Gökhan Darılmaz
Gökhan Darılmaz EVSAD...Bir Gönüllü Kuruluş

EVSAD...Bir Gönüllü Kuruluş

Bir fikrin yada oluşumun sürekliliğini ve gelişmesini sağlayan en önemli faaliyet  dernekleşmedir. Böylelikle düşünsel bir hareketi somut bir hale getirmiş olursunuz.  Ayrıca  büyük bir inançla savunulan yapının devamlılığını sağlamak ancak  kanun ve düzenlemelerle  mümkündür.

Tüm bu gerçekler son yıllarda artan sosyal devlet olgusuyla birlikte hayat bulmuş çok çeşitli alanlarda birçok dernek ortaya çıkmıştır.  Üyesi olduğum birçok sosyal kuruluşun yanında, gerek bir hekim gerekse bir yönetici olarak sağlıkla ilgili derneklere ayrı bir önem veriyorum ve bu tür oluşumların içerisinde yer almaya çalışıyorum.

Bu doğrultuda benimde Konya temsilcisi olduğum bir dernekten bahsedeceğim sizlere. Evde Sağlık Hizmetleri Derneği’nin kısa adı olan EVSAD , yaptığı çalışmalarla kamuoyunda takdir gören ve desteklenen bir kuruluş. Bildiğiniz üzere Evde Sağlık Hizmetleri yatalak ve durumu özel hastaları bizzat kendi evlerinde hizmet sunan bir servisti.

EVSAD’da bu servis sayesinde duyulan sosyal sıkıntılar başta olmak üzere diğer problemlerin çözülmesi amacıyla oluşturulmuş bir dernek. Kuruluşunun üzerinden çok uzun yıllar geçmemesine rağmen, sertifika programlarından , eğitim faaliyetlerine, sosyal aktivitelerden kongre çalışmalarına kadar  bir çok alanda aktif olarak çalışıyor.

Bunun yanında EVSAD “Onların yerinde siz olsaydınız , beklentileriniz neler olurdu ?” sorusuna cevap arayan ve yardıma ihtiyaç duyan insanların taleplerini bu ölçüde değerlendiren bir kurum.

Örnek vermek gerekirse yıllardır yatalak evladına, eşine yada annesine bakmakla yükümlü insanları düşünün. Dış dünyada özlem duydukları ne kadar çok şey vardır.

Bir yerlere özellikle farklı bir şehirde yaşıyorlarsa memleketlerine ulaşmak, alışverişe çıkmak, kendi sağlık problemleri varsa bunun için doktora gidebilmek…

Daha birçok özlem ve akabinde ihtiyaçları bulunmaktadır. Fakat yatalak aile mensubuna bakmak zorunda oldukları için bu beklentileri yerine gelmiyordur.

İşte EVSAD bu noktada ortaya çıkıyor ve aileye gönüllü kişilerle yardımcı olmaya çalışıyor. Ayrıca sivil toplum kuruluşları, diğer bakanlıklar, belediyeler gibi birçok kurumla iş birliği kurarak mevcut sorunun en kısa ve en hızlı şekilde giderilmesini sağlıyor.

Kısacası EVSAD çözülen sağlık sıkıntılarının sosyal boyutuyla ilgilenerek Evde Sağlık Hizmetlerini her yönüyle tamamlamaya çalışıyor ve ailenin tam anlamıyla mutlu olmasını sağlıyor.

İller bazında da artan bir üyeyle gittikçe büyüyen derneğimiz Konya’mızda  da Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreterliği bünyesinde  Tıbbi Hizmetler Başkanlığı ve Halk Sağlığı önderliğinde bir çalışma yürütülecek.

Gelecek yıllarda toplumsal bilincin ve duyarlılığın adı olacak EVSAD’la sağlık camiasının toplumsal dayanışmayı da nedenli etkilediği görülecektir.

Gözyaşı…

Mısır’da darbecilerin açtığı ateş sonucu şehit olan  Esma, yürekten bir inanca sahip herkesin canını yaktı. İhvan Lideri Muhammed El Biltaci de 17 yaşında Hakka yürüyen kızı için bir mektup yazarak duygularını paylaşmıştı.

Dursun Ali Erzincanlı tarafından şiir olarak seslendirilen bu mektup,  kitlelere; imanın, dik duruşun, baba- kız ilişkisinin, evlat sevgisinin ve evlat acısının, özgürlüğe ve İslam’a bağlılığın en kısa tanımıyla da adanmışlığın ne olduğunu gösterdi.

Katıldığı programda da bu mektubu dinleyen Başbakan ekranlarda gözyaşlarına hakim olamadı. Mısır ve Suriye konusunda oldukça duyarlı olan ülkemizden Başbakanın bu hareketine büyük destek geldi ve milyonlarca kişi onunla birlikte gözyaşı döktü.

Fakat bazı kesimler içerisinden kendisinin rol yaptığını savunanlar, gözyaşı dökmeyi acizlik kabul edenler, başka örneklerle karşılaştırma yapanlar olmak üzere çok çeşitli eleştiriler başladı. Başbakan’ın gezi olaylarında yada en önemlisi şehit haberlerinde niçin ağlamadığını sorguladılar.

Şehitler için kendilerinin ne kadar gözyaşı döktüğü tartışılması gereken bu insanların, 30 yıldır devam eden bir sorunu, tüm siyasi kariyerini riske ederek çözmeye çalışan bir kişiye böylesi eleştiri sunmaları oldukça ironiktir. Başbakanımız şehitler için gözyaşı dökmek yerine terör sonucu şehit verilmesinin önüne geçmeye çalışmıştır.

Birde başka ülkelerin sorunlarına direkt müdahale edilemeyeceği için bu diyarlarda öldürülen sivil halka, masum yavrulara sadece gözyaşı dökülerek bile taraf belli edilebilir.

Fakat kendi memleketinde meydana gelen hadislerde için kan ağlasa, yüreğin yansa dahi dik bir duruşla ağlamak yerine sorunu hemen çözecek dirayette bir duruş göstermek gerekmektedir.

Gözyaşı dökmekten ziyade yapılacak eylemler vardır ve ülkemizde sonuca giden tepkiler koymadan, yalnızca ağlamak acizlik ve çaresizlik olarak algılanacaktır.

Herhangi bir krizde, ki bir çok örneklerini gördük, şayet Başbakan çözüm odaklı çalışmak yerine gözyaşlarını ekranlarda akıtsaydı , ülkeyi kaosa sürüklemek isteyen birçok suni gündem başarılı olacaktı.

Olayı bu açıdan değerlendirebilmek vicdanların borcu olmalıdır. Eleştirirken dahi insani değerleri unutmayalım.

Hayırlı İşlerinizde Başarılar Diliyorum. 

Önceki ve Sonraki Yazılar
Gökhan Darılmaz Arşivi