ERDOĞAN, BU YÜZDEN MİLLETİN ADAMI
Olağanüstü Kongre Yeni Türkiye’nin miladı ve Türkiye için yaşamsal önemde.
Kongre aslında şunu diyordu kitlelere
-Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, sadece makamın değişti. Bir yere gittiğim falan yok diyor özellikle “Cumhurbaşkanı makamında da olsam hesap sormak boynumun borcudur”
-Erdoğan’ın “Sessiz kalmayacağım” ifadesi 17 ve 25 Aralık’ın organizatörlerine sevinmeyin, inlerinizde bekleyin göndermesiydi.
-Erdoğan “Davutoğlu emanetçi değildir” dedi .Üzerine basa basa. Teşkilatların sosyal medyanın #Reisinemanetisin hastag’larine bir cevap, adeta teşkilatlara bir uyarıydı.Davutoğlu’nu rencide edecek bir duruma mahal bırakmadı. Emanetçi olmadığını yine hatırlattı.
-“Hep sizlerle olacağım” diyerek partili bir cumhurbaşkanı döneminin başlangıcını haber verdi, “Her daim sizlerle olacağım” ile de , İktidarın hizmetlerine katkı sağlamaya devam edeceğini, partiden elini eteğini çekmediğini bir kez daha duyurdu tarihi kongrede.
-Ak Parti onun çocuğu olmuştu, bu yüzden salonda bulunan partililerden helallik istedi.” Bu bir veda değildir” cümlesini son günlerde çok sık kullansa da “Bu vedanın ve bu ayrılığın benim için ne kadar zor olduğunu eminim ki her biriniz hissediyorsunuz” cümlesi aslında geçen 13 yıla özlem gibiydi.
-"Bu harekette Gazi Mustafa Kemal'in ufku, vizyonu, hayalleri vardır" dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ulu Önder’in adını anarak burada Kemalistlere, Ulusalcılara, Radikal Sola, Sosyal Demokrata, Türkiye Cumhuriyeti’nin çatısının altında bir olma diri olma mesajı verdi.
-"Orada Türkler vardı, Kürtler vardı, Araplar, Çerkezler, Gürcüler vardı. Arnavut, Boşnak, Roman vardı. Orada Sünniler de vardı, Aleviler de vardı” cümleleri ilk meclisin yapısını ortaya koyuyor. Milli mücadeleden çıkmış bir ülkenin tek çatı altında bir olduğunu anlatıyor . Çözüm sürecine vurgu yapıyordu. Yani Erdoğan herkesin Cumhurbaşkanı olmak istiyordu
***
Başbakan 2,5 saati geçen bir konuşma yaptı kürsüde, salonun havalandırması yetersiz, ortam gittikçe ısınan, oksijensiz bir hal almıştı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun konuşması bitmiş ve kurula bir ara verilmişti. Erdoğan üzerini değiştirdi. Davutoğlu ile beraber son haftalarda kırmızı renk kravat kullanmayı tercih ediyordu. İkinci oturumda ise yeşil kravatla çıktı.
***
Türkiye Cumhuriyeti’nin seçilmiş Cumhurbaşkanı ve Başbakan Davutoğlu salondaki binlerce insan arasında yemek yedi. Önce protokol masasında bulunan kurabiyelerden atıştırdı. Yorulmuş, acıkmıştı… Parti teşkilatının dağıttığı ekmek arası peynir ve zeytin ezmesi Erdoğan’ın yoğun geçecek bir gününün menüsü olmuştu. Ankara Arena’yı kaplayan “Milletin Adamı” sözünün de sırrı buydu
O meşhur söz gerçek olmuştu bir kez daha tarihi diye adlandırılan, binlerin olduğu, milyonların izlediği salonda .
“Aynı sudan içmişiz biz” …
Milleti adamı milletiyle aynı yemeği yedi. Saatler öncesinden yapılmış bir sandviç.İşte Türkiye’nin yıllardır aşamadığı mesele buydu. Adam uzundu ama tepeden bakmadı. İşte bu nedenlerle 13 yılda AK Parti bir günü dahi olağan geçmeyen bir karakterde ilerledi.