm kocalar feda olsun” , “benim kocamı da alabilirsin” gibi söylemlerde bulunuldu.

Aklım durdu.

Hani kötüydü bu kadın? Hani ahlaksızdı?

Seninle aynı fikirde diye arındı mı tüm hatalarından?

*

Her iki tarafta da aynı tutumu görüyorum; Kendinden olan kötüye kral muamelesi yapmak..

Oysa iyi veya kötünün ideolojisi olmaz. İyi ve kötü kavramı siyasete göre yorumlanmaz.

Asıl meziyet; kötü senden olduğundan da kötü diyebilmek.

Öbür türlü eleştirdiğiniz, riyakâr ve kötü dediğiniz siyasetçilerden tek farkınız elinizde kötülüğü yapacak gücün olmayışıdır.

*

Başka dikkatimi çeken durum ise kime yanıp söndüğü belli olmayan sanatçılar(!)

Daha dün Erdoğan’la tokalaşırken, gülerken görülen ünlülerin hepsi muhalif kesim kanadındaydı.

Kesinlikle herkes fikrini belirtmekte özgür…

Benimle aynı fikirde olsun ya da olmasın, bazılarının aksine ben her zaman bunu savunacağım.

Fakat rüzgârın estiği yöne doğru yelken almak omurgasızlıktır.

Bugün karşı olduklarınızı terk edip sizin safınıza geçenlerin, yarın aynısını size yapmayacağını bilemezsiniz.

Bu omurgasızların dümenini çevirdiği gemiye binilmez, binmeyin.

*

Peki, bu sanatçıların siyasetten çıkarı ne ola ki böyle tutum sergiliyorlar?

Ben söyleyeyim.

En vasıfsızı bile Belediye’ye yakınsa vereceği konserler ile sahne alacağı tiyatrolar ile dümenini yürütebiliyor.

Bunu sadece iktidar partisi ya da sadece muhalif partiler yapıyor demiyorum. Hepsi yapıyor.

Belediyeler sanatçıları çağırıp konser verdirip milletin parasını çarçur etmesin. Daha faydalı işlere harcasın parasını.

Belediyeler illa konser verecekse yerel sanatçıları desteklesin.

Nice gençler var ellerinden tutulsa sanat neymiş gösterecek.

Ama 7’den 70’e popülizmin kölesi olduğumuz için değer görmüyorlar.

Kim bilir kaç tane gerçek sanatçı heba olup, gerçek sanattan yoksun kalıyoruz.

*

Süreç nasıl ilerler, sonuç ne olur bilinmez.

Vatandaş olarak bize düşen aklıselim davranmak, galeyana gelmemek, sağduyuyu elden bırakmamak…

*

Bu vesile ile de tekrarlayalım Belediyeler artık halka hizmet etsin.

Konserler verdirerek zaten malı götüren sanatçıları(!) beslemesin, yerel sanatçılarını desteklesin.

Sürekli onlarla toplantı, bunlarla toplantı diyerek yemekli toplantılar düzenlemesin.

Vatandaşın cebinden alıp, ayrıcalıklı sınıfa yedirmesin…

 

 

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
Büşra Aksakbağı Ay Arşivi