Erol Çimen
Erol Çimen Merhamet

Merhamet

Merhamet etmek; acımak, şefkat göstermek demektir. Allah’ın Rahman, Rahim,Rauf gibi isimlerinin anlamı merhamet eden,acıyan,şefkat gösteren demektir.Rahim, ahret de yalnız müminlere acıyan demektir.Şefkatli kimse başkalarına dert ve felaket gelmesine üzülür,herkesin sıkıntıdan kurtulmasına çalışır.
 
Allah Rasulü (s.a.v) şöyle buyuruyor:
“Cenabı Hak rahmetini yüz parçaya ayırdı; bunun doksan dokuzunu kendi katında tuttu, bir cüz’ünü de yeryüzüne indirdi. İşte bu cüz rahmet sebebiyle bütün yaratılmışlar  birbirine merhamet ederler.Hatta ana atın (süt emzirirken) yavrusuna zarar vermemek için ayağını yukarı kaldırması bile, bu yüzden birlik rahmetinin eseridir.”(Buhari,Edep 19-Müslim Tevbe17)
 
Yaratılan her şeye şefkat, merhamet ve tebessümle yaklaşabilmek imanda ulaşılan seviyenin bir göstergesidir. Kamil bir mü’min karanlık bir gecenin mehtabı gibi nurlu bir insandır. Merhamet dünya da vicdan huzuru ve cennet müjdesi, ahret de ise ebedi saadet sermayesidir.Müminleri iman içerisinde yaşatacak, bencillikten kurtarıp ruhlarını derinleştirecek en mühim hasletlerden biri merhamettir. Merhametin meyveleri ise cömertlik, tevazu, hizmet, affetmek ve hasetten kurtulmaktır.
 
Allah Rasulü(s.a.v) ne güzel buyuruyor:
“Mü’minlerin birbirlerine acımakta, birbirlerini sevmekte bir vücut gibi olduklarını görürsün. Bu vücudun herhangi bir uzvu muzdarip olduğu takdirde, diğer kısımlarının da uykuları kaçar, ateşler içinde onun ızdırabını duyarlar.”(Buhari,Edep 27-Müslim Birr 66)
 
Bir bedevi, alemlere rahmet olan Rasul’ü Ekrem Efendimiz’in bazı çocukları öptüğünü görünce hayret etmiş ve “Demek siz çocukları öpüyorsunuz ha!Halbuki biz onları hiç öpmeyiz” demişti.Bu şahsa acıyarak bakan Allah Rasulü (s.a.v)”Allah Teala senin kalbinden merhameti söküp atmışsa ben ne yapabilirim ki” buyurdu.(Buhari Edep 18-Müslim Fedai 65)
 
Allah Resulü(s.a.v) yolda giderken bir grup insana rastladı. Binek hayvanlarının üzerinde oldukları halde durmuş(muhabbet ediyorlardı). Onlara şöyle buyurdu:” Hayvanlarınıza, onları yormadan güzelce binin ve kullanmadığınız zaman da) güzel bir şekilde istirahat ettirin. Onları yollardaki ve sokaklardaki konuşmalarınız için kürsü etmeyin( sırtlarında durarak sohbet etmeyin)Nice binilen hayvanlar vardır ki, sırtına binenden daha hayırlıdır ve Allah Tebareke ve Teala’yı ondan daha çok zikretmektedir.”(Ahmet III.439)
 
Osmanlı topraklarında geçirdiği zaman zarfında gördüğü sayısız fazilet numunelerini aklı- havsalası almayan Fransız Comte de Bonneval bir konuşmasın da şöyle demiştir:”Osmanlı ülkesinde verimsiz ağaçların sıcaktan kurumasına meydan vermemek üzere her gün sulanmaları için işçilere para vakfedecek kadar aşırılığa giden Türkler bile görmek mümkündür.”Bu durum bütün mahlukatı Rabbinin bir emaneti telakki edip, şefkat ,  merhamet ve muhabbete layık gören mü’min’ler için gayet tabii bir durumdur.
ALLAH hepimizi merhametli kullarından eylesin. Amin. Selam Ve Dua İle

Önceki ve Sonraki Yazılar
Erol Çimen Arşivi