DURMADAN YİYEN DEĞİL, YEDİREN DE OLMALIYIZ.
Ahir Zaman Peygamber'i, Sevgilimiz Hz. Muhammed(SAV), kıyamete kadar insanların karşılaşabileceği her türlü hastalığa, bundan 1400 sene önce çözüm getirmiştir. Ve bunları uygulayanlar EVLİYA mertebelerine ulaşmışlardır.
İşte bunlardan birisi de çağımızda Tıp literatürüne girmiş olan OBEZİTE yani NORMALDEN ÇOK FAZLA KİLOYA SAHİP OLMA VE DURMADAN YEMEK YEME hastalığıdır.
Peygamber'imiz bu konuda insanların az yemelerini, az uyumalarını ve çok ibadet etmelerini buyurmuştur. Bu konularda ölçüler de koymuştur. Çok yemek uyku getirir ve ibadete de engeldir.
İbadet deyince, maalesef bizim insanlarımızın aklına sadece İslamın beş şartını uygulamak gelir. Bunlar elbette olmazsa olmazlardandır. Ancak asıl ibadet, Allah'ın yarattığı tüm varlıklara hizmet etmektir. Boş durmadan insanlığın işine yarayacak bir şeyler üretmektir. Gerçek bilim adamlarının veya mucitlerin ne kadar zayıf olduklarını görürsünüz. Nedeni boş durmamaları ve sadece kainattaki tüm varlıklara yani Allah'a ait olan her şeye sevgi ile hizmet etmeleridir.
OBEZİTENİN en önemli sebebi boş durmaktır. Peki, Kimler boş durur? HEDEFİ OLMAYAN İNSANLAR. Serseri mayın gibi diğer yaratıklara da zarar verirler bu insanlar. Çünkü ne yapacakları belli değildir ve bunun sonucunda da DEPRESYONA girerler. Depresyondaki insanlar ise durmadan atıştırırlar. Sonuç malum.
Öyleyse öncelikle küçük yaşlardan itibaren çocuklarımızın yetenekleri tespit edilmeli ve kendilerine hedef gösterilmelidir. Şu anda bunalımda olmasına rağmen kendilerinin farkında olmayanlar da kesinlikle devletin ilgili kurumları tarafından tespit edilerek tedavileri sağlanmalıdır. Depresyonda olan anne ve babaların ve de çocuk eğitimi ile uğraşan insanların yani, öğretmenlerin iyi davranışlara sahip çocuk yetiştirmeleri sizce mümkün mü?
Sadece OBEZİTE değil, tüm hastalıkların temel nedeni insanların kendilerini bilmemeleri ve hedeflerinin olmamasıdır. Sivrisineklerin öldürülmesi ile asla kökleri kazınmaz. Bataklığı bir an önce bulup kurutmak gerekir.
Sevgi ve saygılarımla.